''Bundan sonra 10 tane iş de yapsam, ilk akla gelecek işim o dizidir sanırım...''
Hazel Çamlıdere’yi “Binbir Gece” dizisindeki ‘kötü kalpli gelin Ahu’ rolüyle tanıyorsunuz. Spikerlikle başladığı ekran yolculuğuna oyuncu olarak devam eden Çamlıdere, “Bana Bir Soygun Yaz” filmiyle beyazperdeye de adım attı. Oyuncu şimdi farklı projelerle adından söz ettirmeye hazırlanıyor.
Ekonometri mezunuymuşsunuz, oyunculukla yolunuz nasıl kesişti?
- Aslında hep oyuncu olmak istiyordum ama ailem izin vermiyordu. Ben de sırf diplomam olsun diye ekonometri okudum. Sonrasında yine oyunculuk aşkım ağır bastı.
Ve bu alanda eğitim aldınız...
- Bazıları ‘setler yeterli’ diye düşünüyor ama öyle bir şey yok. İmkan varsa eğitim almak gerekiyor. O dönem bana en uygun şartlar Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ndeydi, ben de orada eğitim aldım.
Oyunculuğa “Binbir Gece”yle mi başladınız?
- Evet ama öncesinde sunuculuk yapıyordum. Önce Kanaltürk’te, ardından uzun süre TV8’de çalıştım.
Sunuculuğa neden başladınız?
- Televizyona iş yapayım, ekran deneyimim olsun diye. İyi de oldu. Oyunculuğu da sunuculuğu da seviyorum. Geçen yıl “Al Yazmalım” dizisinde oynarken, bir yandan da ShowMax’te program yapıyordum.
Hangisi daha ağır basıyor sizin için; oyunculuk mu, sunuculuk mu?
- Açıkçası oyunculuğu daha çok seviyorum. Çünkü daha güzel, daha farklı şeyler hissettiriyor insana. Sunucuyken aynısın, oyunculukta ise farklı kimliklere bürünebiliyorsun.
Diyelim bir dizide yan rolde oynuyorsunuz, o sırada bir program teklifi geldi ve sizden birini seçmenizi istediler. Hangisini seçersiniz?
- Diziyi.
İLK SİNEMA FİLMİNİN AYRI BİR HEYECANI VAR
Bu arada sinemaya da adım attınız, komedi filmi “Bana Bir Soygun Yaz”da rol aldınız. Nasıl bir deneyimdi?
- İlk sinema filmimdi ve ilk kez komedi yaptım. İstersen 40 tane dizide oynamış ol, ilk sinema filminde mutlaka ayrı bir heyecan duyuyorsun. Çünkü kalıcı bir iş. Kadromuz da çok güzeldi, çok eğlenerek çekim yaptık.
Komediyi mi daha çok sevdiniz, dramayı mı?
- Komediyi...
Kamera karşısında ağlamanın ve gülmenin bir matematiği var mı? ‘Kayıt’ denince o ruh haline nasıl bürünüyorsunuz?
- Ben zaten neşeli bir insanım, çok hissederek gülüyorum. Ağlamak için de daha önce hüzünlendiğim bir şeyi aklıma getiriyorum, kolay oluyor.
10 TANE İŞ DE YAPSAM BİNBİR GECE HATIRLANACAK
İlk diziniz, “Binbir Gece” gibi izlenme rekorları kıran bir işti. Bunun avantajlarını yaşadınız mı?
- Tabii. Halen yaşıyorum. Daha bugün markette bir çift “Biz sizi tanıyoruz, Binbir Gece’den” dedi. Kaç yıl geçti aradan, hâlâ hatırlıyorlar. Bundan sonra 10 tane iş de yapsam, ilk akla gelecek işim o dizidir sanırım.
Ama dizide kötü bir karakteri canlandırmıştınız. Bu rolün üstünüze yapışmasından korkmadınız mı?
- Herkes bunu söylüyordu ama ben yeniden iddialı, hırslı bir kadını oynamaktan zevk alırım.
HAYALİM, ÇOK YÖNLÜ BİR KARAKTERİ OYNAMAK
Hayalinizde nasıl bir rol var?
- Hayalim, çok yönlü bir karakteri oynamak.
Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
- Şimdi birkaç yeni proje var, onları değerlendiriyorum. İki proje yakında başlayacak, hazırlıkları yapılıyor, onlarla görüşmem olacak.
HÂLÂ ÇOK ARKADAŞIM YOK
Çalışmadığınız günlerde neler yaparsınız?
- Genelde evde vakit geçiririm. Altı yıldır İstanbul’da yaşıyorum ama niye bilmiyorum, hâlâ çok fazla arkadaşım yok. Zaten evcimenimdir, iki tane de kedi aldım kendime, yaz itibariyle iyice eve kapandım. Genelde kitap okurum, film izlerim, spor yaparım.
Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
40.106
2.629
6.248
