Geçtiğimiz günlerde Filinta setindeydik ve neredeyse dizi ekibinin tamamıyla röportaj yapma fırsatımız olmuştu. Bu röportajları sizlerle paylaştık ve oldukça olumlu geri dönüşler aldığımızı belirtmemiz gerek. Şimdi de Es Film'in kurucuları olan Serdar Öğretici ve Yusuf Esenkal ile yaptığımız röportajımızı yayınlıyoruz, umarız okumaktan keyif alırsınız.
Sizleri biraz tanıyabilir miyiz?
Bizler çocukluk arkadaşıyız. Aynı dünya görüşü, hayali ve hedefi olan kişileriz. Benzer işler ve sıradanlıktan pek hoşlanmıyoruz. Fırsat verildiğinde insanlarımızın çok büyük potansiyeli olduğuna inanan, eskinin kabullenmelerine ve paslı düşüncelerine karşı çıkan yeni Türkiye özgüvenine, çalışkanlığına ve vizyonuna sahip olan insanlarız.
Es Film'i kurmaya nasıl karar verdiniz?
-Serdar Öğretici (S.Ö.): Küçük yaşlardan beri sinemaya ilgim vardı, çok küçük yaşlarda ‘Büyüyünce ne olacaksın? ’sorularına “Yönetmen olmak istiyorum” cevabını verdiğimi hatırlıyorum. Tabi ülkenin eski dönemlerdeki iktisadi şartları ve aldığım eğitim, kariyerimin daha çok ticari alanda olmasıyla gerçekleşti. Aklımı çelen ise 2011’den bu yana ortağım olan Yusuf Esenkal’ın “Artık denize atlama vakti geldi.“ demesiydi.
-Yusuf Esenkal (Y.E.): Son birkaç yılda yaptığımız reklam filmleri ve ana işimizin ağırlığının prodüksiyona kayması; ortağımın sinema ve yapım bilgi ve becerisi bir araya geldiğinde geriye kalan şeyler cesaret ve destekti. Öncelikle böyle bir iş yapma hayalimizi TRT ile paylaştığımızda onlardan gelen destekle akabinde benzer hayali olan ve daha önce iki deneme yapıp attan düşme tecrübesine sahip olan Maya Film’le ortaklığımız bizi bu işi yapmaya ve ES Film’i kurmaya karar verdirdi.
Şirketinizin sitesi www.esfilm.com.tr'de “Hakkımızda” yerine “HAK” bölümü var. Filinta'ya da baktığımızda bir “HAK” mücadelesi görüyoruz. Filinta ile başlama sebebiniz, değerlerinizle aynı doğrultuda olması mı?
-Y.E: Değerlerimize göre bir firma ve değerlerimize göre bir proje yapma fikrinde olduğumuz için sadece bu şirketimiz ve projemizde değil, tüm şirket ve projelerimizde hak bizim için önemlidir.
Filinta ile başladınız ve her bölümü film tadında sunuyorsunuz. İzleyiciler beğendikçe daha iyisini yapmanız gerekiyor. Bu durum sizi korkutmuyor mu?
-Y.E: Korkudan çok gayret veriyor, daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz. Yapımcı olarak üzerimize düşen görev; işin ehli ekibi kurmak ve ekibin daha iyi iş çıkarabilmesi için, gereken imkânları sağlamaktır.
Birinci bölüm yayınlandığında neler hissettiniz? Kuran-ı Kerim, Nîsa Sûresi 135. ayet ile başladı.
-Y.E: Bu proje bizim ilk televizyon dizi projemiz, ilk bölüm yayınlandığında, hani bir televizyon klişesi vardır; “İnsanlar ölürken hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçer.” Bende tüm hazırlık süresi olan 1,5 yılın gözümün önünden film şeridi gibi geçtiğini hatırlıyorum. Bölüm bittiğinde sadece bir iş yaptığımızı değil, gurur duyduğumuz bir iş yaptığımızı hissettim. Soruya cevap verirken bile heyecan duydum. Nisa Suresi 135. Ayet Adalet üzerine söylenmiş en büyük hükümdür. Bu nedenle onun gücüne sığınarak bu projeye başladık.
Filinta, sosyal medyada her hafta en çok konuşulan dizi oluyor. İzleyici tepkilerini nasıl buluyorsunuz?
-Y.E: Filinta sadece prodüksiyon anlamında ilkleri barındırmıyor. Bugüne kadar çok az projeye nasip olan bir özelliği de, üzerine yapılan yorumların yüzde 90 ya da fazlasının olumlu, motive edici olmasıdır. En belirgin örneği, kıyasıya eleştiri doğasında olan sözlüklerde yapılan yorumlar diyebilirim.
Röportaj yaptığımız oyuncuların ortak görüşü: "Senaryo çok iyi, fakat Türkiye'de böyle bir iş yapmak mümkün değil" şeklindeydi. Siz nasıl cesaret ettiniz bu işe?
-Y.E: Oyuncu görüşmelerinde sık sık dile getirdiğimiz bir şey vardı. Bu iş akıllı işi değil birçok noktadan cesaret, hatta delilik gerektiren bir iş. Bu sektöre girme kararı aldığımızda olanı tekrarlamaktansa, farklı bir şeyler yapmak kararıyla girdiğimiz için bize çok normal geliyordu.
Sektörde çok yenisiniz. Türkiye'deki dizi sektörü hakkında neler düşünüyorsunuz?
-S.Ö: Rekabetin çok yoğun olduğu ve çetin bir sektör. Her sene onlarca yeni dizi yayına girip, maalesef yayından kalkmak zorunda kalıyor. Herkes şikâyetçi olmasına rağmen, reyting sistemi bir türlü istenilen seviyeye getirilemiyor. Bu sistem yapımcıları daha kalitesiz olan yapımlara yönlendiriyor. Biz böyle bir sistemde, hem içerik hem prodüksiyon olarak kaliteli ve büyük bir iş
yaptığımızı düşünüyoruz. TRT’nin de verdiği destekle bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz.
TRT son bir kaç yıldır ses getiren projelere yer veriyor. Siz de TRT ile yola çıktınız. Nasıl bir süreç yaşandı, ilk tanıtımlar başladığında neler hissettiniz?
-S.Ö: Filinta dizisi bu sezon için Diriliş’le birlikte en önemli iki diziden biri, bu kadar önem verilen dizi için çok uzun hazırlık süreci gerekiyordu. Başlangıçtan yayına girene kadar yaklaşık 1,5 yıl çalışıp, araştırdık. Ekip olarak ilk tanıtımlar dönmeye başladığında çok olumlu dönüşler aldık. Bu dönüşler bizim çalışma azmimizi ve şevkimizi arttırdı. Tanıtımlar yayınlandıkça sürekli ‘’Ne zaman yayınlanacak? ‘’ sorularıyla muhatap oluyorduk. Bu sorular bizi bir yandan heyecanlandırırken bir yandan da üzerimizdeki baskıyı arttırıyordu. Bölümler yayınlanmaya başladıkça heyecanımız azalmak yerine artarak devam etti.
Diriliş... Galanız da birlikte yapıldı. İzleyici Filinta ve Diriliş'i birbirinden ayırmıyor. "Kardeş" yapımlar olarak görüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
-Y.E.-S.Ö: Aynı fikirdeyiz, diriliş yapımcısı Mehmet Bozdağ çok başarılı bir yapımcı ve iyi arkadaşımız. Kendisi ve ekibini buradan da tekrar kutlayalım.
Yeni dizi veya film projeleriniz var mı?
-S.Ö.: Bir uluslararası film ve bir de yine ilklerden olacak 50 dakikalık bir dizi formatı üzerine çalışıyoruz.
Bize dizideki karakterler hakkında şahsi düşüncelerinizi tek kelimeyle özetleyebilir misiniz? Sizin için ne ifade ediyorlar, neyi temsil ediyorlar?
Filinta: Cesaret
Kadı: Adalet
Boris: Kötülük
Sansar Cemil: Bela
Lara: Saflık
Abdullah: Bilgi
Hasan: Dostluk
Zeyrek & Çeyrek: Neşe
Azize: Tehlike
Esat Paşa: Hırs
Dadı: Anaçlık
Hamdi: Eski Tüfek
Padişah: Strateji
Rıza: İhanet
Yusuf Bey, sizin internet konusunda önemli bir geçmişiniz var ve büyük bir tecrübeye sahip olduğunuzu da biliyoruz. Diziler.com hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
-Y.E.: Öncelikle alan adı bile sitenizi benim için diğerlerinin önüne geçiriyor (gülüş) Ben yeni medyayı çok önemsiyorum. Tüketimin bu kadar arttığı ve anlık habere ihtiyacı geleneksel medya karşılayamıyor. Ne kadar çok sayıları artar ve kalite de artarsa sektöre o kadar katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Oyuncu kadronuzun neredeyse tamamı ile röportaj yapma fırsatımız oldu. Ve tabii ki sizlerle de. Bu imkânı sağladığınız için teşekkür ederiz.
Biz teşekkür ederiz
Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
40.106
2.629
6.248
