Bilinmeyenleri açıkladı

Şu sıralar 'Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi' dizisinde konuk oyuncu olarak ekranlarda boy gösteren Aslı Tandoğan konuştu...

 

Nerelerde vakit geçiriyorsunuz? 

Evde ve arabada. Hatta trafikte aç kalmamak için yola çıkarken kendime kumanya bile hazırlıyorum. Evde vaktiniz nasıl geçiyor? Arp çalıyorum. Kitap okuyorum. Televizyon izliyorum. İspanyolca çalışıyorum. Ev işi çok yapmıyorum ama genelde ortalığı toparlıyorum. En çok nefret ettiğiniz ev işi hangisi? Ütü yapmayı sevmiyorum

 

Çoluk çocuk? 

Şimdi benim için biraz erken ama ileride neden olmasın. Ya çok erken yapacaksın çocuğu, onunla birlikte büyüyeceksin ya da 35’ten sonra. Şimdi uygun bir zaman değil bence.

 

ÜTÜ YAPMAKTAN NEFRET EDERİM

Son zamanlarda sürekli yaptığınız bir şey var mı?

Galiba sürekli trafikte karşıya geçiyorum. O yüzden gözümü kapattığımda sürekli kırmızı stop lambaları görüyorum. Sabahları buzdolabında beklemiş soğuk elma, armut ve havucun suyunu sıkıp içiyorum.

 

EVLENMEYİ DÜŞÜNMÜYOR 

Hayatınız nereye doğru gidiyor, nelere ulaşmak istiyorsunuz birkaç yıl içinde? 

İşimden çok memnunum. Elimden geldiği kadar devam etmek istiyorum.Buna devam ederken de mutlu ve huzurlu yaşamaya çalışıyorum. Öyle yakalamaya çalıştığım ekstra bir şey yok. Gezebildiğim kadar gezmek, müzik yapıp dil öğrenmek ve güzel günler geçirmek istiyorum. Peki ya evlilik? Yok. Gayet iyiyiz böyle. Bir şey fark etmiyor ki.

 

Sevdiğiniz biriyle yaşamanın en büyük zorluğu nedir? 

Evde tek televizyon olması. Futbol hastası olduğu için maç günleri yollarımız ayrılıyor. Ben içeride arp çalışıyorum. O da televizyonda maçlarını izliyor.

 

EVLENMEYİ DÜŞÜNMÜYOR

Hayatınız nereye doğru gidiyor, nelere ulaşmak istiyorsunuz birkaç yıl içinde?

İşimden çok memnunum. Elimden geldiği kadar devam etmek istiyorum.Buna devam ederken de mutlu ve huzurlu yaşamaya çalışıyorum. Öyle yakalamaya çalıştığım ekstra bir şey yok. Gezebildiğim kadar gezmek, müzik yapıp dil öğrenmek ve güzel günler geçirmek istiyorum.

 

MAÇ İZLER BEN ARP ÇALARIM O MAÇ İZLER BEN ARP ÇALARIM 

En büyük masrafınız nedir? 

Herhalde seyahattir. Ekin diye bir arkadaşım var. Onunla yurt dışında trene atlayıp önümüze çıkan her yeri geziyoruz. Çok zevkli gerçekten. Buna kamikaze turizmi diyoruz. Peki erkek arkadaşınızla tatile gitmiyor musunuz? Onunla da gidiyoruz.

 

Daha önce "En çok jean giymeyi seviyorum" demiştiniz. Kaç jean’iniz var? 

Altı yedi yıldır giydiğim jean’lerim var. Tabii ki yeni jean alıyorum ama nadiren. Toplam 20 tane pantolonum vardır. Bana yakışan modellerin dışında yeni şeyler pek denemiyorum. Bağ kurduğunuz bir eşya var mı? Eskiciden 5 liraya aldığım bir gümüş yüzüğüm var. Hiç çıkarmam. Ukrayna’dan gelen melek kolyemi de severim.

 

Peki ’Üstüne şu elbiseyi giysem, altına bu terliği alsam’ gibi bir hevesiniz yok mu? 

Evde ne varsa çantaya atarım. Yeni bir şey almam. Çekimde giydiğim kıyafetleri hayatta gidip almam. O kadar pahalılar ki. Niye o kadar pahalı bir şey giyesin ki! Ruhunuzda doyumsuzluk yok mu? Alışverişe harcanan bir zaman var. Kimisi bundan mutlu olur, sürekli alışveriş yapar. Onlar için zaman kaybı değildir zaten. Ama ben öyle değilim...

 

Genelde oyuncular uyumaya zor vakit bulurken siz zevk aldığınız her şeye nasıl yetişebiliyorsunuz? 

Benim bir anda dört ay boşluğum oldu. Çalıştığım dönemde bana sürekli program yapan birilerinin varlığına öyle alışmışım ki iki-üç hafta serbestlikten afallayıp evde oturdum. Programsız ne yapacağımı şaşırdım. Ama sonra bir baktım zaman çok hızlı geçiyor. Hemen bir program hazırlamaya başladım. 20 JEAN’İM VAR Son röportajımızda alışveriş konusuna karşı çok ilgisizdiniz. Durum hâlâ aynı mı? Evet aynı. Sonuçta giydiğim şeyler bana yettiği için daha fazlasını almıyorum.

 

Siz Çince öğreniyordunuz sanırım. Çin’e gidip pratik yapmayacak mısınız? 

Hayır, Çin’e gitmek istiyordum ama ayarlayamadım. Bir de artık İspanyolca öğreniyorum. Projenizin olmadığı bu dört ayı nasıl değerlendirdiniz? Münih’te arp doktorası yapan arkadaşımın yanına gittim. Bir ay kadar yanında kaldım. Tek başıma Avrupa’yı dolaştım. Spor yaptım. İspanyolca kursuna gittim. Okçuluğa devam ediyorum. Haftada iki gün gidip ok atıyorum. Hatta seneye daha ileri bir tekniğe geçip yarışmalara katılacağım. Fakat ok atarken parmak kasları çok çalışıyor. Parmaklarım kalınlaşırsa arp çalmamı engeller mi diye korkuyorum.

 

HAFTADA İKİ KEZ OK ATARIM 

’Behzat Ç.’ye bölüm oyuncusu olarak girdiniz ama gelecek bölümlerinde hikayeniz devam edecek galiba... 

Evet. Şu anda hapisteyim. Bu yüzden pek gözükmüyorum ama her an ortaya çıkabilirim. Yaz dönemini tatil yaparak mı yoksa çalışarak mı geçireceksiniz? Ağustos ayında yeni dizimiz başlayacak. Dizinin çekimleri başlayana kadar tatil yapmayı düşünüyorum. Annemlerin yanına gideceğim.

 

Daha önceki bir röportajınızda çok iyi fal baktığınız yazıyordu, bu doğru mu? 

Yok, o bir espriydi. Ama gelecekte olacak bazı olayları rüyamda görebiliyorum. Herkesin içine doğar ya bazen. Benimki de öyle. Astrolojiyle aranız nasıl? Bazı insanların burcunu tahmin edebiliyorum ama edemediğim de oluyor. Bazen "Bu kesin Aslan burcudur" diye düşünüp hemen soruyorum. Aslan derse çok sinir oluyorum, ’Keşke direkt tahminimi söyleseydim, daha havalı olurdu’ diyorum. Bu aralar ’Behzat Ç.’nin setindesiniz. Diziye dahil olmadan önce sürekli izliyor muydunuz? Evet, arada bakıyordum. Ama ben çok dizi izleyen biri değilim.