Saba Tümer yeni projesini anlattı!

Altı aydır ekranlardan uzak olan Saba Tümer bomba gibi bir gece şovuyla geri dönüyor.

Verdiği aranın nedenini, “Yorulmuş ve sıkılmıştım. Agresif, bağıran bir kadın haline gelmiştim. Saçım bile azalmıştı. Kendimi dinlemek istedim. Şimdi sorumsuz hayatın tadını çıkarıyorum; fabrika ayarlarıma geri döndüm” sözleriyle açıklayan Tümer, bu süreçte özel hayatıyla ilgili de önemli kararlar almış.

Haziran ayından beri ekranlardan uzaksınız. Neden?

Evet Ekim ayında programa başlamadım; çünkü başlamak istemedim. Kendimi dinlemek, olayları dışardan görmek ve de özlemek istedim... Çünkü son iki yıldır fazla yoğun bir tempoda çalışıyordum. Yorulmuştum ve sıkılmıştım. Sıkıldığımda kendimden verim alamıyorum ve mutsuz oluyorum. Tekrara düşüyorum ve ruh sağlığımdan gidiyor. Agresif, bağıran bir insan olmuştum; o ben değildim. Şimdi daha bir kendimi buldum; fabrika ayarlarıma geri döndüm (Gülüyor)...

Neler yaptınız peki bu arada?

Çeşme’de bir güzel tatil yaptım. Rahat ve sorumsuz hayatın tadını çıkarıyorum. Mesela, bir çok gitmek istediğim kişisel gelişim semineri vardı, onlara gittim. Dans dersine başladım. Saçlarım, cildim bile kendine geldi.

Böyle gitse ve hiç çalışmasam dediniz mi?

Böyle gitse gider ama sıkılırım. 1997 yılından beri haftanın altı günü non- stop çalışınca, o adrenaline alışıyorsun. Tatlı es vermeler güzel ama devamlı değil; öyle bir kayıt yok zaten bedenimde (Gülüyor).

Peki Saba Tümer bu keyifli aranın ardından ekranlara nasıl geri dönecek? Bir gece şovu hazırlığı yaptığınızı duydum...

Çok sevmiyorum aslında önceden konuşmayı ama evet. Geçen yıldan beri aklımda olan bir proje bu.

Yaşasın; sonunda bir kadın da şov programı yapacak...

Beyaz da her gördüğünde ''Türkiye'de bir ben, bir Okan, bir de kadın olarak sen varsın. Yap artık şu şov programını'' diyor.

Pek çok kişi gece program yaparken daha başarılı olduğunuzu söylemişti...

Kişilerin ne söylediğinden ziyade beni neyin tatmin ettiği önemli. Gündüz kuşağını denemek istedim ve denedim. Çok güzel bir şekilde de alnımın akıyla çıktım. Ama sıkıldım; şimdi de gece şovunu deneyeceğim. Ben 10-15 sene hep aynı programı yapabilecek tipte bir insan değilim... Bakın geçen sene Show TV'den beş kuruş almadan çalıştım. Vefa borcumu tamamen ödediğimi düşünüyorum. Bir yıl boyunca para almadan çalışınca tabii ki insanın ruh sistemi çöküyor.

Mahkemelik mi oldunuz?

Yok. Şu anda geçen seneki paramı alıyorum. Tam bir dolce vita (tatlı hayat)...

Bol bol kahkaha atacak mısınız yine?

O benim ya, tabii ki olacak. İçgüdüsel bir şey bu. Kahkahanızı özledik diyen o kadar çok insan var ki; gıcık olanlar da kendilerindeki problemi çözsün (Gülüyor)... Bu arada şunu da söyleyeyim, sadece bir gece programıyla da yetinmeyeceğim; farklı programlar da yapacağım.

Yeni bir gece şovu söz konusu olduğuna göre; daha iddialı bir geri dönüş olacak bu sanırım...

Ben yaptığım her işte iddialıyım. Yaparsam en iyisini yaparım. Aman da para gelsin, ekranlarda gözükeyim de unutulmayayım gibi endişelerim yok. Bu kadar zamandır boşa program yapmadım. Belli bir yer edindim. Ben unutulmam. Benimle aynı masada 10 dakika oturmuş bir Japon bile beni unutmaz; öyle bir enerjim var...

Türk televizyon programcılığını bir üst basamağa taşıdım diyor musunuz?

Tabii canım. Yapamazsın dedikleri her şeyi becerdim çok şükür.

Beyaz ve Okan Bayülgen'in yeni rakibi diyebilir miyiz size?

Yok diyemeyiz. Nasıl ki hepimizin parmak izleri farklıysa; tarzlarımız da farklı. Ben ne iş ne özel hayatımda kimseyi rakip olarak görmedim.[reklam]

ARTIK ÖNCE AŞK, SONRA İŞ

'Hayatımdaki erkek isterse işi bırakır evimin kadını olurum.'

Dinlendiğiniz sürede aşka da vakit ayırdınız mı?

Yer açtım diyelim (Gülüyor)... Evren her boşluğu doldururmuş; yerimi açtım işte ben de.

Ne zaman evleneceksin sorularından sıkıldınız mı?

Benim derdim niye insanları geriyor anlamıyorum; ben evlensem bu onların hayatına ne katacak merak ediyorum. Mevcut durumumdan çok memnunum; böyle bir ihtiyaç hissetmiş olsaydım zaten yapardım... Muhtaç olmak ve ihtiyacın olması kavramlarını bu yaşıma kadar karıştırmışım. Muhtaç olmamak için ayaklarımın üzerinde durmak zorundaydım ve de durdum. Ancak bu sefer de ihtiyacım olduğu gerçeğini unutmuşum. Şu anda bir erkeğe ihtiyacım var mı; evet, var! O kavram karmaşası bu zamana dek bir çok şeyden beni alıkoydu.Hep önce iş dedim. Artık işim ikinci planda. Önce, erkeğim diyecek düzeydeyim.

Galiba sizin gibi ezber bozan kadınlara takığız biz...

Evlenince sosyal bir statün oluyor; itibarın da artıyor. Benimse itibar sahibi olmak için bir erkeğe ihtiyacım yok. Belki de annemi çok küçük yaşta kaybettiğimden ayaklarımın üzerinde durmam gerekiyordu. Onu kendime kanıtlamam lazımdı. Evet uzun bir zaman aldı ama, hayat bu kadar uzun bir zaman aldırttırdı. Karşıma çok delikanlı bir adam gelip de beni kolumdan tutmadı; ona izin vermedim. Bundan sonra yapabilir mi; evet yapabilir.

Hayatınızdaki adam ''bırak işini evinin kadını ol'' derse olacak mısınız?

Olurum tabii canım.

Bu saatten sonra bir erkekte ne arıyorsunuz; örneğin para?

Artık benim durumum iyi olduğu için paraya gerek yok. Huzur, samimiyet ve güven arıyorum. Gerçekten benim hem fiziksel, hem ruhsal, hem mantık olarak her yerime hitap etmesi gerekiyor. Çünkü ben bir adama bunu verebilirim.

Adamımı dört dörtlük mutlu ederim diyorsunuz...

Ondan hiçbir şüphem yok; adamı mutluluk manyağı ederim (Kahkahalar)...

Çocuk için de hazır mısınız?

İstediğim bir şey; inşallah...