Yaz bitmiş, Adana’da hasat zamanı gelmiştir. Güllü’nün, küçük oğlunu kucağına almasının üzerinden tam 6 ay geçmiştir. Tüm toprakların, koskoca çiftliğin tek sahibi olan genç anne, yalnızlığına 6 aylık oğlu Muzaffer Ali sayesinde katlanmaktadır. Ancak geçmişe duyduğu özlem peşini bırakmamakta, eski mutlu günlerine dair anılar bu özlemi daha da güçlendirmektedir. Halide de Kemal’e duyduğu büyük aşka rağmen, içinde bulunduğu maddi sıkıntılardan dolayı acı çekmekte, eski hayatını özlemektedir. Bütün umudunu Güllü’ye karşı açtıkları miras davasının sonucuna bağlamıştır. Aynı umuda bel bağlayan Ramazan’ın da Pakize ile evlenmek, bir iş kurmak gibi düşleri vardır. Avukatları davayı kazanacaklarından emindir. Kemal, Halide’nin içten içe eski hayatını özlemesine içerlemekte, aralarında açılan uçurum her geçen gün biraz daha derinleşmektedir. Geçen zaman içinde Güllü’nün yakın dostu olan Orhan’ın, Güllü’nün avukatı olarak davayı üstlenmesi ile tüm dengeler değişir. Davanın sonucu, herkesin hayatında derin çatlaklara yol açacak bir süreci başlatacaktır. Bu sarsıntı ile küllenmiş eski bir aşk, geçmişten çıkıp gelen bir mektup ile yeniden alev alacak mıdır?
Dizi
1950 senesinin Adanası... Bölgenin güçlü ve zengin toprak ağası Muzaffer Beyin (Mehmet Aslantuğ) çırçır fabrikasında işçi olarak çalışan Güllü (Özgü Namal), aynı fabrikada makinacılık yapan Kemali (Caner Cindoruk) sevmektedir. Ne var ki Güllünün babası Cemşir (…