resim yok
14 Haziran 2012 - 00:00

 

Senaryo gereği ‘Muhteşem Yüzyıl’a veda eden Nebahat Çehre’yle Antalya’da buluştuk. Oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söyleyen Çehre, “Çıtayı daima yüksekte tutmak mecburiyetindeyim. Onu da tutturabilmek çok zor artık... Tadında, çok güzel bir yerde bırakmak istiyorum” diyor
 Rol aldığınız diziler çok konuşulan ve uzun soluklu işler oluyor. Proje seçerken kriterleriniz nedir?
Yeşilçam döneminde gelen teklifleri seçemiyorduk, çünkü o projelerde oynamaya ekonomik açıdan ihtiyacımız vardı. Ama bugün ekonomik özgürlüğüm var ve seçme hakkına sahibim. Hikayeleri gelen karakterlere göre değerlendiriyorum. Nasıl yorumladığım ve izleyicime vereceği mesajlar önemli. Oynadığım her karakteri zarafete sokuyorum. Seyirci, yaşattığım karaktere imreniyor. Yardımcı oyuncu karakterlerini kabul etmiyorum. Yardımcı oyuncu ödülü verirlerse de kabul etmiyorum, gitmiyorum. Kendimi tekrarlamak istemiyorum. Hikayeye müdahil olduğum yerler oluyor. “Bu bana ters düşüyor” dediğim zaman yazarlarla konuşup, değiştiriyoruz senaryoyu. ‘Muhteşem Yüzyıl’da böyle bir şey olmadı tabii, orada koskoca Osmanlı dönemi anlatılıyor. 
 
 
 Merak Okay’ın vefatından önce dizi çok tartışıldı...
Bana göre Türkiye’deki her bireyin Meral’a teşekkür etmesi lazım. Çünkü belki tarihi birebir dile getirmedik ama Osmanlı tarihini çocuklar ve gençler okumaya başladı. Meral başka bir şeydi, dokunduğu her şeyi yıldızlaştırıyordu. Işık saçıyordu. 
 
 
 Senaryo gereği diziden ayrıldınız. ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izlemeye devam ediyor musunuz?
Bir tek kendi ölüm sahnemi izlemedim çünkü çekerken etkisi altında kaldım.
 
 
“Sevilmek hoşuma gidiyor”
 
 Valide Sultan sizi zorlayan bir karakter miydi?
Başlarda ürktüm ama sonra çok güzel oturttum karakteri. Sarayı idare etmesi, oğlu üzerindeki hakimiyeti ve aralarındaki sevgi ilişkisi çok önemliydi. Yaşamadığınız bir şeyi dile getiriyorsunuz sonuçta. Çok az insan Valide Sultan olmuş. Mahidevran da olamayacak, Hürrem de. Çünkü çocuklarının tahta çıktığını göremiyorlar. Tahta çıkan kadındır Valide Sultan. Önemli bir karakter. 
 
Böylesine güçlü bir karakteri oynarken egonuzu nasıl dengede tutabiliyordunuz?
Sevilmek hoşuma gidiyor. Paris’e son gidişimde rastladığım her Arap, ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Aşk-ı Memnu’daki karakterlerimden bahsetti. İstanbul’da zaten müthiş bir ilgi var. İyi iş çıkarttım ki onun karşılığında bu sevgiyi alıyorum. Ama benim için şöhret balon gibi bir şey. Ona hiç güvenmemek lazım. Yoksa büyük yıkım olur. Oyunculuk çok kendini tüketen bir meslek, 1-2 dizi yapmayın unutulup gidersiniz. Ben Yeşilçam’dan sonra oyunculuğa ara verdim, 20 sene yoktum. İnsanların kafasında bir Nebahat Çehre ismi vardı ama beni tanımıyorlardı. Bundan hiç rahatsızlık duymadım. Yine iki sene sonra ne olacağı belli değil. Onun için bugünkü şöhrete güvenip, sonra o mutsuzluğu yaşamasın insanlar.
 
“Beren şansını çok iyi kullanıyor”
 
 Bir röportajınızda rol arkadaşınız Nur Fettahoğlu’nun oyunculuğundaki gelişmeden bahsetmiştiniz...
Evet, oyunculuğunda büyük gelişme var. O role (Mahidevran) çok yakıştı bence. Çok güzel bir kız zaten.
 
 Peki ya ‘Aşk-ı Memnu’da kızınızı oynayan Beren Saat?
Beren, şansını çok iyi kullanıyor. Kendini kabul ettirdi ki güzel projeler gidiyor ona. Onun da yolu çok açık.
 
“Plak çıkarmadığım için pişmanım” 
 
Hayatta büyük pişmanlıklarınız var mı?
İki tane var. Birincisi; ‘Büklüm Büklüm’ şarkısını söyledikten sonra gelen plak tekliflerini reddetmemdi. İkincisi de, Haldun Dormen’in ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’nda oynamam için sunduğu teklifi kabul etmemem. Teklifleri değerlendirip yelpazemi genişletebilirdim. Bir programa katıldığım sırada Türkan (Şoray) telefon etti ve “Ne kadar güzel bir sesin var. Neden şarkı söyleme devam etmiyorsun?” dedi. Yok, yapmam artık! Bu mesleği de ne kadar götürebilirsem götüreceğim.
 
 Oyunculuğu bırakmayı mı düşünüyorsunuz?
Evet, 2-3 sene sonra bırakmayı düşünüyorum. Çıtayı daima yüksekte tutmak mecburiyetindeyim. Onu da tutturabilmek çok zor artık... Tadında, çok güzel bir yerde bırakmak istiyorum. Ben öyleyim, her şeyi güzel yerinde noktalamayı seviyorum.
 
 Yeni gelen teklifleri değerlendirecek misiniz?
Biraz dinleneyim, izleyici beni biraz özlesin... Teklifler geliyor. Hatta bayağı bir taviz veriyorlar bana. “Ağustos da başlıyoruz” dediler ama ben ocakta falan yeni diziye başlamak istiyorum.
 
“Hiçbir zaman yaş kompleksine girmedim”
 
 Her zaman çok şık ve bakımlısınız. Kendinize nasıl bakıyorsunuz?
Sigarayı üç sene önce bıraktım. Beslenmeme dikkat ediyorum. Sebze yemeye ağırlık veriyorum ama etimden, balığımdan da geri kalmıyorum. Şu anda 57.5 kiloyum, iki kilo fazlam var, vermeye çalışacağım.
 
 Güzellik sırlarınız var mı?
Biraz genlerle ilgili. Annem 86-87 yaşında, benden dinç. Sabah kalkıp makyajını yapar, “Kadın böyle olmalı” der. Hâlâ karışır bana “Kaşını inceltme sakın” der (gülüyor). 
 
 
 Hiç estetik ya da botoks yaptırdınız mı?
Estetiğim var. 10 yıl önce kulak arkasından çektirme yaptırdım. Benden önce yaptıran arkadaşlarımın yüzleri çok güzelken, bende iki yıl sonra çizgiler çıktı. Fransa’da yaptırmıştım, tekrar doktora gittiğimde cilt yapımdan kaynaklandığını söyledi. Artık ellemiyorum ben de. Hiçbir zaman yaş kompleksine girmedim. Bu doğanın kanunu. Önemli olan o yaşı hazmedip yaşamak ve taşıyabilmek.
 
“16 yıldır  yalnızım”  
“Duvarlarımı yıkacak biri karşıma çıkmadı” demişsiniz.  Hayatınıza girecek kişi nasıl biri olmalı?
Zaten belli bir zamandan sonra seçici oluyorsunuz. Benim yaşıma uygun, bekar, beni taşıyacak, aynı şeylerden zevk alacağımız insanı bulmam sayısal yakalamak gibi.
 
 Tekrar aşkı bulacağınıza inanıyor musunuz?
Bir erkeğe ihtiyaç hissetmiyorum. Bütün arkadaşlarım “Sen etrafına bakmıyorsun” diyor. Kadın-erkek arkadaşlığını da beceremiyorum. Normal bir erkek arkadaşımla, hakikaten arkadaşça da olsa baş başa yemeğe çıkmıyorum. Bu kişi meslektaşım da olsa öyle. O benim prensiplerimden biri. Çok yalnız kaldım. 
16 seneden bahsediyorum. Bu kadar uzun süre yalnız kalmamın nedeni ya etrafıma bakmadım ya da kimse çıkmadı. Ama sevgi üzerine kurulu iki çok güzel evlilik yaptım. Flörtlerim oldu. Kendimi o kadar özel hissettiren ilişkilerim oldu ki...
 
“Mutlaka farklılığı olmalı”
BNG Antalya mağazasının açılışını yaptınız. Markanın tasarımları sizin tarzınızı yansıtıyor mu?
Ben gittiğim yere, saate göre giyinmeyi severim. Özel hayatımda daha spor, avangard giyiniyorum. Ne giyersem giyeyim mutlaka bir yerinde farklılık olsun isterim. Onu da BNG de buluyorum. Her sene koleksiyonlarından tırtıklıyorum (gülüyor).

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin