Kurt Seyit ve Şura'nın Valentina'sı ile çok özel!

''Keremcem'le mutluyum''

Seda Güven, 'Kurt Seyit ve Şura İstanbul' dizisiyle kariyerinde yeni bir dönemin başladığına inanıyor.

Oyuncu, yeni projesini, sevgilisi Keremcem'le ilişkisini ve hedeflerini anlattı.

Fiziksel değişiminizle başlayalım. Dizi için mi saçlarınızı kestirdiniz?

Evet. Valentina nişanlısı ve babasını kaybettiği için üzüntüden bünyesi çok zayıf düşüyor; o yıllarda salgın olan kara humma hastalığına yakalanıyor. Hasta olduğu için onu gemiden atıyorlar ama bir şekilde Türkiye’ye geliyor. Saçlarımı kesmek benim hep istediğim bir şeydi. Hatta bir proje gelsin, orada saçlarımı kestireyim istiyordum, bu işte kısmet oldu.

Valentina'nın Rusya'da görkemli bir hayatı vardı, şimdiyse sefaleti yaşıyor. Karakterin değişimi ne hissettiriyor?

Müthiş bir tezatlık; mermer saraylardan, yıkık dökük bir yere... Zaten o kostümlerle İstanbul çekimlerine başladığımda ''Vay be Valentina, nerelere düştün sen'' dedim. Senaryoyu okuduğumda gözlerimden yaşlar süzüldü. İlerleyen bölümlerde neler olacağını gerçekten ben de çok merak ediyorum.

BU ROL BENİ ZORLADI

İlk defa hikayedeki ana karakterlerden birini canlandırıyorsunuz. Bu projenin kariyerinizdeki yeri nedir?

Valentina, bugüne kadar en zorlandığım karakter oldu. Aylar öncesinden çalışmaya başladım. Bu süreci yaşamam bile diğerlerinden büyük bir fark yaratıyor. Bu işte çok bilmediğim bir role hazırlanmak durumundaydım... Yaz aylarında hazırlıklar başladı; piyano ve dans dersleri aldım. Çünkü Ruslar'da her şey var: Hepsi çok iyi şarkı söylüyor, çok iyi piyano çalıyor...

BEN AŞKTAN YANAYIM

Mantığını ön planda tutan bir karaktere hayat veriyorsunuz. Valentina’nın bu tarafı size benziyor mu?

Doğru, Valentina'nın ruhu aşktan yana değil, mantıktan yana. Ben ise kalbim nereye götürürse oraya giderim. Aslında onu da anlıyorum; sorumlu olduğu bir hayat var. Ama bakalım yaşadıklarından sonra karakterinde değişim olacak mı? Valentina'nın bana en çok benzeyen tarafı; ailesine sahip çıkması ve sorumluluk sahibi olması. Tıpkı onun gibi benim de kardeş sevgim büyüktür. Zaten ben de oradan yürüdüm, çıkış noktam kardeşim Yiğit'ti...

Ekibin uyumu nasıl?

Bu benim aynı ekiple üçüncü işim, artık kadrolu oyuncusu oldum Hilal Saral'ın. Oyuncu ekibinin de enerjisi çok yüksek. Mesela Rusya'da donma tehlikesi geçirdiğimiz zamanlar olmuştu... Onun dışında hiçbir problem yaşamadan gayet huzurlu bir şekilde çalıştık. Farah'la da (Abdullah) çok rahat çalıştık. Kardeşlik ilişkisini çok iyi çıkarabildiğimizi düşünüyorum.

EVLiLiK KISMET iŞi

Keremcem'le ilişkiniz nasıl başladı?

Biz Keremcem'le 'Merhaba Hayat'ta beraber oynamıştık. O dönem aramızda bir şey olmadı, ikimizin de ilişkisi vardı zaten. İlişkimiz geçen yaz çektiğimiz 'İksir' filminin çekimleri sırasında başladı. Öncesinde tanışıyorduk, bir yıllık bir arkadaşlığımız vardı, film zamanı da birbirimizi daha yakından tanıma fırsatımız oldu.[reklam]

İlk adımı kim attı?

O ya da ben diyemem, aslında karşılıklı oldu. 10 aydır birlikteyiz ve mutluyuz.

Evliliğe bakışınız nasıl?

Güzel bir ilişki yaşıyoruz. Arkadaş olarak başlamak herhalde daha samimi yapıyor. Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Her şey çok güzel gidiyor. Sonunu da şu anda düşünmüyoruz aslında; kısmet!

Çocuk istiyor musunuz?

Tabii ki, çok istiyorum. Ama mesleğimden dolayı şu anda doğru dönem olmadığını düşünüyorum. 2-3 senesi var o işin.

HEDEFİM DAHA İYİ OLMAK...

Marmara Üniversitesi Tekstil Tasarım bölümü mezunusunuz. Oyunculuk mecaranız nasıl başladı peki?

Ben bir foto modellik ajansına yazılmıştım ama ilk gittiğim görüşme dizi içindi. O görüşmeden sonra 'Ekmek Teknesi'nde oynamaya başladım. İki bölüm diye girip, 13 bölüm oynamıştım. Sonra okulumu bitirmek için bir süre projelere ara verdim. Okulun son senesinde 'Elveda Derken'le ekrana döndüm. Sonra bir baktım okuduğum işi yapmıyorum, işte o zaman ''Artık oyunculuk için gereken neyse yapmalıyım'' dedim ve ders almaya başladım. 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' zamanında dört ay Yıldırım Fikret Urağ'la çalıştık. Bu diziye başlarken bir ay Ümit Çırak'a gittim. Şimdi de Çetin Sarıkant'la çalışıyoruz.

Moda üzerine bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?

İleride bir butik açıp, kişiye özel tasarımlar yapabilirim. Veya sadece kendimi tatmin edebilirim bu konuda. Bu işler çok belli olmuyor, herkesin bir dönemi var... Her işimde bir öncekinden daha iyi olmak, bir tık daha ileri gitmek hedefim.

Sizce, sizin döneminiz başladı mı?

Şanslı bir dönemde olduğumu düşünüyorum. Bu dizide oynamak benim için gerçekten çok kıymetli oldu. Türkiye'de ilk kez yapılan bir şey, bu projenin içerisindeyim ve güzel bir karakteri canlandırıyorum, o yüzden öyle diyebiliriz.