Küçük Ağa'nın Nur'u Ruhsar Öcal şaşırtıyor!

Bu kadının yatacak yeri yok!

Dizilerin 'iyi' kadını, merhametli annesi Ruhsar Öcal, 'Küçük Ağa'da seyirciyi şaşırttı.

Bu kez kızının yuvasını yıkmaya çalışan bir kadını canlandıran ünlü oyuncu, bu rolü üstlendiği için çok mutlu.

* 'Küçük Ağa' dizisi yayın hayatına hızlı başladı, her bölümü izlenme rekoru kırıyor. Neler söyleyeceksiniz bu başarı hakkında?

-   Maşallah diyelim. Hem totalde hem de AB grubunda çok iyiyiz. Çok mutluyum.

* Dizinin bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz?

-   Bekliyordum ama bu kadarını ummuyordum açıkçası.

* Bu başarının sırrı ne sizce?

- Kadromuz çok güzel. Birbirini seven uyumlu ekibimiz. Senaryomuz da Türk halkına, değerlerine sahip çıkan bir senaryo.

* Diziden teklif geldiğinde sizi cezbeden ne oldu?

-   Ben dizilerde oynamaya Erler Film'in 'Gurbetçiler' dizisiyle başladım. Sonrasında uzun süre Türker İnanoğlu'yla çalışamadım. Türker Bey, geçen yıl 'Sürgün' filmi için teklif getirdiğinde çok mutlu oldum, hemen kabul ettim. Onun arkasından ''Sen bizim yeni dizi projemizde de varsın'' dedi. Senaryoya bile bakmadan kabul ettim, çünkü benim için birinci planda olan Türker Bey'di.

HEP MERHAMETLİ ANNEYİ OYNAMIŞTIM

* Canlandırdığınız Nur karakteri, tam bir kaynana...

-   Evet! Bu zamana kadar hep iyi kadını, merhametli anneyi oynamıştım. İlk defa böyle bir karakter oynuyorum ve çok mutluyum. Ama şunu da söylemek gerek; Nur kötü bir karakter değil, biraz sert ve egoist bir kadın sadece. Kızına ve ailesine karşı sevgisi olmasına rağmen kendi istediklerini birinci planda tutuyor. Yine de ben bu kadını çok sevdim.

* Sizin çevrenizde böyle kadınlar var mı?

-   Var tabii. Ben böyle kadınları çok gördüm. Evlatlarının yok olmasına bile neden olabiliyorlar.

* Siz nasılsınız peki? Siz de Nur kadar sert olabiliyor musunuz?

-   Keşke azıcık olabilseydim. O kadar çok istiyorum ki bunu. Bir ara psikoloğa gitmeyi bile düşündüm. Ben hep kendimi değil de karşı taraftaki insanları düşünüyorum. Hep fedakârlık yapıyorum. Ama bu kadarı da iyi değil...

KIZI KOÇ AİLESİNE GELİN GİTSİN İSTİYOR

* Ne kadar egoist olsa da, bir anne kızının iyiliğini istemez mi? Nur, onu çok sevdiği eşinden ayırmaya çalışıyor...

-   O kendince iyilik yapıyor zaten. Ona göre kızı zengin biriyle evlenmeli, sosyeteye girmeli.

* Ama Nur’un damadı da fakir değil ki, ağa çocuğu...

-   Ağalığı sevmiyor ki Nur. O ister ki Koç ailesine gelin gitsin kızı.

* Damadını hiç mi sevmiyor?

-   Hiç sevmiyor, niye sevemediyse. Nur'a çok şapşal geliyor o çocuk. Yakışıklı aslında ama sevmiyor işte.[reklam]

* Peki bundan sonra neler olacak, Nur başarabilecek mi onları ayırmayı?

- Valla, başaracak. Sonları çok kötü. Küçücük çocuk ağlıyor, Nur orada seviniyor. Bu kadının yatacak yeri yok!

OYUNCULUĞU BIRAKMA AŞAMASINA GELDİM

* Siz opera solistisiniz. Operaya devam ediyor musunuz?

- Geçen bir müzikal yaptık. Artık Atatürk Kültür Merkezi kapalı olduğu için sadece Süreyya Operası'nda küçücük bir yerde sahneye çıkabiliyoruz. O kadar çok arkadaşımız var ki operada. Her sene ben yapmaya kalksam, diğerleri hiçbir şey yapamıyor...

* Tiyatro projeniz var mı bu aralar?

- Ben operaya bağlıyım, oranın sanatçısıyım. Hem opera, hem tiyatro hem de dizi bir arada olmuyor. Teklifler geliyor ama kabul edemiyorum.

* Hiç oyunculuğu bırakmayı düşündünüz mü?

- Bırakma aşamasına geldim açıkçası. Tam yurtdışına gitmeyi düşünüyordum, Türker Bey arayınca yeniden başladım.

* Kırgınlıklarınız var mı?

- Gençken vardı ama şimdi hiç yok. Olgunlaştım mı ne, 'hayat' deyip geçiyorum.

OĞLUMU MUTLU EDEN KIZIN KÖLESİ OLURUM

* Sizin çocuğunuz var mı?

- Bir oğlum var, şu anda İsviçre'de master yapıyor. 24 yaşında. Çok iyi, çok değerli bir çocuk. Allah'ıma şükrediyorum hep. Tek üzüntüm onu tek bırakmış olmak. Keşke bir çocuğum daha olsaydı diyorum.

* Acaba siz nasıl bir kayınvalide olacaksınız?

- Oğlumu mutlu eden kızın kölesi olurum. Onu üzen kızın da baş düşmanı olurum. İkisinin arası yok.