Deniz Uğur yeni projesini ve özel hayatını anlattı!

'Gulyabani' isimli filmde rol alan Deniz Uğur, korkularının üzerine gittiğini söylüyor:

''Herkesin korkuyla baş etme yöntemi farklıdır. Ben meydan okuyup savaşmayı tercih edenlerdenim.''

Deniz Uğur, üç farklı projeyle hayranlarıyla buluşuyor. Rol aldığı TV dizisinin yanı sıra 'Huysuz' adlı tiyatro oyununda rol alan ünlü oyuncu, şimdi de nişanlısı Orçun Benli'nin yönettiği 'Gulyabani' filminde 'Güneş' karakteriyle sinemaseverlerin karşısına çıktı.

Yoğun bir tempoda çalışırken işinden arta kalan zamanı üç çocuğuyla geçiren Deniz Uğur ile yeni projesini ve özel yaşantısını konuştuk...

'Gulyabani' filminde rol alıyorsunuz. İzleyiciler filmi izlerken bir yandan gülüp bir yandan da korkacak mı?

Filmin basın gösteriminde seyirciler bazen kahkahaya boğuldu, bazen de yerinden sıçradı. Korku-komedi türü ilk kez hedefine ulaşıyor diye düşünüyorum. Bunu görmek için filmi izlemek gerekir.

OLGUNLAŞTIM

Filmde güçlü ve cesur 'Güneş' karakterini canlandırıyorsunuz. Aşık olduğunuz kişi arkadaşınızla birlikte olmaya başlıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hayata başka pencereden baktığım bir olgunluk seviyesine eriştiğime inanıyorum. Bu yüzden, ben de aynı şekilde davranabilirim. Güneş her gün farklı bir noktadan doğar; hayatta hiçbir koşul değişmez değildir.

Filmdeki en önemli vurgunuzun, 'Korkarsan gelir' olduğunu söylemiştiniz. Korkuların üzerine gitmeyi sever misiniz?

Evet, meydan okumayı severim. Hepimiz insanız ve hepimizin korkuları var ama herkesin korkuyla baş etme yöntemleri farklıdır. Ben meydan okuyup savaşmayı tercih edenlerdenim.

Sizin korkularınız var mı?

Sevdiklerimi kaybetmekten korkarım.

Korku filminde rol almış biri olarak siz korku filmlerinden etkilenir misiniz?

Etkilenirim tabii ki... Zaten korku filmi izlemenin zevkinin de burada olduğunu düşünüyorum. İnsanın fantezi dünyası gelişiyor.

LİTERATÜRE GEÇECEK

'Gulyabani' insanların izleyip etkisinde kalacağı bir film mi?

Kesinlikle, insanların etkisinde kalacağı bir film oldu. Türkiye'de ilk kez Anadolu mitlerinden çıkan bir korku karakteri, ete kemiğe büründü. Film bu anlamda zaten literatüre geçecek.[reklam]

Nişanlınızın yönetmen olduğu bir işte kamera karşısına geçmek sizin için avantaj mı yoksa dezavantaj mı?

Tabii ki dezavantaj oldu. Çünkü hayat ortağınız sizi sette de sağ kolu olarak görür ve filme hizmet edecek her türlü özveriyi bekler. Halbuki başka oyuncuların kendini naza çekme şansı vardır.

Filmin 'Kızlar' adlı şarkısının sözleri size ait. Şarkıyı senaryodan etkilenerek mi yazdınız?

Orçun'un şarkıda bulunmasını istediği öğeleri not aldım. Senaryoya ve filme uyacak sözler buldum. Kulağım güçlü olduğu için de varolan melodinin üzerine doğru şekilde oturttum.

BOL BOL GÜLEREK VE SPOR YAPARAK GENÇ KALMAYI BAŞARIYORUM

Çocuklarınızın oyunculuğa ilgisi var mı? Bu sektörde çalışmalarını ister misiniz?

Çocuklarımın mutlu ve başarılı olacakları meslekleri olsun isterim. Bunun için de yeteneklerini gözlemleyip onlara doğru şekilde destek vermek yapılacak en iyi şey bence.

Yıllardır fiziğiniz hiç değişmiyor. Doğum yaptıktan sonraki dönemlerde de hep fiziğinizi korudunuz. Kendinize nasıl bakıyorsunuz?

Bol bol gülerek ve spor yaparak bunu sağlıyorum diyebilirim. Tabii bunların yanında bir de bol su içiyorum.

Dizilerde rol alan birçok oyuncu başka projelere zamanları kalmadığından yakınır. Ancak siz dizi, sinema ve tiyatroyu aynı anda götürebiliyorsunuz. Kendinizi nasıl programladınız?

Zamanı ekonomik kullanıp disiplinli yaşayarak kendimi programlıyorum. Ayrıca kendime vitamin dopingi yapıyorum. Çünkü bu koşuşturmacanın içinde hastalanma lüksüm yok. Günü doğru biçimde programladığınızda her şeye vakit ayırabiliyorsunuz. Ama tabii ki 'boş zaman' yoksunu oluyorsunuz, bu kaçınılmaz. Her şeyi programlı yapmak durumundayım.