resim yok
11 Ocak 2013 - 00:00

 

2003 yılından bu yana yayınlanarak, her sezon zirveye oynayan bir dizi olmayı başaran Kurtlar Vadisi, Türk Televizyonları’nın nerdeyse tamamında oynayan bir proje olarak dikkatleri üzerine çekmiş bir yapım. Dilekolay 10 yıl boyunca her sezon ortalama 39-40 bölüm yayınlanan dizinin 10 yıl boyunca ayakta kalması takdire şayan bir başarı. Ancak bu başarı gibi görünen durumun istikrarla örtüşüp, örtüşmediğini sorgulamak, öyle sanıyorum ki; sektörün içinde olan insanlar için bir hayli zor olsa gerek.
 
Show TV’de başlayan ve devlet televizyonları hariç nerdeyse tüm kanallarda yayınlanan (Show TV, Kanal D, Star, ATV, TNT (Tekrar bölümleri ile KANAL 7’de bile oynuyor) bir dizinin geride kalan 10 yıl içerisinde yayınlandığı her kanalda zirveye oynaması başarı gibi görünsede, bu başarının ardında alanında hiç rakibi çıkmaması gerçeğinin yer aldığı kaç kişi tarafından kabul görebilir? Bu durum acaba benzer türde başka projelerin üretilemiyor olmasından mı? Yoksa kanal idarecilerinin benzer projelere ‘taklit’ yapamayız düşüncesiyle gelen projeleri geri çevirmelerinden mi kaynaklı acaba?
 
Aslında bu sorunun çok basit bir yanıtı var; TV İdarecilerinin benzer içerikteki projelere yatırım yapmayı red etmelerinden kaynaklı bir durum var ortada. Bakıldığında projenin yapımcısı olan şirketin ürettiği başka projelerin bir türlü istenilen başarıları yakalayamaması ve çeşitli gerekçelerle birer ikişer yayından kaldırılması da, aslında işin temelindeki başarının projenin içeriği olduğu gerçeğini ortaya çıkartmaktadır aslında. Özellikle Amerikan televizyonlarında böyle bir handikap yok mesela.. Yani bir yapım şirketi kallavi bir polisiye aksiyon dizisi yaptı diye, bir başka televizyon kanalı biz şimdi buna karşılık tutup benzer türev ve içerikte bir proje yapmamalıyız demiyor...
 
Gerçi bu benzetme çok saçma olabilir. Çünkü bizde kanal idarecileri özellikle ağa, paşa ve ruhsal bunalımların sürüklediği hayat hikayeleri ile dolu sözde aşk ve dram dizileri söz konusu olduğunda birbirinin neredeyse aynı hikayelerinden oluşan yapımları yılları yılı dayadılar ekran izleyicisinin karşısına... Ama söz konusu olan aksiyon, macera, polisiye, gerilim, komedi ve benzeri değişik içerikteki diziler olduğunda herkes bu mevzuya ‘öcü’ ya da ‘taklit’ veya ‘gereksiz’ gözüyle yaklaşıp işe girmekten kaçındı. Ama asıl sorun bana kalırsa bu tür içerikteki dizilere her sezon için maksimum 60 dakikadan oluşacak, 20-25 bölümlük yer ayrılması gerçeğini görememekti. Nitekim Ezel dizisi böyle bir örnek olarak kabul edilebilir. 25 – 26 bölüm üzerinden planlanan dizi, yüksek raiting aldı diye yeni sezon teklif edildikten sonra bambaşka bir boyuta taşındı ve eritilerek yok edildi..
 
İşte Kurtlar Vadisi’nin sihri tam da burada devreye giriyor.. 10 yıl içinde binlerce figüran yüzlerce oyuncu harcayan dizi, gerçek gündemden yola çıkan hayal mahsülü hikayelerin üzerine yüklendikçe ve aynı konular üzerinde kararlılıkla devam eden senaryolar ürettikçe, her zaman zirveye oynayan bir dizi olmayı başardı!
 
Acı ve yoksullukla yaşayıp gitmeyi sürdüren toplumumuza suni bir kahramanlık destanı sunmayı başararak izleyiciyi ekrana çekmeyi başardı. Realiteyi doğru bir şekilde hayalle harmanlarsanız, karşılığında uzun yıllar zirveye oynayan bir diziniz olur.. Bunun gibi bir çok örnek farklı içeriklerle de olsa sunulabilir aslında... Mesela uzun yıllar devam eden Perihan Abla, Bizimkiler, 7 numara, yaprak dökümü, arka sokaklar, akasya durağı gibi dizilerde Türk izleyicisini kendine çekmeyi başaran realite ürünü hayal mahsülü yaşam öyküleriyle yıllarca devam etmeyi başarmıştı. Evet örnekler farklı içeriklerden verilse de işin sihri seyircinin beklentisine cevap verebilmek... Realiteden uzaklaştığınız anda seyircinizi kaybedersiniz.. Ama asıl olan realiteyi izleyiciye nasıl sunduğunuzu bilmektir. TV idarecilerinin şans tanıdığı projelere karşı biraz daha cesur bir tutum sergileyerek uzun vadeli yatırım planlamaları yapmaları halinde TV sektörü kaliteli ve sıradışı bir çok proje kazanabilir..
 
Ama popülist yaklaşımlar içerisinde maksimum 2-3 sezona yayılabilecek içeriklere sahip projelere yatırım yapmayı alışkanlık haline getiren ve cesur projelere ‘öcü’ gibi yaklaşılan düşüncüler sektöre hakim olduğu sürece, kalitesi düşük ve en fazla 2-3 sezon ite kaka giden yapımlar sektörde dolaşıp duracaktır. İçeriklerini sevsek de sevmesek de, uzun süreli yayın yapmayı başaran diziler her koşulda başarılı kabul edilir. Bunun dünyada çok fazla örneği vardır. Ama dünya televizyonculuğu çok daha doğru bir planlama ve akışla yürütülürken, biz kendimizi tekrar anlayışından asla kopamayan zihniyetin eseri olarak aynı nakaratları yıllar yılı dinlemeye ve izlemeye ne yazık ki devam edeceğiz...

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin