Zeynep Çamcı ve İsmail Hacıoğlu aynı proje için bir araya geldi!

'Mommo-Kız Kardeşim' filminin ödüllü yönetmeni Atalay Taşdiken'in yeni filmi 'Meryem'...

KEYİFLİ SOHBET

Filmin başrollerinde Zeynep Çamcı ve İsmail Hacıoğlu var.

Meryem'e neden ''evet'' dediniz?

İsmail Hacıoğlu: Senaryosu yüzünden. Bir de yönetmenimiz Atalay Taşdiken faktörü var tabii. Kendisinin Mommo-Kız Kardeşim filmini izlemiş ve çok etkilenmiştim.

Nasıl bir rolünüz var filmde?

İsmail H.: Oynadığım karakter Murat askere gitmeden önce Meryem’e aşık olmuş ve “döndüğünde seni isteteceğim” demiş. Ancak Doğu’da yaptığı askerlikte GATA’da tedavi görmesi gerekmiş. Kafa biraz hasarlı... Askerliklerini zor koşullarda yapan Mehmetçiklerden biri.

Zeynep Çamcı: Çekimden önce bayağı bir heyecanladım... Otele yerleşince kostümlerimizi giydik. İnek sağdım mesela. Muhtarla tanıştım. Bunlar işimi kolaylaştırdı. Ben de zaten Bodrum Turgutreis’te büyüdüğüm için zorlanmadım.

Oyunculuğa başlamanız nasıl oldu?

Zeynep Ç.: Ben Bodrum’dan geldim İstanbul’a. Üniversitede radyo-televziyon bölümü okudum. Orada arkadaşların çektiği kısa filmlerde rol almamla başladı her şey. Sonra dizilerde bölüm oyunculukları yaptım. Recep İvedik’te kahve satan kızdan başrol oyunculuğuna...

Çok kısa sürede gelişen olaylar, çok mu şanslısınız?

Zeynep Ç.: Kime göre kısa kime göre uzun. 2004’ten beri uğraşıyorum. Figüranlık yaptım, kısa filmlerde, dizilerde oynadım. Aşama aşama gelişti. Örneğin Recep İvedik 3’te oynarken reklamda figüranlık yapıyor ve bir dizide bölüm oyunculuğu yapıyordum.

'SEKTÖRDE BİRLİK YOK; O OYNAMAZSA BEN OYNARIM DİYORLAR!

Hiç kamera arkasını düşünmüyor musunuz?

İsmail H.: Yok, ben hem yazıp hem yönetip hem de oynayacak kadar yetenekli hissetmiyorum.

Zeynep Ç: Hikayeler ve senaryolar yazıyorum. Bakalım...

“İyi bir filmde rol almak istiyorum” diye kendime mail atmıştım. Yazmak çok önemli. İstediğiniz şeyleri ayrıntılarıyla bilmek gerektiğine inanıyorum. Genelde bunu yapıyorum; önce kendime mesaj gönderiyorum. Ne istediğimi önce evrene değil, kendime söylüyorum.

Maddi nedenlerle mi dizilerde yer alıyorsunuz?

İsmail H.: Tabii, para bitince dizi yapıyorum. Bu kadar basit. Keşke çektiğimiz sinema filmleriyle geçinecek durumda olsak ama maalesef Türk sineması öyle bir yerde değil hâlâ. Geçmişte çektiğiniz filmlerden bile bir telif hakkınız yok.

En çok neden şikayetçisiniz?

İsmail H.: Şikayetçi olmaya da hakkım yok aslında; hem diziyi çek hem de şikayet et doğru değil. İmzayı atarken 90 dakikalık bir işe imza attığınızı biliyorsunuz. O zaman hep beraber oynamayalım. Bunu da yapamıyoruz. Çünkü “sen oynamazsan ben oynarım” diyen çok...

Birlik yok yani...

İsmail H.: Yok mümkün değil.

[reklam]

'PARAM BİTİNCE DİZİDE OYNUYORUM'

Eşiniz Vildan Atasever’le birlikte Osmanlı Tokadı adlı dizide oynuyorsunuz. Nasıl bir şey eşinizle aynı yapımda rol almak?

İsmail H.: Keyifli... Bize öncesinde de çok teklif geldi ama ilişkisini kullanan duruma düşmemek adına kabul etmedik. Güzel, kendi yağında kavrulan ve TRT’de yayınlanan bir dizi olduğu için Osmanlı Tokadı’nı kabul ettik. Başka bir dizide de beraber rol alacağımızı sanmıyorum; film veya tiyatro olabilir.

Sette karı koca olduğunuzu unutuyor musunuz?

İsmail H.: Yok, o zor bir şey.

Hayatınızı Vildan’dan önce ve sonra diye ayırıyor musunuz? Şimdi nasıl bir İsmail var?

İsmail H.: Tabii ki, herkes için öyle değil midir... Daha demlenmiş hissediyorum yaş aldıkça kendimi. Evlilik beni daha olgunlaştırdı diyebilirim. Önceden bir şeye hemen sinirlenirken, “bir düşünüp sinirlenmeyi” öğrendim. Acaba karşı taraf neden böyle söylüyor diyebiliyorum.

Evliliğiniz dördüncü yılında... Peki çocuk düşünüyor musunuz?

İsmail H.: Baba olmayı isterim tabii ki ama bakalım...

Bir projeye evet demeden önce eşinize danışır mısınız?

İsmail H.: Elbette... Mesela kötü oynadığımda da söyler. Birbirimizi en ağır kendimiz eleştiririz.

Neden sizi dışarda pek görmüyoruz?

İsmail H.: Biz bu şekilde yaşamayı tercih ediyoruz. Özel hayatımızın “özel” kalmasını istiyoruz. Tanınıyoruz diye birilerinin bizi onaylamasını beklemek zorunda değiliz ya da hesap vermemiz gerekmiyor ki... İnsanlar garipler, her şeyi düşünebilirler. Dolayısıyla çok fazla tüketmemek gerek. Zaten filmlerle, dizilerle evlerine giriyoruz... İşimizle gündeme gelelim yeter.

Yaşınızı tahmin edebiliyorlar mı?

İsmail H.: Yok, hâlâ çok küçük sanıyorlar. Büyük avantaj, bu meslekten daha ekmek yeriz anlamına geliyor.

'Kabadayı’da beraber rol aldığım Şener Şen’le bir daha oynamayı çok isterim. Yanında nefes bile alsan bir şeyler öğrenirsin... James Gandolfini ile de oynamayı çok isterdim ama kaybettik. Öldüğünde çok üzüldüm.'