Abigail Spencer ile Timeless ve Rectify röportajı

Timeless son iki bölümüne girerken ve Rectify sondan bir önceki haftasındayken TVLine Abigail Spencer ile konuştu.

Berfu Özlen
06 Aralık 2016 - 10:27
Röportaj

 

Ekim sonundan beridir Abigail Spencer aynı anda iki şovları yayında olan nadir aktistler kervanına katıldı. NBC’nin Timeless dizisinde tarih profesörü Lucy Preston’ı, Sundance’in Rectify dizisinde katil zanlısının kardeşini canlandırıyor.

Pazartesi geceleri zamanda yolculuk yapıp, Çarşamba geceleri aile dramının ortasında kalıveriyorsunuz. Bu bir aktör için Nirvana olmalı.

Aslında evet, çok müthiş bir şey. Aynı zamanda iki diziyi de izleyip “Aa bu aynı aktrist” demiyorsunuz ve benim amacım da bu; iki farklı dünyadaki iki farklı karakteri yansıtmak. Bu yüzden bu iki dizide de rol almak istedim. Bir yandan da farklı zaman dilimleri de çok ilgimi çekiyor. Geriye gidip geçmişi incelemekten zevk aldığım kadar zamanın kıyafetlerine, saç stillerine ve makyajına bürünmekten zevk alıyorum.

Timeless’ın senaryosu eline ilk ulaştığında Lucy karakteri ile ilgili bir çekincen oldu mu?

Çok fazla, evet. Her rolde çekincelerim olur, aklımda hep bir sürü soru olur ve bu da benim rolü sahiplenmeme olanak sağlıyor. Ben Lucy’nin gideceği bir yer olsun istedim. Evet, tarihte çok iyi ama aynı zamanda zamanda yolculuk yapmakta çok amatör bu yüzden çok komik şeyler ortaya çıkabiliyor. Biraz sakar olmasını istedim ki ileride başka bir şeye evrilebilsin. En büyük çekincem de bu yolculuğu ona nasıl yaşatabileceğimdi.

Flyyn, bu son haftalarda nereden geldiğinin ve amacının ne olduğunun ipuçlarını vermeye başladı. Ama daha önceki bölümlerde setteyken hiç mi sormak istemedin merak edip? Çünkü ben TV başında “Sorsana neden kötü adam değilmiş!” diye bağırıyordum.

Anlıyorum. Ancak yaratıcılarımız Shawn Ryan ve Eric Kripke hazır olduğumuzda gerekli bilgileri vereceklerini söylemişti. Ayrıca diziyi yeni yeni çözüyorduk ve karakterlerin dengeli olması lazımdı. Sonuçta zamanda yolculuk eğlenceli bir şey ama karakterlerin kişilik gelişimleri ve hikayeleri daha önemli.

Stranded bölümüne baktığımızda hiçbir görev olmamasına rağmen karakterlerin birbiriyle etkileşimleri özellikle de Rufus’un arkadaşları için ölmeyi teklif etmesi çok büyüleyiciydi.

Aynı dediğim gibi zamanla, dizi ilerledikçe izleyici de karakterleri tanıyor, onlarla gelişiyor ve her yeni bölüm de o karakterleri destekliyor. O bölümde en çok sevdiğim karakterlerin yeterli olduğunu kanıtlamasıydı. Eğer karakterleri sever ve içselleştirirseniz onlarla bir maceraya çıkabilirsiniz.

O bölüm dizinin kalbinin ne olduğunu ve geri kalan her şeyin o kalbi nasıl beslediğini gösterdi. Bu benim şimdiye dek rol aldığım en zor dizilerden çünkü çok belirsiz. Yaratıcı ve teknik ekibin bu kadar nasıl başarıla olabildiğine inanamıyorum. Yeni setler düzenlemek, kostümler, karakterler, makyaj… Daha önce hiç bu denli başarılı bir şekilde hayata geçtiğini görmemiştim. Ve tüm bunları ucuza gelecek şekilde de yapmıyorlar. Her şey film gibi! Bu yüzden tüm yaratıcı ekibi tebrik ederim.

En güzel göründüğünü düşündüğün dönem hangisiydi? Makyaj odasında hangi dönem makyajında “İşte bunu beğendim!” dedin?

Çok güzel göründüğümü her bölümde düşündüm. Çekim öncesi makyaj, saç ve kamera testleri yapmıyoruz makyaj ve saç departmanı beni o kadar iyi tanıyor ki ilk günde olması gerektiği gibi yapıyorlardı her şeyi. Setin ilk günü içeri girdim ve herkes “Wow” dedi “işte bu senin dönemin.” İlk başta ben de bu şekilde düşünüyordum ama öyle olmadı. 40’lar geldi ve “İşte bu aynı Katherine Hepburn, işte bu benim dönemim” dedim. Sonra 70’lere geldim ve “Hayır, benim dönemim bu muhteşem Ali McGraw” dedim. Ardından 69’a döndük ve “Hayır millet sanırım bu” dedim. Ve en sonunda 1893’e geldik ve “Evet, sanırım aradığımız dönemi bulduk” dedim.

69’lardayken Mad Men’deki rolüne yakın hissettin mi? Çünkü ben izlerken “Suzanne öğretmenin birkaç yıl sonraki hali” dedim.

Evet. Ama enteresan olan, Mad Men’de hiç makyaj kullanmıyordum ve saçım da doğaldı. Suzanne o dizi için ilerici bir karakterdi. Benim Mad Men’de deneyimleyemediğim ama diğer herkesin deneyimlediği şeyler saç, makyaj, iç çamaşırı gibi şeylerdi. Komiktir Jon Hamm Timeless’ın tanıtım fotoğrafını gördüğünde “Oo, 60’lar, acaba seni bu role ne hazırlardı” dedi. Ben de “İyi bir öğretmenim vardı” diye cevapladım.

Bonnie ve Clyde’lı ve Benedict Arnold’lu gelecek iki bölüm “zaman ekibi” için çok çetin geçecek gibi duruyor.

Evet, daha da fazlası bölümler ilerledikçe ve küçük bir kış tatiline girene dek ortaya çıkacak. Tüm iyi aksiyonlar gibi gittikçe daha fazla şey öğreneceksiniz ve gerilim daha da artacak.

Kısa özette “enteresan bir üçlü” olacağı yazıyor.

Her bölümde enteresan bir üçlü var. Bonnie ve Clyde bölümünde Wyatt ve Lucy hakkında daha çok şey öğreneceksiniz. Bonnie ve Clyde ile bir arkadaşlık kuracaklar ve bence bu çok harika. Aynı zamanda Flynn’in geleceğini de öğreneceğiz. Daha sonra tatil öncesi son bölümde tüm her şeyin nasıl bağlandığını görebileceksiniz.

Eric ve Shawn hiç sezon finali hakkında sizlere bir bilgi verdi mi?

Hayır, ve gerçekten durmadan bir ipucu almaya çalışıyorum. Sanırım onlardan bana Noel hediyesi bu olacak. Lucy’yi nereye götüreceklerini çok merak ediyorum.

Lucy veya Rufus’ın ortaya atıverdikleri laflara bayılıyorum. Mesela “Sen bir bilim adamısın ama kahve bile yapmayı bilmiyorsun” gibi. Lucy 1969’da büyük bir dalgalanma etkisi yapmayabilir ama isterse herkesi çok edebilir.

Dizideki bilim kurgu elementiyle ilgili en güzel şey kurgu evreninin dışına da hitap edebilmek. Lucy geçmişte bir şey değiştirmek istemiyor çünkü inandıkları bunu yapmasına engel oluyor. Ama her bölüm de illa ki bir şeyler değişiyor. Çünkü ya alternatif gerçeklik her bölüm Lucy’nin evine dönmesiyse? Bu şekilde hangi zaman çizelgesini koruyabilir ki? Bu sorular gün yüzüne çıkmaya başlıyor. O an NASA’daki adam bir şeyleri yanlış yaptığının farkında olmuyor. Bu yüzden Lucy’nin gelecekten gelmiş olması çok hassas bir konu. Çünkü çok fazla şeyi kontrol edemez.

Rectify’a geçecek olursak, artık son iki bölüm kaldı ve Daniel’in kardeşi Amantha, Jon’un Hannah cinayeti ile ilgili yeni ipuçları bulduğunu biliyor. Son bölümler nasıl olacak ve finalde bizi neler bekliyor?

Tanrım. Son bölümler çok duygusal olacak. Daha fazla zamanımız olduğu için önceki bölümlerden daha uzun olacaklar. Bu konuda Sundance ve AMC’nin çok doğru bir şey yaptığını düşünüyorum. Ve tam olarak Rectify’ı yansıtıcak bölümler olacak. Umut dolu olacak ama bir yandan da hayatta her şeyin her zaman mutlu sonla bitmediğini de unutmayacak. Bence dizinin hikayesi bazı karakterlerin huzuru bulma yolculuğu.

Huzur yani çok da mükemmel mutluluk değil?

Kesinlikle, çünkü mutluluğun her zaman elde edilebilir bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ama huzur farklı, bazen mutluluk huzurdan doğabiliyor. Son iki bölümü yapmak gerçekten çok zordu. Çektiğim son sahneyi asla unutmayacağım. Aden çok tatlıydı, son sahnemde geldi ve o sahne gerçekten çok güzeldi. Amantha’nın son iki bölümde nerelerde olacağını görmek çok ilginç olacaktır. Amantha artık daha önce tanıştığımız Amantha’dan çok farklı. Geçen akşam yaratıcı Ray McKinnon ile yemek yedim ve söyleyebilirim ki gerçekten bu sondan çok memnun ve huzurluydu.

Seninle birinci sezonda yaptığımı röportajı hatırlıyorum. O zaman Rectify’ın televizyon için devrim niteliğinde olacağını söylemiştin.

Rectify ile ilgili benim için en ilginç şey, içinde ben olmasaydım da televizyonda izlemekten en çok zevk alacağım dizi olabileceğiydi. Gerçekten izlemeyi çok seviyorum, oyunculuklar ve senaryo tam benim zevkime göre.

 

 

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin