Gürbey İleri kalbinin sahibini açıkladı!

''Kalbimi kazanmak kolay değil...''

Uzun zamandır hayatında kimsenin olmadığını söyleyen Gürbey İleri, bir kadında en çok dikkat ettiği şeyin gözler olduğunu söylüyor. Aşk konusunda ketum davranan oyuncu, ''1,5 senedir kalbimi kazanan çıkmadı'' diyor.

'Muhteşem Yüzyıl' dizisinde canlandırdığı 'Şehzade Mehmet' karakteriyle tanınan Gürbey İleri, ''Oyunculukta öğrenmenin sınırı yok. Aslında kariyerim daha yeni başlıyor” diyor. Şu an 'Yasak' dizisinde 'Nabi' karakterini canlandıran oyuncu, yeni projesini, eski sevgilisiyle aynı sette çalışmanın nasıl bir his olduğunu anlattı.

'Yasak'taki 'Nabi' daha önce canlandırdığınız karakterlere hiç benzemiyor. Oynadığınız rollerin farklı olması sizin için önemli mi?

Çok önemli. Oyunculukta tekrara düşmemek için farklı karakterlere hayat vermek gerektiğini düşünüyorum, bundan dolayı da oynadığım her projede birbirinden farklı karakterler seçmeye özen gösteriyorum. Her bir karakter için oyuncu koçum Merve Taşkan'la uzun süre çalışıyoruz.

''ŞANSLI HİSSEDİYORUM''

Dizi Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında geçiyor. Dönem işinde oynamanın tadı başka mı?

Dönem işinde oynamanın tadı tabii ki bambaşka. O platolar, dekor, kostümler aylarca emek verilip en ince detayına kadar düşünüp hazırlanıyor. Ve sıra bize, yani oyunculara gelip o düzeni canlandırmamız istendiğinde, kendimizi o dönemin içinde buluyoruz. Ben bundan tarif edilmez bir keyif alıyorum. Bu keyif öyle ki, setten ayrıldığım zaman o ortam aklımda kalıyor. Özlüyorum orayı...

O sette neler mutlu ediyor sizi?

Yönetmenimiz Kudret Sabancı'yla çalışmak benim için çok büyük bir keyif. Aynı şekilde Deniz Çakır, Fikret Kuşkan, Buket Dereoğlu gibi oyuncularla çalışıyor olmaktan da çok mutluyum. Bunun yanı sıra ne kadar yoğun çalışsak da kimsenin yüzünden gülümseme eksik olmuyor. Herkesin enerjisi birbiriyle uyduğu için sette çok güzel bir arkadaşlık, dostluk ortamı oluştu. Bunda gece-gündüz çalışan ve yüzlerinden gülümsemeyi eksik etmeyen set çalışanı arkadaşlarımızın da payı çok yüksek tabii. Böyle güzel bir ekiple çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

''EZGİ İLE PROFESYONELİZ''

Rol arkadaşlarınızdan biri eski sevgiliniz Ezgi Eyüboğlu. Zor olmuyor mu aynı sette çalışmak?

İkimiz de profesyonel oyuncularız. Bu iş bir bütün ve ekip işi. Hepimiz var gücümüzle çalışıyoruz.

Şimdi hayatınızda biri var mı?

Yok.[reklam]

Nasıl biri sizi etkiler? Kalbinizi kazanmak kolay mıdır?

Gözler ve o kişinin doğal olması benim için çok önemli; iç güzelliğin dışa öyle yansıdığını düşünüyorum. Kalbimi kazanmak çok kolay değil aslında. 1,5 senedir daha kazanan çıkmadı.

Oyunculuk çocukluk hayaliniz miydi?

Çocukken hayalim herkesin takdir ettiği, başarılı bir basketbolcu olmaktı. Beşiktaş'ta oynadığım son senemde, talihsiz bir sakatlık sonucu basketbolu bırakmak zorunda kaldım ve üniversite sınavlarına hazırlandım. Kadir Has Üniversitesi'nde bir sene İngilizce işletme okuduktan sonra, bu alanın bana göre olmadığını fark ettim. Çünkü hareketli ve renkli bir yapım vardı. Ve Akademi Kenter'de eğitim almaya başladım... Okulumu dondurarak, ertesi sene de konservatuvara başladım. Şu anda göz önünde olup, takdir edilmek bir noktada çocukluk hayalimin kapısını aralıyor.

''SET AYRI BİR OKUL''

Konservatuvara başlamadan önce kamerayla tanıştınız, değil mi?

Evet, 19 yaşındayken ilk dizimde oynadım. Şu an 26 yaşındayım... Çok hızlı veya yavaş değil, ayaklarımı sağlam basarak ilerliyorum kariyerimde. Bugüne kadar Tuncel Kurtiz, Fikret Kuşkan, Halit Ergenç gibi çok iyi oyuncularla karşılıklı oynadım; bu yüzden kendimi gerçekten şanslı hissediyorum. Kamera önü benim için ayrı bir okul oldu. Oyunculukta öğrenmenin sınırı olmadığı için kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum. Aslında kariyerim daha yeni başlıyor diyebiliriz.

''KARAKTERi YAŞAMAK KEYiF VERiYOR''

* Oyunculuğa ilk başladığımda da, şimdi de tek arzum sürekli kendimi geliştirip oynadığım her karakteri seyirciye yaşatmak. Kamera karşısında rol yapmak değil, karakteri yaşamak bana keyif veriyor. Beyninizi 'o karakter' olmaya programladığınız için her zaman farklı bir özelliğinizi keşfediyorsunuz. Benim için ilk sinema filmi çok önemli.

* Seneler sonra geriye baktığımda oynadığım filmlerin izleyiciler tarafından unutulmaması, her izlendiğinde aynı tadı vermesini isterim. Tabii planlarım arasında bir de müzikal var. Ama şimdiden çalışmaya başlasam da, 2-3 senelik bir hazırlık süreci gerekiyor.