resim yok
07 Mart 2012 - 00:00

 

Kuzey Güney”in hırslı, takıntılı çifti Banu ile Güney’e hayat veriyorlar. Çevrelerine verdikleri zarar yüzünden milyonlarca kişinin nefretini kazandıklarını biliyorlar. Ama umursamıyorlar... Çünkü gördükleri ilgiden, dizinin kazandığı başarıdan memnunlar. Sette ziyaret ettiğimiz Buğra Gülsoy ve Bade İşçil, önümüzdeki bölümlerde heyecanın dozunun daha da artacağını müjdeledi: “Kuzey Güney, esas şimdi başlıyor!”
 
Hayırlı olsun, yakında Arap ülkelerinde de “Kuzey Güney” rüzgarı esecekmiş. Siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
- Buğra Gülsoy: Çok keyifliyiz bu ilgiden dolayı tabii... Daha önce “Fatmagül’ün Suçu Ne?” de satılmıştı. Orada benim canlandırdığım Vural karakterinin adını Murat yapmışlar ama... Durmadan Murat diye mesaj atıyorlardı, anlamıyordum. Meğer dille birlikte karakter isimleri de değişiyormuş.
 
- Bade İşçil: Doğru, “Ezel”de de benim adım Rihan olarak değiştirilmişti. Davetli olarak gittik, şaşırdım. Dizide adım şebnem’ken niye Rihan diye bağırdıklarını anlamamıştım çünkü...    
 
Bu gelişmeler artık yurt dışında da tanınacağınızı gösteriyor. Dizilerinizin Balkanlar’da ve Arap dünyasında fenomen olmasının getireceklerine hazır mısınız?
 
- Buğra Gülsoy: Türk dizileri beş yıldır yurt dışına açık zaten... Ama benim özel olarak oralarda tanınmak gibi bir sıkıntım yok. 
 
- Bade İşçil: Yurt dışını bırak, buraya geldiklerinde bile görür görmez tanıyorlar. Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerden gelen çok hayranımız var. 
 
GÜNEY, GİDEREK YALNIZLAŞACAK    
 
Gelelim “Kuzey Güney”in gidişatına...
 
- Buğra Gülsoy: “Kuzey Güney” esas şimdi başlıyor. 
 
Son bölümde Kuzey’in Güney’i denediği araba kazası sahnesinde gerçekten nefret edilecek bir karakter çıkarmış olabilirsiniz.
 
- Buğra Gülsoy: Bana ne yazılırsa onu oynuyorum. Sonuçta Kuzey ve Güney çok zıt iki karakter. ıki kardeş arasındaki çatışma ve düşmanlığı şimdi göreceğiz esas. 
 
Banu ile Güney nişanlandı. Peki bu ilişki evliliğe gidecek mi?
 
- Buğra Gülsoy: Evlenecekler, o yolda ilerliyorlar. 
 
Ama Güney’in aklı başka yerlerde gibi...
 
- Buğra Gülsoy: Güney gri bir karakter. Onun aklı her yerde. 
 
- Bade İşçil: Banu’nun Güney’e takıntısı var. Ondan vazgeçemez. 
 
- Buğra Gülsoy: Güney, yükseldikçe yalnızlaşacak. Zaten şu an bile yanında konuşabileceği tek bir arkadaşı yok. Güney hiçbir zaman kendisini anlatmadı, onu henüz tanımadık. Kuzey’in neden Kuzey, Güney’in neden Güney olduğu önümüzdeki bölümlerde göreceğiz.
 
- Bade İşçil: Bir Banu destekliyor onu, bir de annesi...
 
BANU’YA BEN DE GICIK OLUYORUM
 
Banu’nun etrafında birçok yakışıklı dolaşıyor aslında...
 
- Buğra Gülsoy: O kadar yakışıklı var, buna niye baktın diyorsun yani (gülüyor)...
 
- Bade İşçil: Gönül bu işte... Ne yapsın...
 
Banu’dan söz açılmışken; tavırları yüzünden ondan hoşlanmayan bir kitle de oluştu. 
 
- Bade İşçil: Ben de ona gıcık olunması için özen gösteriyorum zaten. Hem oynadığım karakter olarak sahipleniyorum Banu’yu, hem ben de gıcık oluyorum. Ama onun da ruhsal sıkıntıları var. Banu, Güney’in dişisi bir bakıma... 
 
Dizide sizi en çok etkileyen karakter hangisi?          
 
- Bade İşçil: Zerrin (Tekindor) abla... Arkadaşlar arasında onun canlandırdığı karakteri taklit ediyorum sürekli. “Aay caanım” dediği yerleri yapıyorum mesela. 
 
Gerçi bizim ekipte etkisinde kalınmayacak karakter de yok. 
 
- Buğra Gülsoy: Kuzey beni çok hüzünlendiriyor. Ayrıca Bade gibi ben de Zerrin ablanın oyunculuğuna bayılıyorum.
 
UYUMADAN SETE GELDİĞİM OLDU
 
Buğra Bey, haftada altı günü dizi setindeyken, yeni oyununuz “Pragma”ya nasıl hazırlandınız?
 
- Buğra Gülsoy: Çok yorucuydu. Oyunu çıkarma aşamasında, setten gece çıkıp sabaha kadar çalışıyorduk. Bazen uyumadan sete geliyordum. şimdi rayına oturdu her şey, daha rahatım. Mart ayı itibariyle pazartesi, salı günleri oyunu oynayacağız.
 
Oyunu bu dizi bitince hazırlayalım, tamamen ona konsantre olalım diye düşünmediniz mi hiç?
 
- Buğra Gülsoy: Hayır, çünkü araya uzun yıllar girsin istemedik.
 
 
 
KÖPEĞİMİ KAYBEDİNCE YANDAKİ EVE TAŞINDIM
 
Bade Hanım, köpeğinizi kaybetmişsiniz.    
 
- Bade İşçil: Evet, yedi yıldır benimle olan bir Golden Retriever’ım vardı. Onu kaybettim. Hayatımdı benim... Kanserdi ama oyuncu bir köpek olduğu için belli etmiyordu. Çünkü köpekler sahibi üzülmesin diye acısını göstermezmiş. O da içimi çok acıttı. Ben kapıyı açar açmaz havlardı, o kapıyı açamıyordum artık. Evden uzaklaşmak adına kendi evime komşu oldum. O dönem klinik vakaydım, sakinleştirici alıyordum.

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin