Medcezir'in Sude'si Şebnem Dönmez'den diziyle ilgili açıklamalar!

Gerek kadrosu gerekse senaryo yazarları ile sezonun en iddialı yeni yapımı Medcezir.

Ünlü Amerikan dizisi O.C'nin uyarlaması olan yapımda Şebnem Dönmez kötülüklerine hayran kalacağınız Sude karakteri ile ekranda.

Dönmez ile bir araya geldik ve onun hareketli bir o kadar da renkli dünyasını konuştuk.

Medcezir dizisinin yapımcıları sizi nasıl tavladı?

Kuzey Güney'de konuk oyuncu olarak yer aldım. Ay Yapım çalışmak istediğim bir şirketti. Çok da memnun kaldım. Oyunculuk yapmayı seviyorum ama bu kolektif bir iş olduğu için her şey güzel olsun istiyorum.

İyi bir yazarı, yönetmeni ve yapım şirketi olsun. Oynamaktan zevk alacağım bir rol olması da önemli. Bunlar hemen bir araya gelecek şeyler değil. Buranın estetik bakış açısı ve vizyonu tavladı beni.

Uyarlama bir dizi olması çekinme yaratıyor mu?

Uyarlamaların çok uyarlandığını düşünmüyorum. Arada zaman farkı var. Çok farklı kültürler. OC’nin üç bölümünü izledim, başkada izleme gereği hissetmedim. Onun dışında her şey buraya uygun kurgulanmış şekilde. Hikayenin nereye gideceğini biliyoruz, o anlamda iyi. Onun dışında her şey yeniden yazılıyor.

Güzel kadınlar ve adamlar var dizinin kadrosunda. Her şeyin bu kadar kusursuz olması risk değil mi?

Tabii ki, risk her zaman vardır. Ne olduğunu çok kestiremediğin bir şey. Ama bu projenin emin ellerde olduğunu biliyorum. Oyuncu kadrosu için çok ciddi özen gösterildi. Bu rolü gerçekten beni düşünerek teklif ettiklerinden eminim. Bu tüm karakterler için geçerli. Yönetmenimiz çok genç mesela. Kamera önündeki insanların dışında arkadakiler de çok tatlı.

''SEYİRCİ GENELDE TELEVİZYONDA YAŞAMAK İSTEDİĞİ HAYATLARI İZLİYOR''

Kötü kadını oynamak zor mu?

Kötü kadını oynamak daha zevkliymiş. İlk defa böyle bir rol canlandırıyorum. Atarlı bir hali var ve sürekli kahkaha atıyor, kıskanıyor, kızını kontrol etmeye çalışıyor. İyi kızdan daha zevkli. Arkadaşlarım bana “Kötü kadını nasıl oynayacaksın?” diye soruyor, “böyle oynayacağım” deyip kahkaha atıyorum. Sude, kenar mahallede büyümüş ve oradan geliyor. Kocası Faruk ile tanışıp sosyeteye girmiş. Geldiği yeri herkes biliyor ama sanki oradan gelmemiş gibi davranıyor. Güçlü ve hırslı bir kadın.

İlk rol aldığınız diziyi düşününce şimdi vizyon olarak setler değişti mi?

İlk dizimde liseye gidiyordum ve ilk gördüğüm dizi setiydi. Okul formamla gidiyordum sete. O andan buraya ben de başka bir kadına dönüştüm. Oyunculuk hem fiziksel, hem zihinsel, hem de duygusal bir şey. Bu bütünü Medcezir setinde hissediyorum.[reklam]

Şehirli kadın imajını sizde seviyorlar mı?

Sence; bir bak bana nasıl bir rolün içine koyardın... Başka roller olabilir tabii, saçlarımı koyu renge boyatırsam. Televizyonda şehirli kadın dışında kadın çok az görüyoruz. Dönem dizilerindekiler de şehirli kadınlar. Seyirciler televizyonda olmak istedikleri insanların hayatlarını izlemeyi seviyor.

''POPÜLER OLMAK ÇOK İLGİMİ ÇEKMİYOR''

Bir röportajınızda ''Oynamak istediğim tek rol normal bir insan'' demişsiniz. Hâlâ geçerli mi?

Televizyona yapılan işlerde normal insan hayatı çok ilgi çekici olmaz. Normal bir karakterin zor oynanacağını söylemiştim oysa ki... Hiç öyle bir rol denemedim. Çok da fazla takılmıyor bu tarz şeylere artık.

İktidar düşkünü bir kadını canlandırıyorsunuz, oysa ki siz her şeyi sindirmiş biri gibisiniz. En iyi rol bana gelmeli, popülerlik gibi kavramlar pek sizin için önemli değilmiş gibi...

Çok ilgimi çekmiyor. Küçükken belki eğlenceliydi, oyun gibi geliyordu. Oyunculukta oyun adı üstünde. Oyun olunca çok hoşuma gidiyor. Bu yüzden Sude karakterini oynamak zevkli. Sürekli bir enerjisi var, libidosu yüksek, gergin bir kadın. Ben daha içe dönük şeylerden hoşlanıyorum oysa ki... Doğa, ağaçlar, kitap okumak, seyahet etmek, yürüyüş yapmak gibi.

Bu yaz ne yaptınız?

Ağustos ayında yıllardır istediğim Karadeniz turunu yapacaktım. En bomba planım patladı ve diziye başladım.