Yalan Dünya'nın yenisi Rutkay Aziz'den ilginç açıklamalar!

Rutkay Aziz, üçüncü sezonunda 'Yalan Dünya' ekibine katıldı, Timur Alsancak olarak izleyiciyi daha ilk bölümden kendine hayran bıraktı...

Şimdi İzmirli, mimar, özgürlükçü ve bohem bir adam olarak ekranda... Eşi Çiğdem'i ise Hümeyra canlandırıyor; yani 'Avrupa Yakası'nda dünürlerdi, şimdi karı kocalar.

Rutkay Aziz’le dizinin Alibeyköy’deki platosunda bir araya geldik, hem Timur'u sorduk hem Hümeyra ile yeniden buluşmalarını...

Ama asıl şamata ''Rıza ile Deniz’in durumu ne olacak?'' sorusunda yaşandı: ''Öyle zevksiz aileye ne dizideki kızım Deniz’i, ne öz kızım Doğa’yı veririm!''

* Avrupa Yakası'nda Hümeyra'nın dünürü Bülent'tiniz. Şimdi ise eşi Timur'sunuz. Siz neler hissettiniz bu buluşmada?

- Hafta başında Hümeyra ile de konuştuk bu durumu. Oyuncuların aklında her zaman “Karşımda kim olacak, kimle oynayacağım?” sorusu vardır. Bazen oynamayı çok istediğimiz insanlar olur, bazen de hiç istemedikleriniz... Hümeyra bu buluşmayla ilgili “Nasıl keyifliyim anlatamam. Senin ismini duyunca çok mutlu oldum” dedi. Aynı duyguyu inan ki ben de hissettim.

* Gülse Birsel size ''Bu rolü oynar mısınız?'' deyince, hemen eşinizi kimin oynayacağını mı sordunuz?

- Evet, o da 'Hümeyra' dedi. Hemen onu aradım, ikimiz de çok mutlu olduk.

* İlk kez mi karı kocayı oynuyorsunuz?

- Avrupa Yakası'nda karşılıklı rollerimiz vardı ama evet, ilk kez karı koca rolündeyiz. Biz hiç tiyatroda da beraber olamadık. Yıllardır birlikte oynasak diye konuşuyoruz işte...

* Kaç yıldır planlıyor ve yapamıyorsunuz?

- Tanışıklık dersek, 1980 öncesine dayanıyor. O zamandan beri... Hümeyra’nın tiyatro tutkusu yüksektir, hep öğrenmek isteyen bir yönü vardır, büyük saygı duyarım. Onunla tiyatro konuşmak ayrı bir zevktir. Bu arada bu dizide çoğu arkadaşımız tiyatro kökenli...

ARKADAŞLAR BURASI UYGAR BİR SET Mİ?

* Sette ortam nasıl?

- Harika... İlk kez girdiğim her sette arkadaşlarıma ''Burası uygar bir set mi, insan ilişkileri nasıl?'' diye sorarım.

* Neden, olumsuz cevap alırsanız çok geç olmadan kaçmak için mi?

- Yok... İyiyse orada iyi iş çıkıyor demektir.

* Aslında bir sit-com olmasına rağmen Yalan Dünya'da tiyatro havası yok mu sizce?

- Var tabii. Herkes çok hazır geliyor sete.

* Bunun rahatlığını yaşıyorsunuzdur...

- İnanın, yıllardır birlikte çalışıyor gibiyiz. Sonradan ekibe dahil olmamıza rağmen yadırgamadık, galiba onlar da bizi yadırgamadı.

SANDALET RAHATLIK AMA KIŞ GELİYOR!

* Oynadığınız Timur, İzmirli bir mimar ve Gülse Birsel’in canlandırdığı Deniz'in babası... Onunla ilgili başka ne detaylar verebilirsiniz?

- Özgürlükçü, insan haklarına saygılı, eylemci biri. Yaşanan görüntü kirliliğine tepki olarak mimarlık yapmaktan vazgeçen bir adam. Bohem yanı da var. Sandalet giyiyor, saçları uzun. Bu zamana kadar hiç böyle birini oynamamıştım.

* Çıplak ayakla oynamak rahattır bence...

- Öyle de kış geliyor (gülüyor).

* Rıza ile Deniz’in işi olabilecek gibi mi sizce?[reklam]

- Dizideki diyalogla yanıt vereyim, ''Bu zevksiz aileye değil kızımı, günahımı bile vermem''... Öyle diyor Timur.

* Ya gerçek hayatta böyle bir durumda karşılaşsanız... Kızınız Doğa Rutkay, bir gün Rıza gibi bir gence gönül verse, karşınıza öyle bir aile çıksa!

- Doğa’yı da vermem (gülüyor). Net...

TERASTA SAVAŞ BAŞLADI

* Timur-Çiğdem çifti İstanbul'a sözde bir haftalığına geliyor. Ama terasta hemen savaş başlatıyorlar.

- Savaş başladı tabii. İki ayrı görüşün çatışması hâkim olmaya başladı çünkü terasa... Özgürlükçü, uygar bakış ile kendi içinde tutucu bir bakışın çatışmasını izleyeceksiniz diyelim.

* Peki bu savaşı kim kazanır sizce?

- İnşallah biz kazanırız (gülüyor).

* Bu sette en çok hoşunuza giden şey neydi?

- Gülse (Birsel) ve yönetmen arkadaşım Jale (Atabey) ile çalışmak başlı başına bir keyif. Gülse’yi tanıyorum, projeyi tanıyorum, o yüzden teklif gelince fazla düşünmeden kabul ettim. Karakterim Timur’u uzun uzun yazdı, anlattı zaten Gülse... “Karşımda kim var?” sorusuna da Hümeyra yanıtını alınca düşünecek bir şey kalmadı zaten... Hayattaki en büyük dostunu, arkadaşını bulmak gibi bir şey bu.

* ''Gülse'cim ben senin baban olacak yaşta mıyım'' demediniz mi hiç?

- Lafı bile geçmedi inan (gülüyor).

* Herkes ne kadar da güler yüzlü sette.

- Bir kişi bile ortamı bozmaya yeter biliyor musunuz. (Masaya vuruyor) Bizde her şey çok iyi.

* İki bölüm çektiniz şimdiye kadar. En çok kimle oynamak keyif verdi?

- Herkesle oynamak keyifli elbette ama özellikle Gönül Ülkü’nün adını anmazsam olmaz. Büyük bir vefa gösterisidir. Kendisine hayranım. Ona baktıkça Gazanfer Bey ile olan günlerimiz, sahnelerimiz geliyor aklımıza. Birlikte olduğumuz sahneler çok eğlenceli geçiyor. Hep bana takılıyor çünkü.

"YARGITÖR" ÇARPICI BİR İŞ OLACAK

* Taner Barlas ile oynadığınız 'Adalet, Sizsiniz' oyunu bu yıl da devam edecek mi?

- Devam edeceğiz. Ayrıca yine Taner Barlas’la birlikte, Mustafa Balbay’ın “Yargıtatör” oyununun üzerinde çalışıyoruz. Duruşmalar ve duruşma dışı bir dünya konu ediliyor oyunda. Kalabalık bir kadro ve çarpıcı bir iş olacak. Yeni yılda perde açmayı planlıyoruz.

GÜLSE İYİ TAKIM KURUYOR

* Teklif gelmeden önce de bu diziyi izliyor muydunuz?

- Her bölümü izledim dersem yalan söylemiş olurum ama fırsat buldukça, karşıma çıktıkça izlerdim.

* Oyunculuk açısından favoriniz var mıydı?

- Bence takım olarak iyi bir dizi. Avrupa Yakası'nda da aynı durum vardı. Gülse iyi takım kuruyor galiba...