Erdal kaçırılır, hayatı tehlikede…

Vali Faruk Yazıcı’nın merkeze alınmak ya da başka bir ile tayin edilmek suretiyle sürülme ihtimali, basında gündemin birinci sırasına oturur; şehir çalkalanmaya başlar. Bütün bu haberleri el altından körükleyen ve gündemi ısıtan, Faruk’tan habersiz (hatta Faruk’a rağmen) Vali Muavini Veysel’dir. Faruk ise kendi kişisel sorunu olarak gördüğü bu durumun fazla dillendirilmesinden yana değildir. Evinde bile herkesin –çocuklar dahil- sinirleri gergindir. Bu haber aldıktan sonra şehrin sinirleri en gergin adamı ise, şüphesiz Tekin’dir!Deli Tuncay, hastanede ‘nekahat’ dönemini yaşarken, valinin önüne bırakılan bir dosyadaki yıllar öncesine ait bilgiler, Tuncay’ın geçmişindeki gizemi çarpıcı ve dramatik bir biçimde gözler önüne serer. Bu arada Erdal ve Sırma, Veli’nin velayet davası için adliyede buluşacaklardır. Erdal, şantiyeden yola çıktıktan bir süre sonra kaçırılıp bir yere kapatılır. Erdal’ı beklerken adliye koridorunda Ali Maruf’la karşılaşan Sırma, eski kocasının imalı laflarından Erdal’ın hayatının tehlikede olduğunu anlar. Polis ve jandarma (Zeybek Yüzbaşı dahil) iki ayrı koldan Erdal’ın ortadan kayboluşunu araştırır. Kapatıldığı yerden kurtulmayı başaran Erdal, peşinde onu takip eden adamlarla arazi üzerinde ölümcül bir kovalamaca yaşarken, tesadüf sonucu bir grup terörist militanla buluşmuş, ‘onlara’ malzeme teslim eden Ethem’i görür. İşin kötüsü Ethem de onu görmüştür ve Ali Maruf şimdi hiç de hesaba katmadığı bir biçimde deşifre olmak üzeredir. Öte yandan Ali Maruf’un aşı kamyonuyla dağıttığı silahlardan bir kısmının saklı tutulduğu köy, askerin ısrarlı araştırmasıyla saptanır. Sıra, silahların köyden çıkartılıp, Beyto ve Meryem’in de dahil olduğu bir gruba teslim edileceği sırada düzenlenecek operasyona gelmiştir!