resim yok
24 Mayıs 2012 - 00:00

 

Behzat Ç.’de ikili oynayan psikolog Funda’yı canlandıran Yasemin Öztürk’ün başrol takıntısı yok. Profesyonel olarak kıyafet de tasarlayan oyuncu, “Her şeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum. O gün de gelecek” diyor.
Yeni sezonda psikolog Funda karakteriyle ‘Behzat Ç.’nin kadrosuna dahil olan Yasemin Öztürk, “Belki başrolde görünmedim ama şimdiye kadar yer aldığım tüm projelerde ana cast’ın içinde oldum. Başrolle ilgili olarak da her şeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum” diyor.
 
Sizi şu sıralar, ‘Behzat Ç.’ dizisinde psikolog Funda olarak izliyoruz. Teklif nasıl geldi?
Ankara’ya çok sık gidip geldiğimden, bir şekilde dizi setini ziyaret etme fırsatı buluyordum. Yine en son, film çekimi başlamadan önce uğramıştım. Zaten dizinin yapımcılarıyla, başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu’yla ve yönetmen Serdar Akar’la da tanışıklığım vardı. Bu son ziyaretimde, Serdar Hoca’ya, Ankaralı bir oyuncu olarak dizinin kadrosunda yer almak istediğimi söylemiştim. O da sağ olsun beni unutmamış ve bu sezon diziye dahil olan iki kadın karakterden birini bana uygun görmüş.
 
 
 
 
 
Erdal Beşikçioğlu basınla arası çok da sıcak olmayan bir oyuncu. Sette de bu tarz bir tavır içine giriyor mu?
Erdal Beşikçioğlu’nun agresif bir havası yok. Herkesle sınırlı ölçüde diyaloğu var. Settekilerle güzel ve sıcak ilişkiler kuruyor. Kendisi devlet tiyatrosu oyuncusu ve  hocalık da yaptığından, son derece rahat iletişim kurabiliyor.
 
Oyunculuğa tiyatro sahnelerinde başladınız ve Süheyl-Behzat Uygur kardeşlerle çalışma fırsatı buldunuz. Geçiş sizin için nasıl oldu?
Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunuyum. Okulu bitirdikten sonra Bahçelievler Belediye Tiyatrosu’yla anlaşıp İstanbul’a geldim ancak o sene 1999 depremi oldu ve işler beklediğim gibi gitmedi. Behzat’larla çalışmaya başladım. ‘Bizim Sokak’, ‘Üvey Baba’ dizilerinde kendimi gösterme fırsatı yakaladım. 
 
Filmlerde ya da dizilerde sizi bir türlü başrolde göremiyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Yan karakterler ilk bakışta geri planda kalıyor gibi görünse de, aslında hepsi de başrolleri destekler. Belki başrolde görünmedim ama şimdiye kadar yer aldığım tüm projelerde ana cast’ın içinde oldum. Başrolle ilgili olarak da her şeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum. Hep farklı rollerde oynadım ve neden başrolde oynamıyorum gibi bir takıntım da yok. Ve inanıyorum ki o gün de gelecek.
 
Modacı arkadaşınız Bahar  Kanık’ın ‘Ekinoks’ adını verdiği  kreasyon için modellik yaptınız. Teklif nasıl geldi?  
Bahar’la iki yıl önce tanıştım. Bu projede bir araya gelişimiz de yapmak istediğim bir fotoğraf çekimi için onun kıyafetlerini kullanmak istememle oldu. Bahar bu teklifim üzerine bana 2012-2013 yılı için hazırladığı ‘Ekinoks’ adlı bahar  koleksiyonunda mankenlik yapıp  yapamayacağımı sordu. Bu şekilde bir araya geldik. Kostümler,  www.poddyum.com adlı bir sitede satışa sunuldu ve buradan elde edilen gelirin bir kısmı da Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı - TOÇEV çocuklarına bağışlanacak.
 
Sanatçıların sosyal sorumluluk projelerine katılmalarına nasıl bakıyorsunuz?
Bu tarz işlerde yer alanlar gizliden reklam yapıyor olabilirler mi?Reklam konusu, onların tamamen vicdanlarıyla ve niyetleriyle alakalı... Kendi adıma TOÇEV’e destek verdiğimi her yerde söylemek istiyorum ve bundan da gurur duyuyorum. Bunu söylemekteki amacım, yaptığım iş konusunda herkesi bilgilendirmek ve daha fazla destekçi  bulabilmek.
 
“SET AŞKI  YAŞAMADIM”
 
Kıyafet tasarımı yapmaya ne zaman başladınız? Hangi ünlü isimleri giydirdiniz?‘
Yasemin Öztürk’ etiketiyle piyasaya sürdüğüm kıyafetlerimi 2007 yılında tasarlamaya başladım. Ünlü oyunculara, kişiye özgü tasarımlar yaptım. Süheyl-Behzat Uygur Tiyatrosu’nun ‘Tuhaf İkili’ adlı oyunlarında kullandıkları kostümleri yaptım. Bu tarz projeler aklıma geldiğinde Bahar’la paylaşıyorum. Giydirdiğim ünlü isimler arasında; Beste Bereket, Aslı Tandoğan, Selçuk Yöntem, Yiğit Özşener, Umut Oğuz, Sezin Akbaşoğulları ve Fırat Tanış gibi isimler var. 
 
 
 
 
 Aynı sette yaşanan aşklar için ne söylemek istersiniz?
İnsanı zora  sokuyor mu? Bu biraz da oyuncuya kalmış bir şey. Ama bazı dizilerde oyunculara öyle roller, duygular yazılıyor ki ister istemez aynı sahneyi paylaştığınız kişiyle, yoğun ve duygusal bir paylaşım içine giriyorsunuz. Böyle olunca da ister istemez bir etkileşim olabiliyor. Ben böyle bir set aşkı yaşamadım ama ortada bir etkileşim varsa, buna da hayır denemez. Gönül ister ki bu tarz tutkuyla başlayan ilişkiler uzun ömürlü olsun ama ne yazık ki oyuncuysan, meslektaşınla gönül ilişkini kolayca yürütemiyorsun. Birbirlerinin dilinden anladıkları için işler kolay yürür gibi düşünülüyor ama öyle olmuyor. Bu anlamda bir oyuncuyla birliktelik yaşamamaya özen gösteriyorum. Ama sonuçta bir oyuncuya aşık olacaksam da bunu engelleyemem.

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin