İntikam'ın Aslı'sı çok şaşırtacak!

'İntikam' dizisinin Aslı'sı Dilşad Çelebi, kendini canlandırdığı karakter kadar mükemmeliyetçi buluyor. Ancak pek mücadeleci olmadığını söylüyor: “Hayatta hiçbir şey için zorlamaya gerek yok.”

Çelebi, Seninle dergisine konuştu.

Samimi açıklamalar

Bilgisayar eğitimi almışsınız, dizi oyunculuğuna nasıl başladınız?

- Biraz tesadüfi aslında. Çocukluğumdan beri müzikalde oynamayı hayal ediyordum ama bunu gerçekleştirmek için hiçbir eylemde bulunmamıştım. Bir gün kuzenim ajansa görüşmeye giderken, ona eşlik ettim. Benden de başvuru aldılar. Bu sayede üniversite son sınıftayken reklamlarda oynamaya başladım. Mezun olunca da diziler başladı. Baktım bu işi çok seviyorum, birkaç yerden özel ders aldım ve bu yolda ilerlemeye karar verdim.

Oyunculuğa dair en büyük hedefleriniz neler?

- İki şeyi çok istiyorum; biri müzikalde oynamak. Diğeri de beğendiğim birkaç yönetmen var, onların filminde rol almak.

Tiyatro yaptınız mı, sinema filminde rol aldınız mı? Bu yönlerde idealleriniz, hayalleriniz var mı?

- Geçtiğimiz sezon Yiğit Sertdemir’in yazdığı, Tolga Yeter’in yönettiği “Medeniyet Tiyatrosu”nda oynamıştım. İlk oyunumdu. Tiyatronun tadını aldıktan sonra anladım ki, ölene kadar hayatımın bir parçası olacak tiyatro artık. Özellikle müzikallere ve fiziksel tiyatroya çok ilgi duyuyorum. Sinema filmi henüz olmadı. Bir süre daha böyle devam ederse kendi filmimi çekmeye kalkışacağım valla!

BEN ASLI GİBİ MÜCADELECİ DEĞİLİM

“İntikam” dizisinde canlandırdığınız Aslı karakteriyle gerçek hayatta benzer yönleriniz var mı?

- Aslı’nın sorumluluk duygusu ve mükemmeliyetçiliğini kendime çok benzetiyorum açıkçası. Ama mücadeleci sayılmam pek. “Zorlamamak gerek” diye düşünenlerdenim.

Aslı biraz sinsi ve entrikacı bir kız. Dizinin ilerleyen bölümlerinde sürprizler yapacak mı?

- “İntikam”daki her karakter gibi Aslı da sürprizlerle dolu. Sizi oldukça şaşırtacak...

Siz de istediklerinizi elde etmek için gerektiğinde sinsice davranır mısınız?

- Hayatım boyunca stratejik davranmayı beceremedim. Ne yazık ki, hep içinden geldiği gibi davranan biri oldum. Tabii ki maddi olarak kaybettirdiği çok şey oluyor bu durumun ama manevi olarak çok memnunum.

“İntikam” çok izlenen bir dizi... Kadrosunda yer aldığınız için kendinizi şanslı hissediyor musunuz?

- Tabii ki çok şanslı hissediyorum. Ama şans dışında da bir şeylerin etkisi olduğunu düşünüyorum.
[reklam]
BEREN’İ ÇOK SEVİYORUM

Sette en beğendiğiniz oyuncular kimler?

- Beren’i (Saat) eskiden beri çok beğenirim. Onu çok güzel ve başarılı buluyorum. Hatta aynı projede yer alacağımızı öğrendiğimde kutlamalar yapmıştım. Tanışınca da onu sevmekte ne kadar haklı olduğumu gördüm. Engin’in (Hepileri) hem oyunculuğuna hem de karakterine bayılıyorum. Hakan karakteri bir fenomen oldu bence. Komedi dizilerinde bu duruma sıkça rastlayabilirsiniz. Ama bir dramada bunu yaratabilmek oldukça zordur. Engin bunu becerebildi.

Masa tenisi oynuyorsunuz, basgitar çalıyorsunuz, daha birçok şeye ilginiz var. Burcunuz nedir? Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?

- Yengeç’im. Burçlardan hiç anlamam ama özelliklerini taşıdığımı söylerler. Yeni şeyler denemeyi seviyorum, evet. Özellikle ergenlikte ve 20’li yaşlarımın başında acaba sever miyim diye denemediğim şey pek kalmamıştı. Ama bu sayede neleri sevip neleri sevmediğimi görmüş oldum. Artık çok daha istikrarlı bir insanım. Farklı disiplin almış olmamın da gerek yazarlığımı gerekse oyunculuğumu çok iyi beslediğini düşünüyorum.

İLK TAŞI ATAN KİŞİ OLAMAZDIM

Bas çalıyorsunuz, şarkı da söylüyor musunuz?

- Çocukken sınıfta hep şarkı söyletirlerdi. Bu yüzden sosyal ilişkilerim pek gelişememiş olabilir. Yani sesim fena değildir aslında ama sevdiğim tarz müzikle pek uymuyor. Brutal vokal seviyormuşum meğerse! (Gülüyor) Yok yok, o dönemleri geçtim artık... Müzikalde oynamayı istediğim için şan dersi aldım ama.

İnternette hayranlarınız en çok kıvır kıvır saçlarınız ve masum imajınızdan bahsetmiş. Siz de kendinizi masum görüyor musunuz?

- Sanırım biraz çocuksu tavrımdan kaynaklanıyor, masum buluyorlar beni. Çocukluktan çıkmış biri ne kadar masum olabilirse ben de o kadar masumum işte. İlk taşı atan kişi olamazdım ama...

En çok nerenizi beğeniyorsunuz?

- En çok ellerimi beğenirim. Çok karakteristik buluyorum ellerimi.

AŞIK OLAN MECNUN OLUR

Alışverişi sever misiniz? En çok ne satın alırsınız?

- Küba’da iki hafta kaldıktan sonra pek alışveriş yapamaz oldum. Bize olmazsa olmaz gibi gelen şeylere ihtiyaç duymadan da gayet güzel yaşanabildiğini gördüm orada. Evdeki eşyalar, kıyafetler gözüme batar oldu. Ne kadar mülk o kadar sorumluluk...

İndirimleri takip eder misiniz?

- Haberim bile olmaz...

Bilgisayar eğitimi aldığınıza göre teknolojiyle aranız çok iyidir. Teknoloji çok kullanıyor musunuz?

- Doğru kullanıldığı sürece sosyal medya bence bir nimet. Pek sık kullanmam ben ama halkın nabzını iyi ölçtüğünü düşünüyorum.

Teknolojiden aşka geçelim mi? Aşk sizce nedir?

- İşin içinde mantık olursa aşk olmaz. Aşık olan Mecnun olur. Mecnun’dan mantıklı hareketler yapmasını pek bekleyemezsiniz haliyle...

YAZIN NEW YORK’TA OLACAĞIM

Yaz tatili planları yapıldı mı?

- Yazın New York’ta olacağım. Gitmişken atölyelere katılmayı da planlıyorum. Şimdiden oradaki bir sanat festivalinde çalışmak için gönüllü oldum bile.

ÜNLÜ OLMAK BENİ KORKUTUYOR

Tanındıktan sonra hayatınızda neler değişti?

- Daha önceden başrol oynadığım için çok büyük bir değişiklik olmadı. Ama “İntikam” kadar büyük ve iddialı bir projede yer almak, kariyerim için önemli bir kırılma noktası oldu. Yine de ünlü olmak beni korkutuyor açıkçası. Bazen sokakta biri yanıma gelip benimle fotoğraf çektirmek istediğinde bir anda elim ayağım birbirine dolaşabiliyor.