Levent Ülgen kariyeri ve yeni projesini anlattı!

Oynadığı komik rollerle tanınan Levent Ülgen, Şahan Gökbakar'a sahip çıktı:

''Recep İvedik ile 5 milyon kişiyi sinemaya çeken birine 'Sen entel değilsin' demek haksızlık. Onu eleştirmek yerine alkışlamalıyız.''

Şu sıralar 'Yatak Odası Diyalogları' ve 'Kafkas Tebeşir Dairesi' adlı oyunlardaki performansıyla adından söz ettiren Levent Ülgen, bugün vizyona girecek 'Bizum Hoca' adlı sinema filminde 'Müteahhit Kadir'i oynuyor.

Yılmaz Okumuş'un senaryosunu yazıp Serkan Acar ile birlikte yönettiği filmde başrolü Cezmi Baskın'la paylaşan Ülgen'le, filmdeki rolünü ve kariyerini konuştuk...

'Bizum Hoca'da oynamayı neden istediniz?

Film sulu zırtlak bir komedi değil. Ben doğa aşığı biriyim. Tüm gençliğimi dağlarda kayak yaparak, kamp kurarak geçirdim. Doğayı tahrip eden HES'ler üzerinden doğa kirliliğini anlatan bir filmde oynamamın sebebi buydu. Bir de yönetmen Yılmaz Okumuş'a sözüm vardı. 'Sümela'nın Şifresi: Temel'de rol alacaktım ama tarihimiz uyuşmadı. Bu filmde rol alarak ona olan borcumu ödedim.

KOMEDİDEN NEFRET EDERDİM

Filmin konusundan biraz bahseder misiniz?

Film, çevreye en az benim kadar duyarlı bir imamın, HES'lere karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Trabzon'un bir köyüne tayini çıkan resmi imamın gelmesi gecikince, köylüler camide namaz kıldıracak olan bir imam arayışına giriyor. Yoğun tartışmalar sonucunda, köy halkının sevdiği ama resmi olarak imam olmayan 'Bizum Hoca'nın köyün imamı olmasına karar veriliyor. Bu arada köyün ortasından geçen dereye bir HES inşaatı yapılacaktır ve müteahhitler de o hocayı tavlamaya, HES'in kötü bir şey olmadığını halka anlatsın diye aklını çelmeye çalışıyor. 'Hoca'yı Cezmi Baskın oynuyor. Ben de onu kandırmaya çalışan 'Müteahhit Kadir'i oynuyorum.

Komedi oynarken tanındınız. Komik yönünüzün daha baskın olduğunu düşünüyor musunuz?

Ben komediden nefret ederdim. Beni 'En Son Babalar Duyar' dizisinde oynadığım 'Hallederiz Kadir' bozdu. Okul yıllarında arkadaşlarım komedi oynadığı zaman onları küçümser, "İşin kolayına kaçıyorsunuz" derdim. Sonra kaderin cilvesi komediyle tanındım.

HEPİMİZ 'RECEP İVEDİK'İZ

Şimdi size komedyen denebilir mi?

Hayır. Her komiklik yapana komedyen deniyor haklısın ama ben asla komedyen olduğumu düşünmüyorum. Komedyen benim gözümde daha zeki bir adamdır. Hiçbir zaman kıvrak zekalı biri olduğumu düşünmedim. Espri, kıvrak zekanın işidir. Cem Yılmaz birebir komedyendir. Benim komedyen tabirime direkt o uyuyor.

Şahan Gökbakar uyuyor mu o tarife peki?

Ben Şahan'ı da çok severim. Yaptığı işi küçümsemem. Onu 'Yaptığı iş entelektüel değil' diye eleştirenlere, 'Senin yaptığın filmi görelim' diyorum. 5 milyon kişiyi sinemaya toplamış birini 'Sen entel değilsin, bu işi bilmiyorsun' deyip küçümsemek çok büyük haksızlık. 5 milyonu sinemaya çekmiş diye gurur duymak lazım.

'Recep İvedik' serisiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Tüm seriyi izlediniz mi?

Henüz sonuncu filmi görmedim ama ilk üç filmi izledim. Çok da beğendim. 'Recep İvedik', tam bizim Türk halkına uyan bir tipleme. Bir kere hepimiz kıllıyız, kabalık da var. Kompleksli ve agresifiz de.... Duygularımızı ortaya koymaktan utanırız. O yüzden hepimiz aslında biraz 'Recep İvedik'iz.[reklam]

EMEĞİMİ HİÇBİR ZAMAN SÖMÜRTMEK İSTEMEM

Doğa dışında başka neye duyarlısınız?

Emeğe karşı çok duyarlıyım. Benim için emek veren kimseyi rencide etmem. Emeğimi hiçbir zaman sömürtmek istemem. Alın terim, emeğim benim tek silahım. O yüzden emeğin kıymetini bilmeyen, emek sömürücülerine anlayışlı davranamam.

Bu yönde tepkinizi nasıl gösterirsiniz?

Tepkimi sert gösteririm. Emek hırsızlarına karşı kavgaya bile girerim. Örneğin; bir dizide ben 18 saat çalışırken, gelen yemeği beğenmezsem buna tepkimi gösteririm. Ben emek veriyorum, sen bana adam gibi yemek getirmezsen, ben o kazanları deviririm. Devirdiğim de olmuştur. Kendi çıkarım için değil, herkesin çıkarı için ben o cesareti gösteririm. Yapımcı bana bakacak ki, biz de ona para kazandıralım.

TİYATRODA BENİ İZLEYEN SEYİRCİ ÇOK DEĞERLİ

Cezmi Baskın'la bir kader birliğiniz var sanki; pek çok projede denk geliyorsunuz...

Cezmi Ağabey'le bizim öykümüz 1984 yılında başlar. Ben 14 sene hem konservatuvarda, hem de Ankara Sanat Tiyatrosu'nda eğitmenlik yaptım ve öğrencilere hep şunu söylerdim: "Şu an öğrenci konumundasınız ama ileride meslektaş ve arkadaş olacağız. O yüzden sizi çok iyi yetiştirmem lazım ki ileride karşılaştığımızda karşımda iyi bir oyuncu olsun." Bunun en güzel pratiğini kendim yaşadım. Benim hocam da Cezmi Baskın'dı. 'Kafkas Tebeşir Dairesi'nde oynadığım 'Azdak' rolü de Cezmi Baskın'ındı. Film çekeceği için o rolü ben aldım. 'Akasya Durağı'nda yaklaşık beş sene Edi'yle Büdü olduk. 30 yıllık bir mazimiz var.

Tiyatro oyunlarında rol aldınız ama esas tanınırlığınız 'Hallederiz Kadir' tiplemesiyle oldu. Bundan rahatsız oluyor musunuz?

Hayır, ben onun üstüme yapışmasını rol çeşitliliğiyle engelledim. Ama 'Seni tiyatrodan tanıyoruz, oyunu izledik' diye yanıma gelenlere daha çok ihtimam gösteriyorum. Bunu itiraf ediyorum. Sonuçta beni izlemeye gelmiş, emek vermiş. Onun yeri bende ayrı. Kalkıp evinden oyun izlemeye gidenlere çok minnet duyuyorum.