Koltuk Sevdası; İktidarın el değiştirmesi ile dama taşı gibi yerlerinden oynatılan bürokratlarla başlıyor. Genel müdür ve genel müdür yardımcılığı gibi üst düzeylere gelmiş yöneticiler görevlerini her şeyin üstünde tutup görevden alınmak korkusuyla yaşıyorlar. Birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışıyorlar. Görevlerinden olanlar ise olmadık tepkiler göste...
Koltuk Sevdası; İktidarın el değiştirmesi ile dama taşı gibi yerlerinden oynatılan bürokratlarla başlıyor. Genel müdür ve genel müdür yardımcılığı gibi üst düzeylere gelmiş yöneticiler görevlerini her şeyin üstünde tutup görevden alınmak korkusuyla yaşıyorlar. Birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışıyorlar. Görevlerinden olanlar ise olmadık tepkiler gösteriyorlar. Sözgelimi koltuğunu yitiren Burhan Bey, bütün dizi boyunca intihar etmeye çabalayıp duruyor. Örneğin genel müdürlüğün en güçlü adaylarından biri olan Cevdet Bey, tam kararname çıkacakken görevi başkasına kaptırınca üşütüyor. Genel müdür yardımcısı olarak kalıyor ama yarı deli uçuk bir filozof gibi koridorları arşınlayıp, derin hikmetler savuruyor.
Dizinin odak noktasında, dürüst genel müdür yardımcısı Sinan Polat yer alıyor. Ön planda, onun dürüst kalma, değişmeme mücadelesi izleniyor. Sürekli olarak sorulan soru, onun daha ne kadar dayanacağı... Acaba direnebilecek mi, yoksa birbirinden çekici teklifler (para, kadınlar, iş ortaklığı, politik olanaklar) karşısında yoldan çıkacak mı?
?Koltuk Sevdası? dizisinde, güncel olaylar, medyaya yansıyabilecek skandallar, ülkenin gündemindeki sorunlar vb. sık sık dizi içinde yansıma buluyor. Geri planda politikacılar da kimi özellikleriyle boy gösteriyor. Kuşkusuz bu dizi kimseye ders vermek, doğruları öğretmek gibi bir amaç ya da iddia taşımıyor. Güldürü düzeyini düşürmeden ve insan sıcaklığından, hayatın temel güzelliklerinden kopmadan seyirciyi neşelendirmek; kendilerini aşırı ciddiye almamaya, çevreleri kadar kendi yaptıklarına da eleştirel gözle bakmayı yönlendirmeyi amaçlıyor.
Kısacası ?Koltuk Sevdası? sadece devletin, politikacıların ya da bürokratların değil, bir ölçüde halkımızın düşünme biçimini, değer yargılarımızı, önceliklerimizi, bize özgü bakış açılarını yansıtan bir güldürü dizisi olmayı hedefliyor.