resim yok
29 Ağustos 2011 - 00:00

 

Fahriye Evcen, 5 Eylül’den itibaren Star TV’nin yeni dizisi ‘Yalancı Bahar’la ekranda olacak. Evcen, rol gereği, hayatını devam ettirmek için güzelliğinin avantajını kullanan bir dolandırıcıdan evli ve çocuklu bir kadına dönüşecek. Ama bu mutluluk pek de uzun sürmeyecek
 
* ‘Yalancı Bahar’da sizi çeken ne oldu?
İlk etapta tabii ki senaryosu. Çok akıcı bir dille yazılmış. Klişeler de var ama ana hikaye çok orijinal. Yönetmenimiz Serkan’ın (İpekören) yorumuna çok güveniyorum. Onun dışında karakterde de etkilendiğim noktalar oldu. 
 
* Bu dizide canlandırdığınız Zeynep’in ‘Yaprak Dökümü’nün ‘Necla’sıyla benzer yanları var mı?
‘Necla’ da çok ani kararlar verirdi. Ama onunki biraz daha cehaletten kaynaklanıyordu. Düşünmeden, hesabını yapmadan körü körüne hareket ediyordu. Zeynep bilinçli bir şekilde hareket ediyor. Zeynep’in hayatının dizi içerisinde farklı evrelerini göreceğiz. 10 sene öncesine bakıp, sonra günümüze döneceğiz. 17-18 yaşlarında Bodrum’da yaşıyor. Orada Selim’le (Cansel Elçin) beraber. Selim, hayatlarını kurtarmak adına Zeynep’i dolandırıcılık yapmaya zorluyor. Bu duruma çok fazla razı olmayan Zeynep, radikal bir karar alıp hayatının yönünü değiştiriyor. Bu sahneleri ‘flashback’lerde göreceğiz. 
 
* Bugün nasıl bir hayat yaşıyor Zeynep?
Dizide göreceğimiz asıl hayatını yaşıyor. Artık evli, olgun bir kadın. Bir de oğlu var. Her şey yolunda giderken hayatlarına tekrar Selim’in girmesiyle feci şekilde bocalayacak ve seçtiği hayatın yalancı bir bahar olduğunu göreceğiz. 
 
* Dizide Zeynep’in güzelliği vurgulanacak mı?
Dolandırıcılıkta kızın hoşluğundan besleniyorlar. 
 
* Güzellik takıntınız var mı?
Ben her halimle barışığım. Tabii ki bu işi yaptığımız sürece her zaman çok bakımlı görünmek zorundayız. Çünkü insanlar ekranda gülen gözler ve güzel gülüşler görmek istiyor. 
 
* Saç renginizdeki değişiklik karakter için miydi?
Yazın kendimde bir değişiklik yapmak istedim. Sonrasında çok olumlu yorumlar aldım. Bu işe denk gelmesi de iyi oldu. Karakteri bulmamda çok yardımcı oldu bana. Çünkü diğer karakterle siyah saçlar bütünleşmişti.
 
“Genç anne olmak istiyorum”  
 
* Ekibe uyum sağlayabildiniz mi? 
İlk günden... Ben bu kadar uyumlu bir set görmedim. Yönetmenimiz en başta arkadaşça yaklaşıyor herkese. Fikirlere açık bir set, genç bir ekibiz. Sosyal ilişkilerimizi de pekiştirip iş yapıyoruz. Bu da işi çok daha keyifli kılıyor, rahat çalışmamızı sağlıyor. Ben bu sette çok mutluyum.
 
* Dizide genç bir anneyi canlandıracaksınız. Rol gereği de olsa anne olmak nasıl bir duygu?
Emir (Geylan) o kadar şeker bir çocuk ki sette o konuşurken replikleri unutuyoruz. O konuşurken dalıp gidiyorum. Ona bakıp “Benim de böyle bir oğlum olsun” diyorum. Ben çocuk severim. Yeğenlerime de çok düşkünümdür. Kendi çocuğum olsa o çocuğun halini düşünemiyorum.
 
* Yakın zamanda anne olmak gibi planlarınız var mı?
Ben de genç anne olmak istiyorum.
 
* ‘Yaprak Dökümü’ bittikten sonra uzun bir ara verdiniz. O boşlukta neler yaptınız?
Altı ay güzel bir şekilde dinlenmiş oldum. Bir yandan okul devam etti. Ama bu işe başladıktan sonra okul benim için zerre kadar yorucu olmuyor. 
 
* En son final çekimleri arasında buluşmuştuk. Ailenizin İstanbul’a yerleşecek olmasının verdiği heyecan vardı üzerinizde. 
Anne ve babam geldi, kavuştuk onlarla. Ablamlar hâlâ Almanya’da ama.
 
* Boğaziçi Üniversitesi’ndeki tarih eğitimiz devam ediyor. Nasıl bir öğrencisiniz? 
Bu yıl ikinci sınıfa geçtim. Bugünleri düşünerek üst sınıftan yazın ders aldım. Önümdeki sömestr rahat geçecek. 
 
* Setten çıkıp, okula gitmek zor olmuyor mu?
‘Yaprak Dökümü’nde de ben o durumu gayet iyi idare edebildiğimi düşünüyorum. Başlarda “Nasıl olacak?” diye düşünüyordum. Ama zamanı doğru ayarladığınızda her şeyi dengeleyebiliyorsunuz. Bu işin etrafını süsleyen birçok etken var. Onları da yerine ve zamanına göre doğru yapmaya çalışıyorum. Oyunculuğa mesleğim olduğu bilinciyle yaklaşıyorum. Dolayısıyla okulda o kimliği üzerimden atmak hiç de zor olmuyor. 
 
* Almanya’da yaşarken bugünleri hayal etmiş miydiniz? 
Hayatta neyi tahmin ederek yaşıyorsunuz ki? “17 yaşında hayatımda neler olacak?” diye kimse düşünmüyor. Önünüze fırsatlar çıkıyor ve onları değerlendiriyorsunuz. Eğer tutunabiliyorsan, başarı gösterebiliyorsan devam ediyorsun. 
 
* Faruk Turgut’un ‘İffet’te oynamanız için yaptığı teklifi malum sahnelerden dolayı kabul etmediğiniz yazıldı. Bu doğru mu?
Evet, ‘İffet’ için konuştuk ama bu kararı almam tamamen tecavüz sahnesinden bağımsız. Zaten RTÜK denen bir şey var. Abartı bir şey çekilemez. Ben ‘İffet’i başka işlerin izlerini taşıdığı için istemedim. Sebebi buydu. ‘Yalancı Bahar’, çok daha otantik ve orijinal bir hikaye.
 
* Eski rol arkadaşınız Deniz Çakır, yeni ‘İffet’ oldu.
Gazetede Deniz’in oynayacağını okuduğumda çok sevindim. Eski ekipten herkes yeni işlere başlıyor. Tek tek takip edip, işlerini izleyeceğim.
 
* Türkan Şoray kanunları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin de kurallarınız var mı?
O konularda tabii ki temkinliyim. Oyuncu, senaryonun gerektirdiği her şeyi yapmak zorunda değil. Bizim de kendimize göre kriterlerimiz var. Senaryonun içinde kendimi görmüyorsam ya da çok mantıklı bulmadığım bir akış varsa ‘Benim için değiştirin’ talebinde bulunmam, teşekkür ederim. Bunu sadece öpüşmeye de yormak çok saçma. Senaryoları fazlasıyla süzgeçten geçiriyorum ve eliyorum.
 
“BENi BESLEYECEK PROJELERDE YER ALIYORUM”
 
Sinema filmi yapmak için sinema yapmam. Bu proje beni besleyecek diye düşündüğüm işlerde rol alıyorum. Türkiye’ye geldiğim yıldan beri sadece bir yazım boş geçti. Her yaz araya bir sinema filmi sıkıştırdım. Bu sene okuldan dolayı hiçbir şey yapmadım.
 

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin