“Bir Çocuk Sevdim” dizisinin kıskanç Emine’si Onuryay Evrentan, Seninle dergisine ilginç açıklamalarda bulundu. Eşiyle “artık evlenmem herhalde” dediği dönemde tanıştığını anlatan oyuncu, aşkta umutsuzluğa yer olmadığına inanıyor.
“Bir Çocuk Sevdim”de canlandırdığınız Emine, ailenin en büyük kızı ve herkesi koruyup kolluyor. Ama aynı zamanda kardeşini içten içe çok kıskanıyor, ona kötülük yapmaktan geri durmuyor. Sizce Emine kötü biri mi?
- Emine için kötü biri dememeliyiz aslında. O sadece kız kardeşine verilen hakların kendisine de verilmesini istiyor. Aslında Mine’yi çok seviyor ama kendine yapılan haksızlığa da tahammül edemiyor.
Siz kaç kardeşsiniz?
- İki kardeşiz. Ablam benden sadece 21 ay büyük. Yaş farkımız az olduğu için ikiz gibi büyüdük. Ona hiç abla demedim. Hayatta her şeyi konuştuğum, konuşabileceğim tek kişidir.
“İzleyiciler Emine’de kendini buluyor” demişsiniz, bunu açar mısınız?
- Emine Türk toplumunun özverili kız çocuğunu simgeliyor. Sevgisiz kalmış bir kız. Ya da kendini öyle görüyor. Kardeşine verilen haklar ona verilmemiş, sürekli özverili olmak zorunda kalmış. Çoğu Türk kadını gibi yani...
BİYOLOG OLMAK BANA ÇOK ŞEY KAZANDIRDI
Biyoloji okumuşsunuz, peki neden oyunculuğa yöneldiniz?
- Oldum olası bu istek içimde vardı. Biyolog olmak da bana çok şey kattı ama kendimi bir türlü o dünyanın içinde göremedim. Ne istediğimi sorguladığımda ise bana en yakın gelen meslek oyunculuk oldu. Sonra b işin eğitimini de alayım dedim ve ikinci üniversiteyi oyunculuk üstüne okudum.
Mükemmelliyetçi birisiniz galiba...
- Evet, öyleyim. Ama biraz sakinleştim artık. Önceleri kendime karşı daha haşindim. Oysa kendini sevmek, işini iyi yaptığında “evet, iyi yaptım” demeyi bilmek lazım. Tabii dozu ayarlamak şartıyla...
Hırs yok mu?
- Aşırı hırs yıpratıcı bir şey. Ortaokul yıllarında keşfettim hırsın yıkıcılığını, yoruldum ve hırsımı bir kenara bıraktım.
Çok disiplinli biri olduğunuzu duyduk...
- Emekli bürokrat olan babamdan aldığım görgü gereği, işimi en iyi şekilde yapmayı ve disiplini elden bırakmamayı çok küçük yaşlarda öğrendim.
Babanıza hayransınız...
- Elbette... Babam edebi yönü çok güçlü, geniş hayat görüşü olan çok entellektüel bir insan.
Doktor olmanızı istemiş galiba…
- Evet, doktor olmamı çok istedi. Ama olmayacağımı anlayınca da önüme engel koymadı. Ben fark ettim ama üzüldüğünü. Şimdiyse gerçek işimi bulduğumu düşünüyor.
EŞİME 6’NCI AYDAN SONRA AŞIK OLDUM
Sezon sonrası tatil planları neler?
- Set biter bitmez eşimle Venedik’e gideceğiz. Venedik’e ilk kez 13 yaşındayken, halk oyunları oynarken Avrupa turnesi için gitmiştim. O çocuk aklımla bir kız buraya aşık olduğu adamla gelmeli demiştim.
Sözü geçmişken biraz da aşktan söz edelim o halde... Eşinizle sizinki nasıl bir aşktı?
- Biz eşimle aşkın formülünü altüst ettik. İçgüdüsel mi yoksa edindiğimiz bilgiden mi bilmem, çoğumuz ilk görüşte aşık olmamız gerektiğini düşünüyoruz. İlla kalbimizin pırpır olması gerekiyor sanki... Sonra etrafa boş boş bakar hale geliyoruz, yeme içmeden kesiliyoruz. Zamanla sakinleşiyoruz ve genelde aşk da uçup gidiyor. Ama eşimle benim böyle olmadı. Ortak bir arkadaşımız aracılığıyla tanıştık. Hoş bir insane, onunla vakit geçirmeyi seviyorum düşüncesiyle başladı. Derken 6’ıncı aydan sonar birbirimize inanılmaz derecede aşık olduk. Kasımda ikinci yılımızı kutlayacağız ve evli olmamıza rağmen her gün birbirimizin yeni, bambaşka yönlerini keşfediyoruz. Kalbim onun yanında hâlâ hızlı çarpıyor.
Mutlu evliliğin sırrı nedir?
- Biz fark ettik ki ikimiz de aynı tarz evlilik hayal etmişiz hep. Bir de sorunları hemen çözmek, biriktirmemek önemli. Bir sorun yaşadıysak o gün onu konuşuyor, çözmeden asla yatağa girmiyoruz. Bizde hep evliliğe özgürlüğün son günü olarak bakarlar. Oysa son gün değil, özgürlüğünü kaybetmeden sevdiğin insanla kurduğun hayatın ilk günüdür.
Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
- Eşim çok çocuk istiyor ama yakın vadede öyle bir planımız yok.
Aşkta şanssız hisseden kadınlara ne tavsiye edersiniz?
- Hayatta her an her şey değişebiliyor. Ben Mehmet’le kendimi özgür bıraktığımda, “artık kimseyle evlenmem herhalde” dediğim anda karşılaştım mesela...
YAŞADIĞIM HİÇBİR ŞEYDEN PİŞMANLIK DUYMUYORUM
Geçmişte yaşadığım hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum. Adı üstünde, geçmiş gitmiş zaten... Geçmişte yaptıklarına bakınca insan elbette kendini eleştirebilir ama bunun sonu yok. En iyisi geçmişten ders alıp onu olduğu yerde bırakmak. Geçmişimiz olmadan bugünkü biz olmazdık da...
Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
40.106
2.629
6.248
