Damla Sönmez hakkında hiç duymadıklarınız!

''Suda olmak terapi gibi''

''Suyun içinde olmak bana iyi geliyor'' diyen Damla Sönmez, kendisini mutlu hissetmek için neler yaptığını, aşka bakışını Spa&Wellness dergisine anlattı.

Damla Sönmez, 'Bornova Bornova' filmiyle 46. Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü aldı. 'Emret Komutanım', 'Türkan' dizilerinden tanıdığımız oyuncu, şimdilik TV projelerine ve sinemaya mola vermiş.

Sakin bir dönemde olduğunu söyleyen Sönmez, Spa&Wellness dergisine konuştu...

Şu sıralar neler yapıyorsunuz?

'Savaş' adlı oyunumuz devam ediyor, Kadir Has sahnesinde oynuyoruz. Arada turneler de oluyor ama benim için sakin bir dönem.

Çalışmadığınız bir gününüz nasıl geçiyor?

Hava güzelse sahilde geçiyor. Yürüyüş yapıyorum, kitabımı kahvemi yanıma alıp çimlerde oturuyorum... Doğayı çok seviyorum çünkü; yenileniyorum. Hatta 'Kendime yazdığım notlar' diye bir defterim var; sahile indiğim zaman 'Bak, deniz kenarı, yeşillik nasıl değiştiriyor gününü. Üşenme, çık' diye notlar alıyorum.

SPOR ENERJİ VERİYOR

Sporla aranız nasıl?

Şu anda haftada üç-dört gün pilates yapıyorum, daha sonra iki ay dinlenmeye giriyorum. Sonra tekrar vücut istiyor, çünkü fitliğinizi kaybetmeye başlıyorsunuz.

Bugüne kadar ne gibi faydalarını gördünüz pilatesin?

Gün içinde enerjiniz yükseliyor. Ben hep hareketliydim ama çok geç spor yapmaya başladım. Şöyle düşünüyordum; ''O kadar yoruluyorum ki, bir de spor yapamam...''
Aslında tam tersi olduğunu görüyorsunuz...

Nasıl besleniyorsunuz peki?

Daha çok etçiyim aslında. Kahvaltıma dikkat etmeye çalışıyorum; çünkü yapmadığım zaman gün içinde enerjim düşüyor. Bir de çok su içerim, elimde sürekli su şişesi vardır.

Suda olmayı da seviyorsunuz sanırım?

Çok seviyorum. Toprakla su zaten her şeyin kaynağı. Yenileniyorsunuz tamamen... Terapi gibi bir şey suyun içinde olmak. Zihinsel ya da fiziksel olarak yoğun geçen günlerden sonra eve gidince kendimi duşa atarım. Çünkü gerçekten her şey değişiyor sanki o zaman.[reklam]

AŞK İNSANIN EGOSUNU KAYBETMESİ

Proje seçerken nelere dikkat edersiniz?

Bir oyuncu duygusallığı ile ilk dikkatimi çeken şey karakter oluyor. Ben bu karakteri anlayabiliyor muyum, karakterde ağzımı sulandıran bir ilginçlik var mı, ona bakıyorum öncelikle. Sonra hikayenin ne anlatmak istediğine bakıyorum.

Oyunculuk hayaliniz miydi?

Evet, çocukluğumdan beri en büyük hayalimdi oyunculuk.

10 yıl sonra nerede görüyorsunuz kendinizi?

Yine mesleğimi yapıyor olmak isterim. Bir de Ege'de, doğayla iç içe olabileceğim, arada bir kaçıp gidebileceğim bir ev... Hayatı geldiği gibi yaşamak, huzurlu ve mutlu bir insan olarak yaşlanmak istiyorum.

Tanınıyor olmak nasıl etkiliyor sizi?

Utanıyorum aslında. İnsanların ilgi göstermesi hem çok mutlu ediyor, hem de küçük bir çocuk gibi utandırıyor beni.

Ödüllü bir oyuncusunuz, bunun anlamı ne sizin için?

Ödül biraz daha görünür olmayı sağladı tabii. Ama mesleki olarak aslında ödülleri çok da fazla mesele etmemek gerektiğini düşünüyorum.

Aşk tarifiniz nedir?

Aşk sizi gerçekten o ana getiriyor galiba. Bize en çok hayatta olduğumuzu, yaşadığımızı hissettiren duygu... Aşk biraz insanın egosunu kaybetmesi.

DOĞA BANA iYi GELiYOR

Kendinizi iyi hissetmek için neler yaparsınız?

En çok doğa kendimi iyi hissettiriyor bana. O suyun akışına bakarken ya da o çimenin kokusunu içime çekerken kendimi çok iyi hissediyorum. 'Ben buradayım' diyor doğa ve sadece o anda yaşıyorsunuz. O anda yaşadığınızda da hayatınızdaki bütün problemler sıfırlanıyor zaten.

'İyi insan olmak'tan ne anlıyorsunuz? Kimdir iyi insan sizce?

Bir insan, kimseye zarar vermediği sürece, eğer kendini de mutlu etmeyi biliyorsa, iyi insandır bence. Çünkü mutlu insanın kimseyle derdi olmaz. Birisine ‘kötü insan’ diyorsak aslında mutsuz olduğumuz içindir.