Tamer Karadağlı hakkında hiç duymadıklarınız!

'Kadını kim çözmüş ki ben çözebileyim!'

Oyuncu Tamer Karadağlı'dan itiraf: ''Kadınları çözemedim ama zaten kadınları kim çözmüş ki ben çözeyim! Biz onlara göre düz düşünüyoruz.''

İpek Tuzcuoğlu'nun Cine5 ekranlarında sunduğu 'Yüzleşme' programının Pazar günkü konuğu, oyuncu Tamer Karadağlı'ydı.

HAKKINDA BİLİNMEYENLERİ ANLATTI

Ünlü oyuncu, iş ve özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri anlattı:

* Ankara'nın benim hayatımda önemli bir yeri var. Ankara'da okudum ve büyüdüm. Hâlâ Ankara'ya gittiğim zaman kendimi kalemde, güvende hissederim. Her ne kadar İstanbul'da yaşasam da, çorbalar diyarında kendimi çatal gibi hissettiğim oluyor.

KADINLAR DAHA DETAYCI!

* Kadınları bir türlü çözemedim ama zaten derler ya, 'Kadınları kim çözmüş ki ben çözeyim! Herkesin deneyimi kendine göre. Kadınlara 'komplike varlıklar' diyoruz.

* Kadınlar daha detaycı. Biz erkekler kadınlara göre daha düz düşünüyoruz. Erkekler kadınlara göre daha basit, sürekli oyun oynamak isteyen ilginç bir cins.

* Erkekler, kaç yaşına gelirse gelsinler, 5 yaşında çocuk gibiler. Kadınlar ise daha çabuk olgunlaşıyor; detaylı düşünüyor. Erkeğin de daha detaylı düşünmesini bekliyor. Biz kadınlar gibi değiliz ama her insan farklı, her erkek-kadın farklı.

* Çok iyi iki insan olsa bile bazen ilişki yürüyemeyebiliyor. Benim bir formülüm yok. Genel anlamda özen göstermeyi anlayabiliyorum. Kızım olduktan sonra kadınlara bakışım değişti. Artık kadınlara karşı daha saygılı ve dikkatli olmaya özen gösteriyorum.[reklam]

* Hayat yolculuğunda herkes bir sürü şey yaşıyor, yaşadıklarımızdan da üzülmememiz gerekiyor. Ben pozitif düşünceye inanıyorum. Duygusal anlamda kimsenin kimseyi eleştirmeye hakkı olmadığına inanıyorum.

HABERLERİMİ OKUMAM

* Sosyal medyayı kullanmıyorum. Twitter'a inanan, hayatının her detayını, herkesle paylaşan bir adam değilim ve öyle olmayı da sevmiyorum. Yıllarca özel hayat diye yırtındık; sosyal medya ile 'Elma mı yesem, armut mu; şu elbiseyi mi giysem, bunu mu?' gibi şeyler o kadar çok çoğaldı ki, herkesin her şeyi talep etme ve laf söyleme hakkı çıktı. Özel hayat diye bir şey kalmadı.

Ben bunu eleştiriyorsam; yaptığım bir şeyi sergilememem, kullanmamam gerekiyor. Ben kendimle ilgili çıkan haberleri okumuyorum, seyretmiyorum. Sosyal medyada kim, bana ne demiş diye bakmıyorum. Kısacası sosyal medya beni ilgilendirmiyor.

FİLMLE İLGİLİ ELEŞTİRİLERİ CİDDİYE ALMIYORUM

* 'Süper Türk', benim çok keyifle çektiğim bir filmdi, yönetmenliğini de yaptım . Güvendiğim insanlarla rahat çalışmak istedim. Beğeneni olacaktır, beğenmeyeni de olacaktır ama benim için görevini tamamlamış bir iştir.

Bu filmle ilgili eleştirileri çok ciddiye almadım, eleştirilmesi için izlenmesi gerekiyor. İzlemeden birilerinin internetin başına geçip laf etmesini anlayamıyorum.