Ayça Bingöl'den 'Benim Dünyam' hakkında açıklamalar!

Benim Dünyam'da, görme ve işitme engelli kızı için mücadele eden Handan'ı oynayan Ayça Bingöl, ''Hepimizin karanlıklar içinde yolculukları oluyor. Ama aydınlığa doğru gitmek için böyle umut veren filmlere ihtiyacımız var'' diyor.

Uğur Yücel'in yönettiği Benim Dünyam'da Ela'nın (Beren Saat) annesi Handan rolünü oynayan Ayça Bingöl, canlandırdığı karakterin farklı yaşlarını da kendisi oynuyor.

Filmde Ela’nın iki yaşındayken geçirdiği hastalık nedeniyle görme işitme engelli olduğunu öğrenene kadar eşiyle mutlu bir evliliği olan Handan'ın, kızı için verdiği mücadele izleyenleri gözyaşlarına boğuyor.

Bingöl'le filmi konuştuk.

Çekimler nasıl geçti?

Benim için çok keyifli bir süreçti. Çok sevdiğim insanlarla inanılmaz bir uyum içerisinde çok mutlu çalıştık. Hepimiz yüreğimizi koyduk işe ve bence bu perdeye de çok güzel yansımış. Gerçekçi, inandırıcı ve duygu yüklü bir film. Bu seyirciye de geçiyor. Galada herkes salondan gözyaşlarıyla çıktı.

Beren Saat rolü için işaret dili öğrendi ve bastonla yürüme dersi aldı. Siz de ders aldınız mı?

Hepimiz bunun eğitimini aldık. Benim işaret diliyle çok az sahnem vardı. Türkiye İşitme Engelliler Derneği Başkanı Ercüment Tanrıverdi sette hep yanımızdaydı ve bize destek oldu. Ama kolay bir şey değil. Bir yandan hareketleri yapmak, diğer yandan konuşmak gibi çoklu koordinasyonu bedeninize yedirmeniz gerekiyor.

DÖRT YAŞI BİRDEN OYNADI

Filmde Handan karakterinin dört dönemini de siz oynuyorsunuz. Bu sizin için nasıl bir deneyim oldu?

Farklı yaşlarda farklı ritimler yakalamaya çalıştım. Ama en önemlisi duygu grafiğiydi benim için. İçinizde doğru anı yakaladığınızda; fiziksel aksiyon kendiliğinden oluveriyor, bedeniniz içinizi takip ediyor. Ben orada Handan’ın duygusal haritasını ilk baştan çizdiğim için yaş mevzusu benim için sadece görsellikle ilgiliydi. Vücut dili ve vücut ritmiyle alakalıydı. Ama duygusu; çocuğun engelli olduktan sonra yıkılmış dünyasının, yeniden toparlanması üzerine kurduğum iç yolculuğum yaşları da ıslah etti.

En çok hangi halinizi beğendiniz?

Şu anki yaşımı oynadığım dönemi daha çok beğendim.

Projeyi kabul etmenizde en önemli sebep ne oldu?

Filmin orijinalini izlemiştim ve çok beğenmiştim. Senaryoyu çok duygulu ve umut verici bulmuştum. Bunun tekrar çekileceğini öğrenince ve senaryo bana gelince direkt kabul ettim. Çünkü böyle filmlerin olması gerektiğine inanıyorum. Hepimizin hayatında böyle bir umuda ihtiyacı var. Uğur Yücel’le de çalışmayı çok arzu ediyordum. Bunlar en önemli etkenler.

''BEN ÇOK AĞLADIM, SEN DE GİT!''

Sinema eleştirmeni olsaydınız bu filmi nasıl anlatırdınız?

Bu filmi Türk izleyicisinin çok beğeneceğini düşünüyorum. Damarlarındaki akan kana çok dokunacak bir film. ''Ben çok ağladım, sen de git'' derdim.

Sizin için Uğur Yücel, Beren Saat ve Hazar Ergüçlü'yle çalışmak nasıldı?

Hani deriz ya ''On numara'', işte bu isimlerle çalışmak da aynen böyleydi. Herkes çok çalışkan ve disiplinliydi. Böyle ekipler kolay kolay bulunmuyor. Yeni yeni arkadaşlarım oldu.[reklam]

Filmin en duygusal sahnelerinden biri de Ayla'nın (Hazar Ergüçlü) ailece oturulan yemek masasında kardeşi Ela'ya (Beren Saat) hayatı boyunca kötü davrandığını itiraf etmesi. Bu sahneyi kaç tekrarda çektiniz?

Bizim için de duygusal yükü ağır bir sahneydi. Uğur Yücel önce Hazar’ı çekti. Hazar bir defada oynadı ve muhteşem oldu. Duygusu yoğun olan bir gündü. Bazı planlar çekilirken her defasında gözlerimiz doldu. Zor bir gündü.

Bu filmden ne gibi dersler çıkarılabilir?

Benim Dünyam, insanların hayatlarında neler olabildiğini gözlemleyebileceğini düşündüğüm bir film. Hepimizin karanlıklar içinde yolculukları oluyor. Ama aydınlığa doğru gitmek için böyle umutlu filmlere ihtiyacımız var.

''AİLEMDE ZATEN ENGELLİ VAR''

Rolünüz siz de bir etki bıraktı mı?

Hayır. Zaten benim ailemde bir engelli var. MS hastası bir kuzenim var. Yakın arkadaşımın engelli bir çocuğu var. Benim engellilere bakış açım hep farklıydı. Çünkü gerçek hayatımın içinde de var oldukları için her zaman engelli kişileri ötekileştirmeden hayatın içine katarak davranır ve konuşurum. Bu anlamda bende bir şey değiştirmedi.

'Yılın en çok ağlatacak olan filmi' yorumları yapıldı. Siz buna katılıyor musunuz?

Bence de öyle olacak. Aşırı duygusal bir film. Benim de birçok sahnede gözlerim doldu.

Galada şıklığınızla çok konuşuldunuz. Kıyafetinizi kim hazırladı?

Nihan Buruk hazırladı. Beni baştan aşağı özenerek Nihan giydirdi. Benim için de çok hoş oldu. Karanlıktan aydınlığa doğru giden filmin beyaz öncüsü oldum.

Genelde modayı takip eden biri misiniz?

Ben günlerimi rahat, salaş kıyafetlerle geçiriyorum. Bazen o kadar paspal giyiniyorum ki o günde hemen enerjim düşer. Kendimi iyi hissetmek için çok şık giyindiğim zamanlar da oluyor. Ama marka olmalı gibi takıntılarım yok. Yerine göre ve ruh halime göre giyinmeyi seven bir insanım.