Muhteşem Yüzyıl'ın yapımcısı da tükenmişlik sendromuna mı kapıldı?

Timur Savcı da tükenmişlik sendromuna mı kapıldı?

Aslında hayat çok garip, Meryem Uzerli'nin yaşadığı "tükenmişlik sendromu"nun bir değişiğini yaşıyor belki de Timur Savcı....

Radikal Hayat'tan Armağan Çağlayan imzalı yazının detayları şöyle:

''Bütün Televizyon piyasası Muhteşem Yüzyıl, Suskunlar, Çalıkuşu, Küçük Sırlar, Kavak Yelleri gibi yüksek reytingli ve çok konuşulan yapımlara imza atan Tim's Production'un sahibi Timur Savcı'nın ''Sektöre üç yıl ara veriyorum, üç yıl boyunca hiçbir şey yapmayacağım, seneye yapacağım işleri de iptal ettim, bu süre içerisinde yurt dışında dil öğreneceğim'' açıklamasını konuşuyor.

Aslında bütün sektör bu açıklamayı biraz da 'haset' ile konuşuyor…. Çünkü bizim sektörde çalışan herkesin bir gün Timur Savcı'nın yaptığını, yapabilme hayali vardır.

Ama galiba çok az insan Timur Savcı kadar 'güçlü'. Burada gücü iki anlamda kullanıyorum, hem ruhen kendini buna hazır hissetmek, hem de maddi anlamda.

NEDEN BU DURUMA GELİNDİ?

Peki bu kadar 'konuşulan' yapımlara imza atan Timur Savcı'yı bu duruma ne ya da neler getirdi?

Bence ilk sebep 'reyting baskısı' ve 'değişen reyting panel' ile gelen bitmeyen stres. Hatta işler başlamadan hepimizin üzerinde yaşadığı, bu iş tutar mı tutmaz mı? Reyting alır mı almaz mı baskısı… 2013/2014 televizyon dönemi başladığında hepimiz, yeni bir ölçüm paneli, ile karşı karşıya kaldık. Bu paneli, daha önceki panelden ayıran en önemli husus, değişen eğitim kriteri idi.

Daha önceki ölçüm panelinde 'AB' grubunda yer almak için, sadece kazandığınız 'para' değil, 'eğitim' durumunuz ve 'yaşam biçiminiz' de (evinizde kullandığınız elektronik aletler, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi) önemli idi. Geçen yıl yapılan değişiklik ile şu anda AB grubunda yer almanız için tek ölçüt var kazandığınız 'para'. Yani okuma yazma bilmiyorsanız bile, ayda belli bir miktarın üzerinde para kazanıyorsanız, artık AB grubu sayılıyorsunuz.[reklam]

Çevremdeki herkesin, belki sizin de sorduğunuz 'bu dizileri kim seyrediyor da bu diziler reyting alıyor' sorusu işte buradan kaynaklanıyor. Şu anda ölçüm yapılan panel, aslında sektörün tanımadığı bir panel…. Hepimiz 'tanımaya' çalışıyoruz.

Reyting operasyonu ile başlayan, sonra panelin değişmesi ile devam eden bir 'toplum mühendisliği' aslında yapılan. Karşımızda 'daha tutucu', daha 'eğitimsiz' bir panel var. Tanımaya ve bu panele uygun işler yapmaya çalışıyoruz. Çünkü televizyonda her şey reyting.

Değişen panel ile birlikte artık eski paralar da kazanılmıyor dizi sektöründe. Yeni işler yaptığınızda aldığınız en kabadayı reyting, yaptığınız işin maliyetini karşılamıyor. Nerede ise sektördeki bütün işler zarar ediyor. Bu durumda yeni iş yapmak yerine, elinizdeki portföyü yurt dışına satarak para kazanmak çok daha karlı.

HATIRLARSANIZ EĞER...

Hatırlarsanız eğer, 'Muhteşem Yüzyıl' hükümet tarafından 'bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Saray da o gördüğünüz dizilerdeki gibi geçmedi.
Bunu çok iyi bilmeniz, anlamamız lazım. Ve ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonun sahiplerini de milletimizin huzurunda kınıyorum. Ve bu konuda da ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyorum.' diyerek eleştirilmişti.

Bunun üzerine de 'Muhteşem Yüzyıl'da oynayan bütün kadın oyuncuların dekolteleri kapanmıştı… Bütün bunlarla baş edebilmek kolay değil…. Aslında hayat çok garip, Meryem Uzerli'nin yaşadığı 'tükenmişlik sendromu'nun bir değişiğini yaşıyor belki de Timur Savcı...

Darısı, Timur Savcı'nın kararını 'gıpta' ve 'kıskançlık' ile izleyen diğer sektör çalışanlarının başına…