Ayça Bingöl 'Benim Adım Gültepe'yi anlattı!

''Mutlu son zor''

Ayça Bingöl 'Benim Adım Gültepe'yi anlattı...

Ekranlara yeni sezonda giriş yapan en iddialı dizilerden biri 'Benim Adım Gültepe'nin Gülümser'i, yetenekli oyuncu Ayça Bingöl, muhteşem oyunculuğu ve güzelliğiyle göz kamaştırıyor.

Seyirci tarafından merak edilen Gülümser ve Halil aşkının sonu ise umutsuz görünüyor. Ayça Bingöl'le hakkında merak edilenleri Hafta Sonu'na anlattı.

'Benim Adım Gültepe' dizisinde eşi Ali Altuğ ile aynı dizide rol almaktan son derece mutlu olan Ayça Bingöl bu konu hakkında ''Ali benim bir numaralı oyuncu koçum, sonuçta beni en iyi tanıyan kişi'' diyor. Magazinden uzak, korunaklı bir hayat yaşamayı tercih ettiğini söyleyen Bingöl, yeni dizisine ve özel hayatına dair paylaşımlarda bulundu...

'Benim Adım Gültepe' henüz ilk bölümlerinde olmasına rağmen, sanırım bu sezon seyircinin fenomeni olacak. Siz seyirciden nasıl geri dönüşler almaya başladınız?

Gerçekten çevremden o kadar güzel tepkiler geliyor ki, çok mutlu oluyorum. Hikayenin derinliği, farklı farklı karakterlerle örülmüş olması, atmosfer, çekim kalitesi, müzikler ve oyunculuklarla ilgili hep olumlu sözler duydum.

Herkes yayınlandığı bölümün ertesi günü bu diziyi konuşuyor. Sizce izleyiciyi hikayeye çeken taraf nedir?

Kalplere dokunan hikayeler var 'Benim Adım Gültepe'de. Seyirciye bu his geçtiği zaman etkilenmemesi mümkün değil. Öteki kalmış, ezilmiş, parasız kalmış ama bir taraftan da isyan ve mücadele eden o kadar çok insan var ki çevremizde...

'Benim Adım Gültepe' alışık olduğumuz gibi tek bir hikaye ya da karakter üzerinden gitmiyor. Farklı hikayeler ve farklı hayatlar var ve hepsi eşit gidiyor. Bunun izleyici açısından diziye ne gibi etkileri olur?

En başta takip etmekte zorlanmış olabilir seyirci fakat hikayelerin ve karakterlerin içine girdikçe bu çeşitliliği daha ilgi çekici bulduklarını görüyorum. Herkes için farklı bir karakter daha ön plana çıkabilir, bazısının hikayesini daha çok sevebilir, onu takip eder. Seyirci skalamız açısından avantajlı bir durum bu.

Her bölümde çekimler ve görüntüler sinema filmi tadında. 'Öyle bir Geçer Zaman ki'nin yönetmeni Zeynep Günay Tan, bu projede de yönetmen koltuğunda oturuyor. Bu dizi için teklif size Zeynep Hanım'dan mı geldi?

Evet, Zeynep'ten geldi. Senaristimiz Vural Yaşaroğlu ve Kanal D de hemfikirmiş zaten. Bu ekiple tekrar birlikte çalışma isteğim önceliğim oldu kabul ederken. Mutlu, huzurlu bir şekilde sevdiğim insanlarla olmak çok önemli.

''GÜLÜMSER'İ SEVİYORUM. TAM BİR AŞK KADINI O''

Canlandırdığınız Gülümser karakteri, tam bir İzmir kadını; güzel, cesur ve kendi ayakları üzerinde duran... Sizin Gülümser'le aranız nasıl? Sizi zorladığı durumlar oluyor mu?

Gülümser, semtteki kadınlardan daha farklı, hayata başka bir yerden bakan, Gültepe’de yaşayan bir kadın. Yaşam dolu, enerjik, etrafını ve yaşadığı her şeyi güzelleştirmek için çaba harcıyor. Gülümser, tam bir aşk kadını. Kocası hapiste, 15 yaşındaki oğluyla birlikte bu mahallede var olmaya çalışıyor. Bu hikaye içerisinde Gülümser'i oynamaktan büyük keyif alıyorum.

Gururlu bir kadın ama bir taraftan da hissettiği aşkın etkisiyle duygularına hakim olamıyor. Onu canlandıran biri olarak siz nasıl değerlendiriyorsunuz Gülümser'in yaşadıklarını?

Bir Kızılderili atasözü vardır ''Başkasını yargılamadan önce onun ayakkabılarını giy ve üç gün gez'' diye. Gülümser'i yargılamak çok kolay, asla kabul edilebilecek bir durum içerisinde değil. Ben onu anlayabilmeyi ve kendi koşullarındaki haklılığına inanarak oynamayı tercih ediyorum. Seviyorum Gülümser'i.

'EŞİMLE SET ARKADAŞI OLDUK'

Dizide eşiniz Ali Altuğ da oynuyor. Birlikte aynı set ortamında olmak nasıl?

Şu ana kadar ilk bölüm için bir kere beraber çalıştık, beşinci bölümde de beraber sahnemiz olacak. Çok değişik bir his. Çünkü Ali benim setlerimi hep ziyarete gelirdi. Yine biz setteyiz ve o ziyarete gelmiş gibi hissettim ilk çalıştığımız gün. Şimdi alıştık, ikimiz de işimizi yapıyoruz, set arkadaşı olduk.

Sette rol çalışırken fikir alışverişinde bulunuyor musunuz?

Eşim Ali, benim bir numaralı oyuncu koçum, sonuçta beni en iyi tanıyan kişi. Bu işi akademisyen olarak yıllardır yapan biri. İhtiyaç duyduğumda fikrini aldığım ilk kişi de o oluyor ama evde... Sette bir yönetmenimiz var elbette.

Göz önünde bir iş yapıp, magazinden nasıl uzak duruyorsunuz?

Korunaklı bir hayat yaşamayı tercih ediyorum. İşim, ailem ve dostlarımla vakit geçiriyorum. Magazin basınının ilgisi çekecek şeyler değil ki bunlar zaten.