resim yok
24 Eylül 2011 - 00:00

 

Tüm dünyada izlenme rekorları kıran “Desperate Housewives” dizisinin yerli versiyonu “Umutsuz Ev Kadınları”, 2 Ekim'de Kanal D'de başlıyor.
Orijinalindeki Susan karakterini Songül Öden, Bree’yi Bennu Yıldırımlar, Gabrielle’i Evrim Solmaz, Lynette’i Ceyda Düvenci ve Edie’yi de Özge Özder canlandırıyor.
 
Songül Öden (Yasemin):Teklifi reddetmiştim
 
Umutsuz Ev Kadınları” projesi size ilk geldiğinde ne tepki verdiniz?
- Öncelikle “hayır” dedim. Çünkü ben çok ince eleyen, sık dokuyan biriyim. Her işe de korkarak başlarım. Canlandıracağım karakterin 14 yaşında bir kızı vardı ve bunu duyduğumda aklımdan ilk geçen şu oldu: “Ben nasıl 14 yaşındaki bir gencin annesi olurum!”
Nasıl ikna ettiler peki?
- Senaryoyu çok beğenmiştim zaten. Dört-beş ay sonra da Fatih Aksoy ikna etti beni. Ve şu an hiçbir pişmanlık hissi taşımıyorum.
Yasemin nasıl biri?
- Duyguları ağzında. Düşündüğünü, hissettiğini saklamıyor. Biraz sakar, sarsak bir karakter. Aldatılmış ve terk edilmiş. Nafaka için de tehdit ediliyor. Eşi, yanına erkek sineğin bile yaklaşmasına izin vermiyor, her seferinde “Çocuğunu unutma” diyor. Yasemin kızını çok seviyor ama ona bakmayı bilmiyor. Anne çocuk kalınca, çocuğu anne gibi olmuş. Evde kararları hep kızı veriyor. Terzilik yapıyor, tabii ki hiçbir konuda kendi söküğünü dikemiyor. Bir de meşhur bir makarnası var, bütün mahalleyi zehirliyor! 
Bütün bu kadınlar yakın arkadaş ama ortak noktaları Handan, değil mi?
- Handan, hayatı dört dörtlükken intihar ediyor. Bu kadınlar da onun ölümünün ardındaki gizemi çözmek istiyorlar. Birbiriyle yakınlıklarıyla da ilginç hikâyeler ortaya çıkıyor.
 
 
Bennu Yıldırımlar (Nermin): Bu dizide gözyaşı da var 
 
Siz ekibe nasıl katıldınız Bennu Hanım?
Projenin başında teklif gelmişti ama o dönem benim hayatımda başka durumlar vardı. Sonra projenin ortaya çıkma aşamasında yeniden teklif edildi, bu kez kabul ettim. Çünkü dili çok güzel, senaryo bize uygun, yazar da çok başarılıydı. Ayrıca güzel bir ekibimiz var.
Siz “Desperate Housewives”ı izler miydiniz?
- Ara ara izlerdim. Baştan sona biliyorum diyemem ama aşinaydım. 
“Yaprak Dökümü” gibi ağır bir dramdan sonra bu set size eğlenceli geliyor olmalı...
- Bu dizinin içinde de gözyaşı var ama gülünecek unsurlar da var. Özellikle ev kadınları çok beğenecek bu diziyi. 
Nermin’i anlatır mısınız bize biraz?
Nermin iki çocuk annesi, aşırı titiz bir karakter. Muhafazakâr bir yapıya sahip. Her konuda mükemmel olmaya çalışıyor. Kendini evine adamış. Çok güzel yemekler yapıyor. İki ergen yetiştiriyor, onlarla da sık sık atışıyor. Eşi de doktor.
Arkadaşlarıyla arası nasıl?
- Her şeyi dinleyip kendini anlatan biri değil ama onlara her an yardıma hazır.
 
 
Evrim Solmaz (Zeliş) Mahallenin en zengini  
 
Sizin diziye katılma hikâyenizi öğrenebilir miyiz?  
- “Hanımın Çiftliği” dizisinin çekimlerinin bitmesine birkaç hafta kalmıştı. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin İzmir’deki okuluna seminer vermeye gitmiştim. O sırada arayıp projeden söz ettiler ve benimle çalışmak istediklerini söylediler. Dizinin çekimlerinin ardından bir araya geldik. Birkaç toplantıdan sonra da teklifi kabul ettim.
Zeliş nasıl bir karakter?
- Zeliş, mahallenin en zengini. Kendine ve bedenine iyi bakan, seksi bir kadın. Tabii bu Zeliş’ın görünen kısmı. İç dünyasında ise arayışlar içinde. Bu arayış, sevgi ve mutluluk üzerine.
Zeliş’in diğer karakterlerle ilişkisi nasıl?
- Leyla, Nermin ve Yasemin’le yakın arkadaş. Aynı mahallede yaşıyorlar. Zor günlerinde de iyi günlerinde de yan yanalar. Emel’le sadece komşuluk ilişkisi var.
Bu dizide başka birini oynamanız istenseydi, hangi karakteri seçerdiniz?
- Ben Zelişkarakterini sevdim. Aslında bütün karakterler güzel. Oynamaktan zevk alacağım, izleyicinin seveceği karakterler hepsi.
Dizinin orijinal versiyonunu izlediniz mi? 
- 8-10 bölüm kadar izledim. Beğendiğim bir diziydi. Eva Longaria’nın oyunculuğu da gayet başarılıydı.
Ekibin çok güzel bir enerjisi var. Sizce bu durum önyargıları yıkar mı?
- Ekibin enerjisi, projenin sağlığı açısında çok değerli. Projenin adaptasyon olmasıyla ilgili eleştirilere gelince... Bu projedeki kadın hikâyeleri, tüm dünyada takdir toplamış evrensel kadın hikâyeleri. Kadınlar bu hikâyelerde ve karakterlerde kendilerinden parçalar bulurken, erkekler de beraber yaşadıkları kadınların iç dünyasına girecekler. Hikâyenin adaptasyonu da çok başarılı. Onun için izleyici hiç yadırgamayacak.
 
 
Ceyda Düvenci (Elif) Orijinalinden daha iyi
 
Projeye nasıl “evet” dediniz?
- Aslında kızım 1 yaşına gelene kadar çalışmak istemiyordum. Hamilelik döneminde kilo aldım, ekranda böyle görünmek istemiyordum. Amacım şubata kadar hem zayıflamak hem de çocuğumun sorunlarını halletmekti. “Şubatta bir diziye girerim” diyordum. Menajerim, “Bu halinle oynayabileceğin bir iş buldum, projeye bir bak” dedi. Ben görüşmeye gittiğimde bir tek Evrim Solmaz’la anlaşılmıştı. Oyuncular belli olduğunda daha da heyecanlandım. Sonuçta hiç beklemediğim kadar iyi bir ekip olduk.
Dizinin orijinalini izlemiş miydiniz?
- İzlemiştim ve bizim onlardan daha iyi olduğumuzu söyleyebilirim. Türk insanı ne kadar renkliyse, bizim işimiz de o kadar iyi. Orijinal dizinin şirketi de “Süper olmuş” diyor. 
Elif nasıl biri?
Ben bir çocukla böyleyim, Elif dört çocukla! Elif aşk evliliği yapmış. İlk çocuğu doğurunca, eşi “Bu çocuğu büyüt, sonra çalışırsın” demiş. Ama o aşkla beş senede üç çocuk daha doğurmuş. Üç oğlu, bir kızı var ve hepsi birbirinden yaramaz. Elif aslında iş hayatını çok özlüyor ama ekonomik durumları bakıcı tutmaya yetmiyor.
Yaramaz çocuklar, ekran başındaki seyirciyi bile çileden çıkarıyor...
- Onlara karşı kötüyüm sette. Hiçbiriyle konuşmamaya özen gösteriyorum. Eve gidip annelerine beni şikâyet ediyorlarmış. İçim gidiyor onları öyle görünce ama zaptedilmeleri zor. Sahne gelince “azın” diyorlar, sahne bitince “durun”. Biraz sevseniz, azmaya devam edecekler. Bu yüzden mesafeli durmaya çalışıyorum. 
Ekiple aranız nasıl?
- Çok güzel bir enerjimiz var. Sette en sevdiğim şey, iyi ya da kötü bir durumun hemen yüzünüze söylenmesi. Bu çok güzel.
 
 
Özge Özder (Emel): Kadınların başının belası
 
Özge Hanım, siz projeye nasıl dâhil oldunuz?
- Bu sene ağlayacağım ya da sevilmeyeceğim, dramatik yönü kuvvetli bir rol oynamak istemiyordum. Bu rol gelince, dişiliği ön planda olduğu için “Ben almayayım” dedim. Bir müddet “hayır”la geçti. O dönem Fatih Aksoy’la çok görüştük. Sonunda Kanal D’nin tanıtım filminin çekimlerine bir gün kala kabul ettim. Çünkü işin içinde olmasaydım, aklım burada kalacaktı.
Peki bu adaptasyon dizinin sizde uyandırdığı ilk izlenim nedir?
- Bizimki daha hayatın içerisinden, daha doğal. Benim oynadığım Emel ya da Bennu’nun oynadığı Nermin gibi bir kadına günlük hayatta rastlayabilirsiniz. Taklit değil ayrıca, tamamen ortak yapım. Afişine kadar aynı ama karakterler ve hikâyeler bize özgü. 
Emel nasıl bir karakter?
- Kadın grubunun başının belası! Evli değil ve sürekli dişiliğini ön planda tutuyor. Bu nedenle erkek arkadaş ve kocalar için potansiyel tehlike oluşturuyor. İnanılmaz bir özgüveni var. Davetkâr, cilveli ve şuh. Daha önce iki evlilik yapmış. İlkinde aşık olup evlenmiş. Tabii aşk karın doyurmayınca ikinci kocayı almış. Onun ölümüyle de malına mülküne konmuş. Şu an ilk hedefi zengin bir koca bulmak. Bu yüzden en büyük rakibi Songül’ün oynadığı Yasemin karakteri. Çünkü diğerleri evli. 
 
Ünlü yıldızlar
 
“Desperate Housewives”da Susan’ı Teri Hatcher, Bree’yi Marcia Cross, Lynette’i Felicity Huffman, Gabrielle’i Eva Longoria, Edie’yi de Nicollette Sheridan canlandırıyordu.      

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin