Yarını bilerek yaşamak güzel

Vahide Gördüm kanseri yendi, setlere döndü. Ünlü oyuncu, “Merhaba Hayat” dizisinde Yetkin Dikinciler’le başrolü üstlendi. 

 

 

Vahide Hanım, yeni saç modeliniz çok yakışmış. Dizi için yaptığınız bir değişiklik mi bu?

Vahide Gördüm: Evet, rolüm için... Bir de kemoterapiden sonra saçlarım sarı çıktı. Çocukluğumda da sarıydı ama hiç beklemiyordum yeniden sarı çıkmasını. Bu rengin Deniz karakterinde hoş durabileceğini düşündüm ve sonradan gelen koyu saçlarımı da sarıya boyatmaya başladım. Böyle modern bir kadın yaratmaya çalıştım...

Tedavinin ardından çok iyi gördüm sizi...

Vahide Gördüm: Teşekkür ederim. Çok iyi hissediyorum, altı ayı doldurdum, hiçbir sıkıntım yok. Tedavi sonrasındaki ilk tetkikleri bu ayın sonunda yapacaklar. Her şey yolunda gidiyor, inşallah öyle de gidecek. 

 

Neden “Adını Feriha Koydum”dan ayrılıp bu diziye geçtiniz?

Vahide Gördüm: “Adını Feriha Koydum”a devam ederken yapımcımız Fatih Aksoy’la bu dizi hakkında konuşuyorduk zaten. O dönem hastalığım ortada yoktu. “Sezon sonunda yapmalıyız bu işi” dedik. Hedef belirlemek hayatta güzeldir ya, yarını bilerek yaşamak hoş bir şeydir... Sonra hastalığım ortaya çıktı, o süreçte “Adını Feriha Koydum”dan ayrılmak zorunda kaldım. Nisan ayı gibi de “Merhaba Hayat” için çalışmalara başladık.

Yetkin Bey, siz nasıl karar verdiniz bu işe dâhil olmaya?

Yetkin Dikinciler: Orijinali beğendiğim bir işti. Bir oyuncunun elini kaşındıran bir proje olmasından dolayı kabul ettim. Tabii Vahide Hanım ve güzel bir kadronun olması da önemli etkenlerdi. 

 

Deniz, bir kadın doğum uzmanı. Karakterden bahseder misiniz biraz?

Vahide Gördüm: Deniz, mesleğinde çok başarılı ama özel hayatında da bir o kadar başarısız bir doktor. En büyük derdi, çocuğunun olmaması. Aslında doğurganlığı olan bir kadın ama kocasının eksikliğinden dolayı çocuğu olmamış. Bir yetimi sahiplenmek istemiş, eşi sonradan vazgeçmiş. 40’ını geçmiş bir kadın olarak artık annelik yapamayacağını düşündüğü ümitsiz bir döneminde ilk aşkı Sinan’a rastlıyor. Onun kurduğu klinikte, Sinan’ın eski karısı ve diğer arkadaşlarıyla birlikte yeni bir hayata başlıyor.

Peki Sinan nasıl biri?

Yetkin Dikinciler: Sinan, dahiliye uzmanı. Eski eşi ve çocuğunun annesi Hümeyra’yla aynı klinikte çalışmak zorunda kalıyor. Yıllar sonra karşısına ilk aşkı, ilk flörtü Deniz çıkıyor. 

 

Nasıl bir yaşantısı var?

Yetkin Dikinciler: Sıcak ve çok yönlü bir adam. Hayatı yaşamayı seven, bir de inşa etmeye çalışan biri. Bence Sinan kendi gerçeğini arıyor. İçindeki çocuğu kaybetmemiş diyelim. Bunu da sizinle konuşurken buldum. İçindeki çocuğa iyi bakmaya çalışan biri...

Siz içinizdeki çocuğu koruyor musunuz?

Yetkin Dikinciler: Tabii, oyuncular genelde o çocuklarla dolaşanlardır zaten. Onsuz olmaz. Bu da çocukça olmak değil, çocuk naifliğinde, ruhunda, yalınlığında, hevesinde ve coşkusunda olmak demektir. Ben de öyle yaşıyorum.

Sizin için de geçerli mi bu Vahide Hanım?

Vahide Gördüm: Yaşımız kaç olursa olsun, galiba bizim çıkış noktamız o çocuksu halimiz, duygularımız. Onu kaybeden bir oyuncu olacağını da zannetmiyorum.

 

Dizinin orijinali “Private Practice”i izlemiş miydiniz?

Vahide Gördüm: Daha önce denk gelmiştim ama bu iş başladıktan sonra seyretmedim. O formatı almış olmakla birlikte, çok farklı bir şey yapıyoruz biz. Sadece ameliyat sahnelerinde teknik olarak bakılıyor.

Yetkin Dikinciler: Ben de denk geldim, sürükleyici bir iş. “Merhaba Hayat” da iyi bir uyarlama.

Son dönemde uyarlama işler çok fazla yapılmaya başlandı, bu konudaki görüşünüz ne?

Yetkin Dikinciler: Aklın yolu bir diye bakıyorum ben. Tabii ki orada yaşanan hayatlar, sosyoekonomik koşullar hikâyeyi farklılaştırıyor ama işlenen konular bize de yakın. Dolayısıyla Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.