Eyşan Özhim'den kariyeri hakkında samimi açıklamalar!

''Bu hayatta her şeyi aşk için yapıyorum!''

resim yok
12 Mayıs 2014 - 10:08
Röportaj

''Bu hayatta her şeyi aşk için yapıyorum!''

Şu sıralar bir giyim markasının yüzü olan ve yapımcılıkla uğraşan oyuncu-eski model Eyşan Özhim: ''Bu dünyada önce kendim için bir şeyler yapıyorum, sonra da aşk için, sevdiklerim için... Aşklarımdan bir tanesi de sinema.''


Podyumlara bir dönem damgasını vuran, şu sıralar bir giyim markasının yüzü olan, aynı zamanda yapımcılık da yapım Eyşan Özhim; Harper's Bazaar dergisine kariyeri ve özel hayatı hakkında samimi açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalar:


* Bu sektöre 1986'da oyunculukla adım attım. 1994'te şirketim Kedi Prodüksiyon'u kurdum. Prodüksiyon tasarımcısıyım aslında... Marka yönetimi deneyimimin altında da bu yatar. Bugüne kadar tüm hizmetlerimi Kedi üzerinden verdim ve öyle de devam ediyor.

 

VÜCUDUM SİNYAL VERMEYE BAŞLAD

* 1990 Türkiye Güzellik Yarışması'nda aldığım dereceyle birlikte Gaye Sökmen Ajans'ta modellik yapmaya başladım, hatta neredeyse ajansı beraber kurduk. 15 yıl kadar onlarla çalıştım. Ama hep markacılığı Türkiye'ye getirmek, bir marka ofisi açmak istiyordum. Bu sırada çalışan kadın için şık ve rahat kıyafet, makul fiyatlı bir marka açığı vardı; ben de o dönem marka yöneticisi oldum. İşkoliktim, ölümüne çalışıyordum.


* 2002'de vücudum ilk sinyalleri vermeye başlamıştı ama pek aldırmamış, sadece fizik tedaviye başlamıştım. Derken sağlık problemlerim arttı, sol tarafım için felç başlangıcı teşhisi kondu, ameliyat oldum, kortizon tedavisi başladı. Fıtıklarım vardı. Yıllarca doktora gitmeyip tatil yapmadan çalışmamın, tatil zamanlarına diğer çekimlerimi denk getirmemin, kendime özen göstermememin faturası böylece çıktı. Acıdan bayılıyordum ama doktora gitmiyordum, önce şu kampanyayı yetiştirmemiz lazım diye. O noktada bir karar vermem gerekiyordu. İşten ayrıldım, eşimden ayrıldım ve bağımsız, daha mütevazı bir yaşam yolu belirledim. Sene 2005'ti.

 

KENDİMİ ÇOCUK GİBİ HİSSEDİYORUM

* Benim için hayat ve insan çok önemli. 1990'dan beri rutin olarak Hindistan'a gider, ashram'larda kalırım. Anneannem ben küçükken, "Bak Eyşan, açıp kapa gözünü. İşte hayat bu kadar kısa. Ben de senin kadardım, bu yaşıma geldim. Hayat bir göz açıp kapama süresi kadar hızlı geçti" derdi. Şimdi anlıyorum; 44 yaşındayım, kendimi hâlâ küçük bir çocuk gibi hissediyorum. Ölümleri, hastalıkları yaşadıkça, yakın arkadaşlarını genç yaşta kaybettikçe; insan pek az şeyin üzülmeye değeceğini anlıyor. Bunu hatırlamak lazım. Bazen şanssızlıklar oluyor, üst üste de geliyor ama isyanın manası yok. Olan her şey faydamızadır.


* Yönetmen Aydın Bulut ile 10 yıldır birlikteyiz. Eşim sayılır artık. Birlikte yaptığımız ilk film; 2008'de 'Başka Semtin Çocukları'ydı. İkinci olarak da 'Benimle Oynar mısın? filmini yaptık. Son üç senedir bu film üzerinde çalışıyoruz. Maalesef ülkenin siyasi gündemiyle de alakalı olarak Eylül ayında vizyona girer girmez çıkmak zorunda kaldı. Filmden büyük zarar ettik. Şimdi onun festivallere, yabancı kanallara satım aşamasıyla ilgileniyorum. Evimi satılığa çıkardım, o satıldığı anda son borcumuz da kapanacak. Pişman mıyım bu filmi yaptığımız için? Kesinlikle hayır. Aydın her iki filmin senaryosunu da bana daha tanıştığımız hafta vermişti. Ve iki hayalini de gerçekleştirdik. Zaten hayallerimizi gerçekleştirmek için yaşamıyor muyuz?

 

TEK BAŞIMA VAKİT GEÇİRMEYİ BİLİRİM

* İlk evliğimde 20 yaşındaydım. Eşim müzisyen Serdar (Şensezgin) benden 15 yaş büyüktü. Ona hâlâ büyük saygım var ama eksik olan bir şeyler vardı belki. Sanıyordum ki Serdar'dan sonra bir daha aşık olamam. Nasıl ki anne-baba evlatlarını ayıramazsa, aşklarınızı da ayıramıyorsunuz. Yaşanacak olan yeni şeylere kapılarınızı açıyorsunuz, eskiyi unutmadan. Aslında siz bile kendinizi tanımıyorsunuz; yaşam hep bunu kanıtlıyor. Yeni biriyle kendinizi yeniden tanıyorsunuz. Serdar'ı çok severdim ama içimde hep gitme duygusu vardı. 'Sinemaya mı gidelim, yürüyüşe mi, hafta sonu şuraya mı?' diye giden. Ne zaman Aydın'la tanıştım, birdenbire gitme arzum son buldu. Bir gün evde televizyon seyrediyorduk, bir anda fark ettim; "Aydın sen benim gitmek, hep gitmek istediğim o yersin" dedim. O an anladım ki ben Aydın'a aşığım.[reklam]

* Aşık oluyoruz ve bütün hayat, o aşık olduğumuz insana dönüyor, onun ta kendisi oluyor. Hayatımda kimse olmasa da kendine bakan bir kadınım. Yalnız başıma vakit geçirmeyi biliyorum. Çünkü yaşıyorum. Benimle aynı anda bir yerlerde koskocaman balinalar, filler de yaşıyor. Başka bir yerlerde maymunlar ağaçtan ağaca atlıyor. Milyarlarca insan aynı anda yaşıyoruz, asla yalnız değiliz. Uzayda bile belki. Bunu unutuyoruz bazen. Yalnız olduğumu düşünmek bana tuhaf geliyor. O yüzden önce kendim için bir şeyler yapıyorum bu dünyada. Sonra da, aşk için yapıyorum her şeyi. Sevdiklerim için... Aşklarımdan bir tanesi de sinema.

 

İYİ BALIKÇIYIM, BALIK TUTAYIM BANA YETER!

* Her şey geçer hayatta. Güzellik de, zenginlik de, üzüntü de... Türkiye'nin bir numaralı modeliydim. Çok iyi bir hayat yaşıyordum. 2005'ten beri bambaşka bir yaşama geçtim ve çok mutluyum. Harika bir hayat yaşadım. En yükseği de gördüm, Paris'te de yaşadım, harika ülkeler gezdim, harika yemekler yedim, bir sürü çekim yaptım, sayısız insanla tanıştım...


* 'Neyi yapmadın?' desen, eksik bir şey söyleyemem. Bundan sonrası için sinema ve prodüksiyon tasarımcılığını ilerletmek isterim. Yelkenliyi çok seviyorum bir de. Her sene tekneyle bir süre açılabilecek bir yaşam diliyorum. İyi balıkçıyımdır! Açık sularda balık tutayım... Bu kadarı bana yeter. Nefes alıp vermek güzel şey. Çünkü bir gün bu nefesi alamayacağız."

 

EVLATLIK ALABİLİRİM

* Çocuk konusunda hiçbir zaman çok istekli olmadım. Tarafsızdım. Zaten sevdiğim herkese ve her şeye çocuğum gözüyle baktım; çok anacım. En önemlisi; çocuk olunca bir süre çalışamayacaktım ama onu başkasına bırakamazdım. Mecburen eşimin desteğiyle yaşayacağım için hep önce bir kenarda maddi birikimim olsun, kimseden bir şey istemeyeyim diye düşündüm. Böyle bir fırsat da denk gelmedi. Hayatı kendi ayaklarımın üzerinde durarak yaşamayı sevdim hep. Kimsenin maddi-manevi benim sorumluluğumu almasına alışkın değilim. Kendime yıllar önce söylediğim bir şey vardı; 'Bir gün anne olmak için çok geç olursa evlatlık alırım' diye. Hâlâ da buna sıcak bakıyorum.

 

YADIRGIYORLAR AMA YAŞIMA GÖRE FİZİĞİM NORMAL

* Yaşıma göre (44) fiziğim normal. Modellikten geldiğim için yadırgıyor insanlar. Oysa 40 beden kadın kilolu değildir ama zayıf da değilim. Tabii alıştığım Eyşan'a göre biraz fazla kilom var. Ama kilodan ziyade; kortizonlar nedeniyle son beş yıldır şişlik var vücudumda. Tedavi bitince, bunlar da inecek. Zaten doğru düzgün bir şey yediğim yok, bundan daha az yiyemem.


* Felç döneminde hareketlerim çok kısıtlandı ama son yıllarda deli gibi yürüyorum, dört-beş saat yürüdüğüm oluyor. Genelde Büyükada'ya gidiyorum. En aşağıdan en yukarıya çıkıp iniyorum. Çok az alkol alıyorum. Salata ve ızgaradan başka bir şey yemiyorum. Sebzeyi çiğ bile yemeyi severim. Tuz neredeyse hiç kullanmam. Çocukluğumdan beri çok iyi besleniyormuşum meğer. Kistik bir bünyem var, dönemsel olarak hormon veya kortizon tedavisi görüyorum.

 

 

EYŞAN ÖZHİM HANGİ KONUDA SİTEMLİ? DETAYLAR!

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin