Her oyuncu kendi fiyatını belirler

Ekranların en güzel isimlerinden biri Seray Sever… Sunuculuk, oyunculuk derken zaman içinde işin mutfağına girdi ve yapımcı da oldu. Bir süredir süren sessizliğini ise ‘Manda Yuvası’ adlı sinema filmiyle bozdu.

resim yok
02 Mart 2015 - 00:06
Röportaj

Seray Sever’le son filmini, çekim sürecini ve hayatını konuştuk. İşte Seray Sever’in AKŞAM Life’a özel, samimi cevapları…

 

 

‘Manda Yuvası’ filmiyle beyazperdeyle buluşmaya hazırlanıyorsunuz. Filminizden bahseder misiniz?

Film çok samimi ve eğlenceli oldu. Bir sürü romantik-komedi filmi vizyona girerken, biz daha halka yakın ve onların kucaklayabileceği bir film yaptık. Aynı zamanda Çaykaşı Köyü’nün yerlilerinin de bizimle birlikte oynaması filmi daha da eğlenceli yaptı. Biz hatta kendi oyunumuzu bırakıp onları izlemeye başladık, çoğu gerçek hayattan insanlar.

 

 

Siz nasıl bir karakterle izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyorsunuz?

Filmde şehirli bir kadın olarak izleyicilerin karşısında olacağım. Bir maden şirketinde yönetici pozisyonunda çalışıyorum, bir patronum var. Bu kadın çok cabbar, tuttuğunu koparan biri. Köyde altın olduğunu duyunca, kolları sıvayıp gidiyor. Hemen ‘Ben halledirim’ diyor. Çünkü altın, değerli bir madde ve bunu belli bir fiyata araziyi kapatıp, sonrasında kâr yapmayı düşününüyor. Tabii ki bu gidişi  süprizleri de beraberinde getiriyor. Köylü çok daha akıllı ve uyanık çıkıyor. Bu sefer bize ders veriyorlar gibi bir durum var.

 

 

Kastamonu’daki çekimlerde zorlandınız mı? Başınızdan ilginç olaylar geçti mi?

Zorlandım diyebilirim. Bodrum’da tatildeydim. Tam deniz kenarından çıkıp 1800 metre yükseklikteki Çaykaşı Köyü’ne gidince, hastalandım. 2 defa serum yedim. Şehirli bir karakteri oynadığım için sahnelerimin İstanbul’da olacağını düşünüyordum. Fakat çekimlerim Kastamonu’daymış. Böyle bir durum yaşadık. Onun dışında set gayet keyifli geçti. Benim için çok değişik bir deneyimdi. Gerçekten çok samimi, insanların evlerine, muhtarın evinde çaylar, kahveler içtik, yemekler yedik, o köyün insanı gibi yaşadık orada.

 

 

HAYATIMDA ÖNCELİĞİM SAĞLIKLI OLMAK 

 

Bir oyuncu olarak üzerinizde fiziksel bir baskı hissediyor musunuz, şöyle ol, böyle ol, fit ol gibi? 

Oyunculuktan önce bir kadın olarak ya da bir insan olarak sonuçta bedenime saygı gösteriyorum. Benim aldığım ve verdiğim kilo maksimum artı 3 ya da eksi 3 oluyor. Bu anlamda belli bir kontroldeyim. Haftanın üç günü pilates yapıyorum. Beslenmeye dair her şeyi biliyorum diyebilirim şu anda birisi gelse zayıflatabilirim. Dolayısıyla o baskıyı oyunculuktan ziyade insan olarak, bedenime saygı duymalıyım diye düşünüyorum. Hayatımda önceliğim vücut güzelliğim değil ama sağlıklı olmak adına fiziğime dikkat ediyorum. 

 

 

Oyunculuk dışında bir de yapımcılık tarafınız var. Bir yapımcı olarak dizi sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Dizi sürelerinin uzunluğundan siz de yakınıyor musunuz?

Bizim yaptığımız işler, prodüksiyon olarak hep 25-30 dakikalık işlerdi. ‘Pay TV’lere yaptığımız için o lüksümüz vardı. Kendi sürelerimizi koyabiliyorduk, yabancı formatları çok da fazla sömürmüyorduk. Buradaki sürelerin uzunluğundan yapımcı arkadaşlarımız gerçekten yakınıyorlar. Şu anda bir dizide oyuncu olsam, ben de yakınırım herhalde. Sinema filmleri bile 95-100 dakika, 120 dakika sinema filmi izlediğinizde sıkılıyorsunuz, diziler için ise birazcık yazık diyorum.

 

 

TİCARETLE İLGİLİ PROJELERİM VAR 

 

Oyuncular gerçekten de yazılan o yüksek rakamları alıyor mu?

Alanlar var ama bu adil bir olay diye düşünüyorum. Dizi süreleri kısalır, yapım şirketlerinin kanaldan alacağı ücret düşerse oyuncuların aldıkları rakamlar da düşecektir. Bir dengesizlik de var aslında. Aynı dizide birisi 100 bin diğeri sadece bin lira aldığı için böyle düşünüyorum. Ancak herkesin bir fiyatı vardır, oyuncu da kendi fiyatını kendi belirler, bence hak eden alsın diyorum.

 

 

Geleceğe yönelik hedeflerinizde neler var?

Önümüzdeki dönemde ekranda olmayı planlıyorum. Hem sunucu hem de oyunculuk olarak. Ancak güzel bir teklif gelirse... Şu anda zaten gelen birçok güzel teklif var, onları değerlendireceğim. ‘Manda Yuvası’ filmiyle tekrar bir start verdim gibi oldu, yapım şirketinde bazı projeler devam edecek ancak bunun dışında ticaretle ilgili bazı projelerim var.

 

 

Hiç insanların sizin hakkınızda söyledikleri yüzünden  mutsuz oldunuz mu?

Çok olduğum dönemler oldu, olmamaya çalıştığım dönemler de oldu. Eskiden bir ara sektörün içindeyken yozlaşmıştım. Kim ne derse desin tanımadan önyargılı yaklaşıp insanları suçluyordum, sonra insanlar neden böyle konuşuyor diye dönüp kendime bakmaya başladım, bu sefer çok üzüldüğümü gördüm. Kendime dedim ki karşındakine kendini anlatabildiğin kadarsın, sonuçta birileriyle iletişim kurmanın birinci şartı budur, sen istediğin kadar açık ol karşındaki insan anlamıyorsa yoktur. Bu anlamda şimdilerde kendi derdimi, kendimi çok anlatmaya çalıştığım bir dönemdeyim, insanlar da önyargılı yaklaşmadıkları ölçüde benim kabulümdür. Çünkü ben kimseye önyargıyla yaklaşmamayı öğrendim zaten çok öyle bir yapıda değildim sonuçta farkındalığı olan insan sevgi ve ışık yayar ve kalkıp da etrafı hakkında öyle çeşitli bilmediği yorumlarda bulunmaz. Ben kendi adıma dedikoduyu ve kötü yorumları hiç sevmiyorum kimseyle ilgili.

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin