resim yok
21 Kasım 2014 - 15:18
Röportaj

Burcu Biricik hakkında bunları daha önce hiç duymadınız!

 

''Yarışma hayatımı değiştirdi...''

Burcu Biricik, Kanal D'nin merakla beklenen yeni dizisi 'Şeref Meselesi' ile seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Oyuncu, dizide babasının baskısı altında büyüyen ve hiç beklemediği bir anda aşkı keşfeden Kübra karakterini canlandırıyor.


'Şeref Meselesi'nin çekimlerine ne zaman başladınız?

- Ağustos ayında başladık. Önce Ayvalık'ta çekim yapıldı, 4 gün sonra da İstanbul'a gelindi. Şu anda her şey güzel gidiyor.

Çekimlerden önce tatil yapıp yeterince dinlenebildiniz mi?

- Evet, çok güzel bir üç ay geçirdim. Bu yaz Kamboçya'ya da gittim, 14 gün kaldım. Oradaki yaşamı gördüm. Hayatımın tatiliydi.

'Şeref Meselesi'ni neden kabul ettiniz? Bu dizide sizi cezbeden neydi?

- Aslında o dönem görüştüğüm birkaç proje daha vardı ama hiçbiri içime sinmemişti. Bu dizinin senaryosunu okuduğumda ise ''Kübra rolü benim olmak zorunda'' diye düşündüm ve hemen gittim görüşmeye. Sarışın ve renkli gözlü olduğumdan şimdiye kadar hep 'güzel kız' rolleri geliyordu. Kübra rolü ise bana güzel olduğum için gelmedi ve bu beni çok heyecanlandırdı. İlk defa farklı bir rol oynayacağım.

Nasıl bir kız Kübra peki?

- Babasından baskı gören, neredeyse hiç sosyal hayatı olmayan, ayağından sakatlığı olan bir ev kızı. Onu oynamak beni çok heyecanlandırıyor.

 

EN BÜYÜK KOMPLEKSİ AYAĞINDAKİ SAKATLIK

Babasından başka kimsesi yok mu?

- Annesi o çok küçükken vefat etmiş. Babasıyla birlikte yaşıyor. Babası, maalesef korkunç bir adam ve kızı okutmamış. Aslında Kübra çok akıllı bir kız, eline fırsat geçse çok çok iyi yerlere gelebilir. İçindeki ışığın da farkında ama ayağındaki sakatlığı kompleks yapmış kendine. En büyük kompleksi bu. O ayakla, o yaşam tarzıyla ev kızından başka bir şey olamazmış gibi hissediyor. Hayatı, sadece babasının emlak dükkanı ile evinden ibaret...

 



Peki kendini geliştirmek için hiç çaba göstermiyor mu?

- Mahalleye yeni biri geliyor; Yiğit'le Emir'in annesi Zeliha. Kübra, sürekli ondan bir şeyler öğrenmeye çalışıyor. Öğrenmeye çok açık, sürekli gözlem yapan bir kız Kübra. Algısı çok açık.

Role çalışırken sakatlık konusu sizi zorladı mı?

- Çekimlere başlamadan önce nasıl olacağını çok düşündüm. Çünkü o çok ince bir çizgi. Ya çok karikatürize edersin ya da belli belirsiz oynarsın ve izlediğinde ''Hayır, bu kızın sakatlığı yok'' dersin. Bu konuda yönetmenimiz Altan Dönmez'le de konuştum, nasıl oynamam gerektiğine birlikte karar verdik. Dünya tatlısı bir yönetmenimiz olduğu için çok şanslıyız. Ekibimizin babası olarak bizi bayağı toparlıyor.

 

YİĞİT'İ GÖRÜNCE 'LEYLA' OLUYOR

Dizide Kübra'nın aşk hikâyesini de görebilecek miyiz?

- Tabii ki göreceğiz. Kübra, Kerem Bürsin'in oynadığı Yiğit'e ilk görüşte aşık oluyor. Daha önce hiç yaşamadığı bir duygu bu.  Çünkü bu tür şeylere kapatmış kendini. Ama Yiğit'i görür görmez 'Leyla' oluyor. Aslında Yiğit'le olamayacağı çok açık ama hep kendine ''Olabilir mi acaba?'' diye soruyor. Sürekli onunla ilgili hayaller kuruyor.[reklam]

Acaba Kübra bu aşkın sonunda üzülecek mi, yoksa hikâyenin sonunda galip çıkan o mu olacak?

- Senaristin bana söylediği şey şu; ''Kübra'yı yazarken çok heyecanlanıyorum, çünkü 'survivor' gibi. Bütün hikâyenin sonunda tek ayakta kalan Kübra olacak.'' Bu durum beni de çok heyecanlandırıyor. Hikâyenin sonucunda galip olan Kübra ama öncesinde bambaşka acılar yaşayacak. Gerçek aşkı da zaten sonra bulacak...

Kübra'nın babasından baskı gördüğünü söylediniz. Sizin ailede nasıl durumlar, siz de böyle bir durum yaşadınız mı?

- Ben hiç ailemden böyle bir baskı görmedim. Evde üç erkek vardı; abim, dayım ve dedem. Hiçbirinden en ufak bir baskı görmedim. O konuda çok şanslıyım. Erkek arkadaşlarımı tanıştırırım, ilişkilerimi anlatırım. Bir hayal uğruna İstanbul’a gelmemde de hepsinin çok büyük desteği var.

 



Aile desteği çok önemli değil mi?

- Tabii ki. Dedem beni televizyonda görünce ''Aaa kızım'' deyip televizyona sarılıyor. Aile desteği kesinlikle çok önemli.

 

KENDİMİ İZLERKEN TV'Yİ TEKMELEMEK İSTİYORUM

Kerem Bürsin, Yasemin Allen, Şükran Ovalı, Şükrü Özyıldız... Hepsi de genç ve başarılı isimler. Onlarla çalışmak nasıl, uyum sağlayabildiniz mi?

- Hani ''Aile gibi olduk'' diye bir geyik vardır ya, biz daha her şeyin başındayız. Bu kadar genç ismin bir arada olması biraz zor olabilir. Ego problemleri yaşanabilir. Ama şu an hakikaten her şey güzel gidiyor. İyi anlaşıyoruz. Ekibimi çok seviyorum.

Sizde ego var mı?

- Oyuncularda maalesef çok fazla ego var. Ama o egoyu törpülemeden sete gelirsek, o set savaş alanı olur. Benim savaşım başkalarıyla değil, kendimle. Kimseyle kendimi kıyaslamıyorum. Öyle bir düşünceye bile girmiyorum.

Ekranda kendinizi izlerken ne hissediyorsunuz?

- Kendimi izlemekten hiç hoşlanmıyorum. Hatta televizyonu tekmelemek istiyorum. O konuda çok acımasızım. Hep ''Daha iyisini yapabilirdim'' diye düşünüyorum...

 

'BANA MASAL ANLATMA' FİLMİNİN KADROSUNDAYIM

Dizi dışında neler var gündeminizde? Sinema filmi, tiyatro vs?

- BKM ile bir sinema filmine başladık. O da çok keyifli bir iş. Bu sene bayağı şanslıyım. (Gülüyor)

Kimler oynuyor, kim yönetiyor? Biraz bahseder misiniz projenin detaylarından?

- Filmin adı 'Bana Masal Anlatma'. Senaristimiz ve yönetmenimiz Burak Aksak. Oyuncular arasında Hande Doğandemir, Fatih Artman, Cengiz Bozkurt, Gökçe Bahadır, Gürkan Uygur ve Erdal Tosun da var. Güçlü bir kadrodayım yani. Şanslı hissediyorum kendimi.

Siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

- Üniversiteli bir kızı oynuyorum. Bana daha yakın bir karakter. Kendim gibi oynuyorum.

Bu sizin ilk filminiz mi?

- Değil, 'İnanç Odası' filminde de oynamıştım. Bir de 'Kedi Özledi' vardı.

 

YETENEK YARIŞMASI HAYATIMIN  DÖNÜM NOKTASI

Antalya'da doğmuş, İzmir'de arkeoloji okumuşsunuz. Oyunculuğa nasıl başladınız?

- Antalya'da lisede okurken tiyatro adına kendi başımıza bir şeyler yapardık. Üniversitede tiyatro kulübüne katıldım. Ardından Bornova Şehir Tiyatrosu'na girdim. O sıralar televizyonda bir yetenek yarışması vardı, bütün arkadaşlarım katıldı. Bana da çok ısrar ettiler, elemelere katıldım, daha sonra İstanbul'a gelip yarışmaya girdim ve birinci oldum. Kendime bir şans vermek istemiştim sadece. Olmayacaksa zorlamayacaktım kendimi...

O yarışma sizin için bir dönüm noktası olmuş...

- Evet... (Gülüyor) Aslında İstanbul hiç aklımda yoktu. Planlamadığım bir şeydi oldu...

Korkularınız oldu mu bu şehre gelirken?

- Olmadı. Cahil cesareti diye bir şey var ya, ondan sanırım. Şimdi şimdi 'Acaba ünlü olursam nasıl olur?'a geldim. TRT'de iki yıl çalıştım. Şimdi Kanal D dizisi ve sinema filmimle beni herkes tanıyacak.

İstanbul'da yaşamaya alıştınız mı?

- 4 yıl oldu geleli, yalnız yaşıyorum. İstanbul sizi kendine çok güzel alıştırıyor. (Gülüyor)

 

 

DİZİLERİN KÖTÜ KIZLARI BİR ARAYA GELDİ! DETAYLAR!

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin