Canan

Canan; Sevimli, küçük bir kız iken, doğduğu köyünden ve biricik annesinden koparılıp, evlatlık olarak alınan Canan’ın tozpembe hayatı, bir yıl başı gecesi kabusa döner… Hayatının belki de en mutlu gecelerinden birinde… Gençliğinin ve güzelliğinin baharında… Sanki her şey ters...

Canan; Sevimli, küçük bir kız iken, doğduğu köyünden ve biricik annesinden koparılıp, evlatlık olarak alınan Canan’ın tozpembe hayatı, bir yıl başı gecesi kabusa döner… Hayatının belki de en mutlu gecelerinden birinde… Gençliğinin ve güzelliğinin baharında… Sanki her şey tersine dönmeye başlar hayatında. Sevdiği, saydığı… Yakını bildiği herkes, bir anda sırtını döner ona…

Sonunda da istemediği bir evliliğe zorlanıp, karnında bebeğiyle bir paçavra gibi atılıp yaşadığı evden uzaklaştırılır… Biricik aşkı Selim’e veda bile edemeden…

Uğradığı haksızlıkların, ağır saldırının, hiçe sayılmanın, onursuzluğa mahkum edilişinin, bedensel, ruhsal, tarifsiz acılarıyla kavrulan Canan, bu acılarla olgunlaşır. Yaşadıklarını ise asla unutmaz. Yıllar sonra… Çok zengin olup, kaybettiklerini geri almak, ona eziyet edenlere dersini vermek için çıkıp gelir.

Ezilen, horlanan o küçük külkedisi, bir prensestir artık. Tıpkı peri masallarındaki gibi. Ancak bu peri masalında mutlu sona ermek biraz zordur. Tıpkı gerçek hayattaki gibi...