Kadir Çöpdemir en çok hangi komedyene gülüyor?

Ünlü komedyen Kadir Çöpdemir çok özel açıklamalar yaptı.

Hayatını 'Tuttuğunu değil, nasibini alırsın' düsturuyla tanzim ettiğini belirten Çöpdemir, ''Hiçbir zaman benden daha iyi durumdakilere haset etmem. Her zaman kendimden aşağıdakilere bakar şükrederim'' dedi.

Dizi ve sinema oyuncusu, televizyon ve radyo programcısı, sunucu, reklam yıldızı... Hani 10 parmağında 10 marifet olan insanlar vardır ya, işte onlardan biridir Kadir Çöpdemir.

Ekranı hiç boş bırakmaz, kah sokak röportajı yaparken görürüz onu kah talk şov, kah yarışma programı sunarken kah reklamlarda sucuk kızartırken. Bazen bir dizinin önemli bir karakter oyuncusu olarak çıkar karşımıza bazen de eğlenceli bir sinema filminden görüntüsü ve sesi yansır beyazperdeye.

Ama radyodan hep duyarız sesini. Yıllardır hiç ara vermeden güldürür radyo programıyla dinleyenleri. Sevilen komedyen Kadir Çöpdemir'le buluştuk ve ona ait her şeyi konuştuk.

* Türkiye'de belli sayıda komedyen var. Siz de en az onlar kadar laf cambazı ve esprilisiniz. ''Neden, adım onların arasında sayılmıyor'' diye hiç düşündünüz mü?

Hiç düşünmedim çünkü ben kadere inanan bir adamım. Babaannemin bir sözü vardır, rahmetli derdi ki ''Tuttuğunu değil nasibini alırsın.'' Herkesin nasibinin ayrı olduğunu düşünüyorum. Neticede önemli olan kendine özgü bir hayat ritmi yakalamak ve belli bir hayat standardı oluşturmak. Benden yukarıda olanlara fazlaca bakıp, bundan alınmak, bundan gocunmak, buna gönül koymak bana çok manasız geliyor. ''Allah bana bunları nasip etmiş, şükürler olsun'' demek lazım. Ben de çok şükür iyiyim, sağlıklıyım ve mutluyum. Bir iş yapıyorum ve onun bedelini kazanıyorum. Dolayısıyla benden yukarıdakilere bakıp haset etmek yerine benden aşağıdakilere bakıp halime şükrediyorum.

Sizin rakipleriniz kimler?

Benim yeteneklerim ve sınırlarım belli; bu manada herkesin yetenekleri ve sınırları da bellidir. Sonuçta herkes kendi işini yapıyor. O işin karşılığını da Rabbim lütfederse alıyor. Dolayısıyla ''Şu benim rakibim'' diyemem. Mesela ben talk şov yaptım, ''Beyaz'a rakip olacağım'' diye hiç düşünmedim. Beyaz bir marka. Ya da ''Cem Yılmaz gibi reklamlarda oynuyorum, ondan daha iyiyim ya da daha kötüyüm'' diye hiç düşünmedim. Piyasada benim karşılık geldiğim bir durum var. Tabii ki onların hacimleri daha büyük ama herkesin ayrı bir kulvarı var.

ŞÖHRET BENİ ASLA KISITLAMIYOR

* Şöhretli olmak sizin hayatınızı kısıtlıyor mu?

Şöhretli olmak beni kısıtlamıyor. Ben sokakta yaşayan bir adamım.Manavım, kasabım, çarşım, alışveriş yaptığım yerler belli, yıllardır oralara giderim. Sadece şu oluyor tabii, insan bazen bir şeye öfkeleniyor, tam öfkeni kabartacakken, insanların yanlış anlamasından çekinip bastırıyorsun duygunu.

* Bekar olunca evde iş başa düşer. İyi bir ev erkeği misiniz?

İtiraf edeyim, evde bir yardımcım var. Ama iş bana kalırsa güzel yemek yaparım. Ev temizliğinden anlarım. Öğrencilik zamanında yurtta değil evde yaşadım. O dönem bütün bunları ben yapıyordum. Bekarım ama bir ev kadını kadar iyi ütü, yemek ve temizlik yaparım. Bazı erkekler çok dağınık olur. Yumurta bile kıramaz. Öyleleri, ''Ağabey ben tek başına yaşayamıyorum'' der mesela. Ben bunu hiç anlamamışımdır. Allah biliyor ki tek başıma layıkıyla güzel yaşarım. Evde tertip düzenim on numaradır. Çoraplarımı çok çitilemişimdir. Çok çamaşır yıkamışımdır.[reklam]

* Peki Cem Yılmaz'ın lüks araba koleksiyonu için ne diyeceksiniz? Bu tutku, evine ekmek götüremeyen insanları imrendirmiyor mudur?

Adam bütün Türkiye'yi güldürüyor. İşini layıkıyla yapıyor. Bunun karşılığında piyasada büyük bir katma değer yaratıyor. Bununla gider ister lüks araba alır, ister paraları dağ gibi yığıp yakar. Ancak benim hayata bakışım şudur; kazandığını paylaşmak. Eminim o da kazandığını başkalarıyla paylaşıyordur. Bana büyüklerimin öğrettiği bir şey var, zekatını, sadakanı vereceksin. Ondan sonra sana kalan payla ister gider dünyanın en lüks arabasını satın alırsın, istersen dünyayı gezersin.

* Beyaz, Okan Bayülgen, Cem Yılmaz, Ata Demirer, Şahan Gökbakar hangisi sizi daha çok güldürür?

Okan Bayülgen beni hiç güldürmez. Ondan hazzetmiyorum. Çünkü bana çok havalı ve soğuk geliyor. Anlaşılmaz geliyor. Okan Bayülgen çok fazla ''Ben zekiyim'' havasına giriyor. Beyaz da çok zeki bir adam ama o havada değil. Zeki bir adam durup durup niye ben çok zekiyim havasına girsin ki? Yaptığı işle, kendini ifade biçimiyle, yarattığı farklılıklarla zaten kendisini gösterir. Ben bir şeyin bağırarak söylenmesini sevmiyorum. Ata Demirer de beni kısmen güldürür. Beyaz da... Ama en çok Cem Yılmaz'a gülüyorum. Tarzını çok seviyorum. O gerçek bir ikondur benim için. Cem Yılmaz bence mizahtaki duygu ve akıl dengesini çok iyi koruyor. Çok iyi bir gözlemci. Aslında, bizi bize yansıtıyor. Normal bir sohbette bile eğlenceli bir insan.

* Gerçek adınız Abdülkadir Geylani Çöpdemir. Bu isim nereden geliyor?

Rahmetli babam inançlı bir Müslüman'dı. Malum Abdülkadir Geylani Hazretleri çok önemli bir tasavvuf büyüğü. Babam hazretten çok etkilenmiş. Eserlerini okumuş, onun yolunu takip etmiş. Çok etkilendiği için adımı Abdülkadir Geylani koymuş. Adımla çok gurur duyuyorum.

* Aileniz size Abdülkadir diye mi seslenir?

Yok, 'Kadir' diyorlar. Ama isimlerin insanların üzerinde etkisi olduğu bir gerçektir. Büyüklerimiz ebeveynlere ''Çocuğunuza isim koyarken düşünerek koyun'' derler. Sert isimler vardır, örneğin Savaş gibi, onlarda çok dikkat etmek lazım çünkü çocuk kendi ismini taşır. Bu kuram doğruysa ki ben inanıyorum, ahir hayatta ismim dolayısıyla çok şanslı olduğumu düşünüyorum.