Merve Sevi'nin yeni projesi ve aşka dair hisleri!

''Sadece inandığım işleri yapıyorum...''

resim yok
21 Mayıs 2014 - 10:51
Röportaj

''Sadece inandığım işleri yapıyorum...''

'Gülcemal' filminde Peker Açıkalın'la başrolü paylaşan Merve Sevi, ''Para kazanmak için önüme gelen her işi kabul edemem. Bu benim hayat anlayışıma ters'' diyor.


Oyuncu, yeni filmini ve aşka dair hislerini Hafta Sonu dergisine anlattı.

 

ANNELiK HEP AKLIMDA

Peki bu kadar güzel bir kadının hayatında aşk nerede duruyor? Var mı hayatınızda biri?

Teşekkür ederim. Öncelikle güzellikle ilişkilerin hiç alakası yok biliyor musunuz (gülüyor) Öyle olsaydı çoktan evlenmiş ve ikinci çocuğumla karşınıza çıkmış olurdum.

Siz genelde ilişkilerinizi saklamıyorsunuz. Karşı taraf ünlü bir isim olmadığında, bunun ilişkiye yansıyan dezavantajları oluyor mu?

Ben hiçbir şeyimi saklamıyorum ki (gülüyor). Benim hayatım çok basit ve küçük. O yüzden benimle birlikte olan insan nasıl bir kişilik olduğumu hemen anlar. Çünkü netimdir. Sürprizlerle karşılaşmaz. O yüzden aşkta hep kaybetmişimdir.

Sevgi mi, aşk mı?

İkisi de değil. Çünkü seven ama değerini bilen birini görmedim ya da aşık olup üzmeyen... İkisine de inanmıyorum.

Gelecek planlarınızda evlenmek ve anne olmak var mı?  

Annelik ve çocuk benim beynimdeki tek kavram olabilir. Fakat gel gör ki, sanırım çok istediğim için olmuyor.

Nasıl bir film oldu 'Gülcemal'? İzleyenler neler bulacak?

Komik ve eğlenceli bir film oldu. Her şeyden önce seyirci bol bol gülecek diye umuyoruz. Ama ne olur ne olmaz, tam olarak kestirmek mümkün değil. Sosyal bir mesaj olarak bakarsak; paraya değer vermeyen ve doğal yaşamı benimsemiş bir adamın hikayesi diyebiliriz.

Çekimler nasıl geçti?  

Çekimler oldukça eğlenceliydi. Yaptığımız işe inandığımız için ortaya güzel bir film çıktığını düşünüyoruz. Çekimler yaklaşık üç haftada tamamlandı.

İzleyici neden 'Gülcemal'e gitmeli?

Ben bu konuda biraz derin düşünüyorum. Hayatta her yaptığımız şeyi neden-sonuç ilişkisiyle yapmamalıyız. Delilik seviyemiz artar ve kafayı yeriz (gülüyor). İzleyiciler iyi vakit geçirecek ve bol bol gülecekler. Deşarj etmek, komedi filmlerinin asıl amacıdır.

Peki bu projeyi sizin için cazip kılan neydi?  

Yaptığı işe güven duyduğum bir adamla ve iyi bir oyuncuyla çalışacak olmak ilk tercihimdi. Çünkü beraber çalıştığım insanların -eğer noname değillerse- geçmişine bakmak ve başarılarını bilmek güç verir. Ortaya çıkacak işi az çok tahmin edebilirsiniz. Hikaye Peker'e ait olduğu için daha rahat kabul ettim.

Canlandırdığınız Ayşen'i biraz anlatır mısınız?

Ayşen tam bir görev adamı. İyi bir avukat ve Gülcemal'in babasının tek güvendiği kişi diyebiliriz. İşine konsantre olmuş bir karakter.[reklam]

Ayşen'le benzer noktalarınız var mı? Nasıl empati kurdunuz?

İşine duyduğu saygı konusunda benzeşiyoruz. Ama ben bugüne kadar oynadığım hiçbir rolle kendimi bağdaştırmadım. O zaman oyuncu olmuyorsunuz. ''Ben olsam ne yapardım?'' diye başlıyorsunuz. Bu da bana göre büyük bir handikap.

Peker Açıkalın'la uyumunuz nasıldı?

Peker çok tatlı bir adam. Yüzüne bakınca zaten pozitif oluyorsunuz. O yüzden iş yaparken de zorlanmadım. Çünkü ben çalıştığım insanlarla iş süresi boyunca gereğinden fazla arkadaş olmamaya çalışırım. Arkadaşlık başka, iş başka. Birbirine karıştırılmaması gerekir.

 

BEKLEMEYİ İYİ BİLİRİM

Neden bu kadar ara vererek projelerde yer alıyorsunuz?  

Ben inandığım işleri yapabiliyorum sadece. Para kazanmak için önüme gelen her işi kabul edemem. Bu benim hayat anlayışıma ters. Devamlı ekranda olmaktansa, nasıl işlerle ekranda olduğun daha önemli. Bazen doğru işlerin içinde olmak için zaman gerekir. Ben kadere çok inanırım. Beklemeyi ve sabretmeyi iyi bilirim. O yüzden büyük hırslarım ya da birilerinin ekmek parasıyla oynama duygum yoktur.

Sizi genelde komedi işlerinde görüyoruz. Özel bir sebebi var mı?

Komedi için tamamen denk geldi diyebilirim. Ama hala bir sitcom yok. Çok istiyorum, söylemezsem olmaz.
 
Şimdiye kadar en keyif aldığınız iş hangisi oldu ve neden?

Yaptığım projeleri birbirinden ayırt etmem. Ben sevdiğim ve inandığım işlere onay veriyorum.

'Hafta Sonunun Son Günü' adlı bir tiyatro oyununuz var. Nasıl bir oyun?

Tiyatro oyunumuz da komedi (gülüyor). Beş kişiyiz. Oyunda, annesiyle birlikte yaşayan metin yazarı bir reklamcının, bir gecede başına gelen enteresan bir olayı anlatıyoruz.

Tiyatro mu, dizi mi yoksa sinema filmi mi, hangisi daha çok keyif veriyor?

Hepsi çok keyif veriyor. Sahnede olmak, saniye saniye reaksiyonla yaşayıp, hikaye anlatmak ve alkış  almak paha biçilmez. Ama ben televizyonda başladım oyunculuğa. Birini diğerinden ayırt etmek bir oyuncunun en samimiyetsiz anıdır. Ben işimi çok seviyorum. Kamera önünde olmaktan da, sahne üstünde olmaktan da son derece keyif  alıyorum.

 

 

ÖZLEM TUNCA YENİ HAYATINI VE PROJELERİNİ ANLATTI!

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin