Dizileri hem şikayet ediyor hem de izliyoruz!

Doktora tezinde yerli dizileri ele alan Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ürün Yıldıran Önk, en fazla yerli dizileri şikayet eden vatandaşların, televizyonlarda yine en fazla yerli dizi yayınlanmasını istediklerini söyledi.

resim yok
14 Mart 2014 - 15:49
Magazin

Doktora tezinde yerli dizileri ele alan Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ürün Yıldıran Önk, en fazla yerli dizileri şikayet eden vatandaşların, televizyonlarda yine en fazla yerli dizi yayınlanmasını istediklerini söyledi.

1995 yılında mevcut beş televizyon kanalında 180 yabancı diziye karşılık yalnızca 12 yerli dizinin yayınlandığını, 1998'de yayınlanan 'İkinci Bahar' dizisinin ise ilk kez yerli dizilere güven duyulmasını sağladığını belirten Önk;

''Bugün geldiğimiz noktada, yıllık ortalama 90 yerli dizi yayınlanıyor. Brunei Sultanlığı'ndan, Tayland'a kadar 102 farklı ülkeye dizi ihraç edip 150 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Türk dizilerinin satış fiyatları artık 200 bin dolara kadar çıkıyor'' dedi.

 

EN FAZLA BİLDİRİMİ 'DİZİLER' ALDI!

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) İletişim Merkezi'ne 2013 yılında 118 bin 416 şikayet geldi. 2013 yılında da diziler en fazla bildirim alan program türü oldu.

Dizilere 2012 yılında 48 bin 823 bildirim gelirken, bu rakam 2013 yılında yüzde 5 artarak 51 bin 285’e yükseldi.

Şikayetlerin yüzde 76'sını erkekler, yüzde 22'sini kadınlar yaptı. En çok dizileri şikayet eden vatandaşlar, yine aynı kurumun 3 yılda bir yaptığı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması'na göre, yüzde 76.7 ile en çok 'yerli dizileri' izleyip yüzde 86,3 ile de 'televizyonlarda öncelikli olarak yayınlanması istenen program türleri'nde ise birinci sıraya oturttu.

Doktora tezinde, yerli dizileri ve 2000 yılı sonrası gelişimini ele alan Yrd. Doç. Dr. Ürün Yıldıran Önk, aynı araştırmada, televizyon kanallarının tercih edilmesindeki en önemli unsurun, yayınlanan dizilerin beğenilme düzeyi olduğunu kaydetti.

 

YERLİ DİZİDE BAŞARI KAPISINI 'İKİNCİ BAHAR' AÇTI

Türkiye'de yerli dizi üretiminin, TRT’nin ilk yıllarından itibaren Çalıkuşu, Küçük Ağa, Ateşten Günler gibi çeşitli edebiyat eserlerinin televizyona uyarlanmasıyla başladığını kaydeden Önk,;

''Çoğunluğu ünlü sinema yönetmenlerine sipariş edilen bu dizilerin dışında Türkiye'de yayınlanan diziler, ağırlıklı olarak yabancı dizilerdi. 1995 yılında yapılan bir araştırmaya göre, mevcut beş televizyon kanalında 180 yabancı diziye karşılık yalnızca 12 yerli dizi yayınlanıyordu. Asıl itici gu¨ç ise Türkiye'de yerli dizilerin, yabancı diziler kadar izleyici çekemeyeceğine dair algının 1998’de yayınlanmaya başlayan İkinci Bahar dizisinin kazandığı başarıyla geldi. Yerli yapımları riskli bulan televizyon kuruluşları, yerli dizilere ağırlık verdi ve o günden bu yana Türkiye'deki ulusal kanallarda günümüze kadar yaklaşık 2 bin yerli dizi yayınlandı'' dedi.[reklam]

ZAMAN DEĞİŞTİ HİKAYE DEĞİŞMEDİ

Ürün Yıldıran Önk, ''Geçmişten günümüze, zaman değişse de hikayeler değişmiyor. Yerli dizilerde sıklıkla kullanılan zengin ve fakir aşk hikayesinin yeni göru¨necek biçimde paketlenmesi biçiminde karşımıza çıkıyor. Yapımcılar, başarılı bir yerli dizinin formülünü, eski hikayelerin güncel konularla süslendiği melez bir toplumsal temsilde arıyor” diye konuştu.

 

REYTİNGİ TUTTURMAK İÇİN HİKAYE DE DEĞİŞİYOR

Yerli dizilerdeki toplumsal temsile, reyting kaygısının biçim verdiğini kaydeden Önk, “Amerikan televizyon şebekesine yılda yaklaşık 4 bin televizyon dizisi önerisi ulaşıyor. Bunlardan sadece 25’i yayın şansı bulabiliyor. Bunlar arasında ise sezonu tamamlayabilenlerin sayısı bir du¨zineyi bile bulmuyor. Türkiye’de de artık durum pek farklı değil. Reytingi belirlemede yerli diziye tanınan su¨re genellikle u¨ç hafta. Bu süreçte hedeflenen yüzde 7 reytinge ulaşamayan diziler, yayından kaldırılıyor. Reytingi yüksek olan yerli diziler ise yıllarca yayın hayatını sürdürebiliyor. Beş yıla yaklaşan yayın süresiyle Yaprak Dökümü bunu kanıtladı. Dolayısıyla başta tasarlanan dramatik yapı, reytingin düşmesi nedeniyle erken bir finalle sona erdiriliyor, istenilen du¨zeyde reytinge ulaşan dizilerde ise konudan uzaklaşma riski ortaya çıkıyor. Dizideki olayların gelişiminin yanı sıra senaryoda yer verilen karakterlerde de reyting sonuçları belirleyici oluyor. İzleyicinin sevmediği karakterler dizi dışında kalabildiği gibi, konuk oyuncu olarak diziye katılan bir karakterin sevilmesi de onun dizide kalmasını sağlayabiliyor” dedi.

 

DÖNEM DİZİLERİ

Son dönemde Türkiye’de en çok tartışılan konuların başında gelen dönem dizilerini de değerlendiren Ürün Yıldıran Önk, ''Kuşkusuz, reyting, diğer diziler gibi dönem dizileri için de yayında kalmanın ölçütü. Öte yandan, özellikle Kanuni, Menderes, Deniz Gezmiş gibi gerçekten yaşamış karakterlerin canlandırılması önemli tartışmalara yol açıyor. Tarihe ilgi duyan, ancak okuyarak öğrenmeyi sevmeyen bir toplum olduğumuzdan, bize kolay ve eğlenceli yoldan tarih anlatan dönem dizilerini severek izliyoruz. Sunulan kurmaca içeriğin tarihi gerçek olarak algılanması, dönem dizilerinin karşısındaki en önemli sorun. Dolayısıyla dönem dizilerini tarihe açılan bir pencere olarak değil, görsel tarihin kurmaca bir yorumu olarak değerlendirmek gerekiyor.'' şeklinde konuştu.

 

 

RTÜK'TEN O DİZİYE CEZA! DETAYLAR BURADA!

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin