Ünlülerin bu sadık dostuna çok şaşıracaksınız!

Ünlülerin dostu muhabirin düşmanı...

Paparazzinin korkulu rüyası Bebekli Deli Bekir!

Sabah Gazetesi yazarlarından Mevlüt Tezel'in bugünkü köşesinde yer verdiği ilginç yazıdan satır başları şöyle:

SANATÇI DOSTU DELİ BEKİR

İstanbul- Bebek'te, Happily Ever After adında bir cafe-restoran var.

Burası Eda Taşpınar, Bergüzal Korel, Halit Ergenç, Nurgül Yeşilçay, Özge Ulusoy vs. birçok sanatçının ve ünlülerin uğrak yeri...

Haliyle magazin muhabirleri de Bebek'e gittiklerinde mutlaka bu mekana bakıyorlar.

Ama muhabirler bu mekanın önünden geçerlerken, Deli Bekir'e rastlamaktan korkuyorlar.

Deli Bekir; ünlülerin sadık dostu, gazetecilerin korkulu rüyası!

SOKAK KÖPEĞİ

Deli Bekir, genelde Happily Ever After'ın çevresinde takılan bir sokak köpeği.

Gazeteciler ve çevredeki insanlar adını Deli Bekir koymuş. Çünkü Deli Bekir; sanatçıların, ünlülerin rahatsız edilmesinden hiç hoşlanmıyor. Muhabirleri mekana yaklaştırmıyor, fotoğraf makinesi gördü mü anında saldırıya geçiyor.

ÜÇ VUKUATI VAR!

Deli Bekir'in üç vukuatı var. Daha önce Hürriyet muhabiri Cenker Tezel'i, Güneş muhabiri Ahmet Döğen'i ısırmıştı. En son Takvim muhabiri Aydın Hamza'yı da bacağından ısırdı.

Belediye daha önceki olaylardan sonra Deli Bekir'i rehabilite etmiş, bakımını, aşısını falan yapmıştı.

Aman Deli Bekir'e bir şey olmasın!

Magazin muhabirleri kendilerine 'kıl' olsa da, Deli Bekir'i bu haliyle daha çok seviyorlar. Çünkü sevimli, uçuk kaçık, enteresan bir köpek.[reklam]

Bebek Bebek olalı böyle sanatçı, ünlü dostu köpek görmedi.

'MANDIRA FİLOZOFU' İZLENİR

Çökertme Köyü'nde yaşayan, modern hayata restini çeken 'Mustafaali' (45), her tür yaşamsal ihtiyacını doğadan karşılıyor. Deniz kıyısında, muhteşem güzellikte bir arazideki kulübede; tavukları, ağaçları, inekleriyle mutlu, huzurlu bir hayat sürüyor. 'Mustafaali' iki üniversite bitirmiş ama parayla işi yok!

Bir gün İstanbul'da yaşayan zengin işadamı 'Cavit Bey', 'Mustafaali'nin yaşadığı araziye butik otel yapmak istiyor. Ama 'Mustafaali' arsanın satılmasına karşı, aslında 'Mustafaali' modern hayatın her şeyine karşı…

'Mandıra Filozofu' filminin öyküsünü okudunuz. Müfit Can Saçıntı'nın yönetip Rasim Öztekin ve Ayda Aksel ile başrolünü paylaştığı 'Mandıra Filozofu'nu mutlaka izleyin.

'Mandıra Filozofu' öyle 'Düğün Dernek', 'Recep İvedik' filmleri gibi bol bol güleceğiniz bir komedi filmi değil. Elbette film birçok sahnede güldürüyor ama asıl önemli olan verdiği mesajlar.

'Mandıra Filozofu' aslında Diyojen ile İskender'in hikayesinin modern versiyonu. Filmde basit bir dille, müthiş bir materyalist dünya eleştirisi yapılmış. Yunus Emre'den Dostoyevski'ye birçok yazar ve düşünüre ait ilham verici sözlerle süslü filmin mesajı net: Hayat sadece kariyer, iktidar ve para değil. Hayat gelip geçiyor! Önemli olan hayatı huzurlu, tadını çıkararak yaşamak.