Deniz Uğur, Star’da yayınlanacak ‘Film Gibi’ programıyla ekrana dönmeye hazırlanıyor.
Meme kanserini yenen oyuncu, yaşadıklarına isyan etmek yerine, hayata sarılmayı seçenlerden. Uğur, “Hayat dengelidir. Her yaşanan zorluğun bir ödülü vardır. O yüzden ‘Talihsiz’ denmesine bozuluyorum” diyor
Hayat nasıl gidiyor?
Her şey yolunda. Koşuşturmacayla geçiyor.
Neden sunuculuğa dönmek istediniz?
Menajerim Gaye Sökmen’le bu kararı aldık. Benim için hayatımın programlı gitmesi çok önemli. Dizi çekimlerinde beni çok rahat ettiriyorlardı ama ne olursa olsun drama çektiğimiz için şartlar zorluyordu. Geceniz gündüzünüz birbirine karışabiliyor. Benim için de çocuklarıma ayırdığım zaman dilimi çok önemli. Hayatımı onlara göre programlamak istedim. Oyunculuktan önce sunuculuk geçmişim var zaten. Çok hakim olduğum bir alan. 20 yıllık bir tecrübe... Dizi de yapabilirim ama şu anda çalışma saatleri düzenli olduğu için bu program çok avantajlı. Bir de televizyon seyircisinin dizilerinden uzaklaştığını, programlara ve yarışmalara daha çok yöneldiğini fark ettim. Güzel bir iş çıkacağına inanıyorum.
Programın yapımcıları, “Sunucu olarak daha iyi bir isim bulamazdık. Deniz Hanım’ın hayatı da film gibi” dediler...
Evet, olaylı bir hayatım var. Çok zor dönemeçlerden geçtim. Ama her zaman dik durabildim. İnsanlar da zaten en çok o yönümü takdir ettiler. Hep yapıcı ve pozitif olabildim. Bundan sonra da öyle olmaya devam edeceğim. Çünkü önemli olan hayatın sizin önünüze ne getirdiği değil, sizin herhangi bir olay ya da herhangi bir koşul karşısında nasıl durmaya karar verdiğiniz. Sevmiyorum dizini döverek, “Ah vah” yapan tavrı.
Şansızlıkları aştığınıza inanıyor musunuz?
Şansızlık diye bir şey yok hayatta. Herkesin başına her şey gelebilir. O yüzden önemli olan, hayattaki her şeyi karşılayabilmek ve sorunlar karşısında çözüm üretmeye odaklanmak. Hayat dengelidir. Bir şey alırken, bir yandan da bir şey verir. Her yaşanan zorluğun bir ödülü vardır. O yüzden “Talihsiz” denmesine bozuluyorum biraz. Hiç kimse talihsiz değildir. O kötü bir etiketleme.
Hayat mottunuz nedir?
Benim birçok mottom var. Ama en önemli mottom çocuklarım. Çocuklarına bak, onları iyi yetiştir. Daha önemli bir şey yok.
Kaç yaşındalar?
İkizler 3.5, oğlum 14 yaşında.
Çalışan anne olmak zorluyor mu sizi?
Yorucu tabii. Annem zaten hafta içi sürekli benimle kalıyor. Bakıcımız var. Ben de onlara göre program yapıyorum. Benim için onlar öncelikli. Okula ya da babalarına gittiklerinde evde bir sessizlik oluyor, insan boşlukta kalıyor. Kıpır kıpır, gülen sevimli varlıklar düşünün. İyi geliyorlar insana.
Hafta sonu mu Reha Bey’de (Muhtar) kalıyorlar?
Yok. Gün içinde hem benimle hem de babayla eşit zaman geçirebilecekleri şekilde bir düzen kurduk. Yüzde 50-50.
“Benim sunumum farklı bir hava yaratacak”
‘Film Gibi’ye dönelim. Yıllar önce Sinan Çetin sunmuştu. Programın hangi yönü sizi daha çok etkiledi?
Zaten bildiğim ve çok beğendiğim bir format. Özellikle kapının açılma, bekleme, o gerginlik anını ağlayarak seyrettiğim çok olmuştur.
Formatta değişiklik yapıldı mı?
Yoo, aynı format. Tek fark bir kadının moderatör olması. Bir kadının bakış açısı, karşısındakiyle empati kurma yeteneği daha farklıdır diye düşünüyorum. Herhalde daha değişik bir hava yaratacak.
Gündeminizde başka projeler var mı?
Ben televizyonda hep var olmak isteyen bir oyuncuyum. Çünkü çok geniş kitlelere hitap ediyorsunuz. Sinema filmleri de olacak ama biraz daha zaman var.
Sizin hayatınız bir film olsaydı, türü ne olurdu?
Macera, aksiyon, kriminal, aşk filmi, tarihi film... Yaşadıklarımdan birçok film çıkabilir. Yazarlık da var ya, o da insanda dalgalanma yapıyor. Seviyorum ben hayatımı. Hiçbir zaman sıkılmadım.
Yazmaya devam ediyor musunuz?
İstiyorum yeniden yazmak. Ama onun için çocukların biraz daha büyümesi, biraz daha kendime ayıracak zamanımın olması lazım. Zaman buldukça yazılarımı denizugur.com’dan paylaşıyorum.
Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
40.106
2.629
6.248
