resim yok
12 Haziran 2011 - 00:00

‘Acı Hayat’ta Özlem, ‘Menekşe ve Halil’de Zeynep, ‘Keloğlan Kara Prens’e Karşı’da Külkedisi, ‘Küçük Kadınlar’da Elif, ‘Adanalı’da Pamuk olarak izledik Ekin Türkmen’i. Şimdilerde ise ‘Karakol’un vesikalısı Songül rolünde. Türkmen’le hayat kadını Songül’ü, yeni filmi ‘Anadolu Kartalları’nı, aşkı ve siyaseti konuştuk

Cihangir’deki kalabalık Kafelerden birinde buluştuk Ekin Türkmen’le. Bir önceki günün yoğun çekim yorgunluğundan sıyrılmaya çalışan oyuncuyla sohbetimize yeni dizisi ‘Karakol’la başlıyoruz...

Karakol’ ekranda ve bu dizide eskort kız Songül karakteriyle geçiyorsun kamera önüne. Bu rolü senden dinleyelim... 

İzleyici açısından nasıl değerlendirildiğini tam net olarak bilemiyorum. Ama benim açımdan bakınca, ne gördüğümü söyleyebilirim. Dizi ve filmlerde ana karakterdeki kadın başrolünü canlandıran kişinin ne yapıp ne yapmayacağı az çok bellidir. Dahası tahmin de edilebilir. Oyuncu olarak zaman zaman bu rutin rahatsız etmeye başlıyor. “Farklı bir rol, değişik bir karakter olsa da, kamera önünde onu denesem” diyorsunuz. Ben yeni oyuncuyum, farklı rolleri, karakterleri denemek istiyorum. Hayat kadını Songül benim için iyi bir fırsat oldu.

Teklif geldiğinde ve senaryoyu okuduğunda neler hissettin? 

Aslında benim için başka bir karakter düşünülüyordu. Ana karakterlerden biriydi bana önerilen rol. Senaryoyu okudum ve ardından görüşmeye gittim. Bana önerilen karakter, doğurgan bir rol değildi. Diğer karakterleri sordum. “Bir tek hayat kadını rolü var, onu kimin oynayacağı henüz belli değil. Zaten o rol için kimseyi de bulamadık” dediler. Ben de “Hayat kadını rolünü ben oynayabilir miyim?” dedim. Yönetmen çok sevindi. “Siz bu rolü nasılsa kabul etmezsiniz diye teklif etmemiştim” dedi. Seve seve kabul ettim tabii. Fahişe rolünü ben istedim!

Hayat kadını ya da eskort kız Songül, çok karanlık bir hayatın içinde... 

Evet, uyuşturucu müptelası. Geçen gün kokain kullandım kamera önünde. Tabii o tozu burnuna çektikten sonra neler olduğunu önceden araştırdım. Alkol aldıktan sonraki durum yok bunda. Yalpalamak, sarhoş gibi davranışlar sergilemek gerekmiyor. Bilakis kokain alan kişi çok daha hareketli ve enerjik oluyor. Her bölümde farklı uçlarda olmam gerekiyor. Bu da çok hoşuma gidiyor, büyük keyif veriyor. Kamera önünde zorlanmak istiyorum.

Songül nasıl bir karakter? 

Ben bir kadının kaldırımlara kadar düşmesini algılamakta zorlanıyorum. Çünkü kadın güçlüdür. Her zorlu koşulda çalışabilir ama hayat kadını mesleğini yapmasını anlayamıyorum. Mutlaka zorlayıcı bir etken vardır. Ya birisinin tehdidiyle bunu yapıyordur ya uyuşturucu nedeniyle bilinci yerinde değildir. Başka türlü bir kadın bu işi yapmaz, tercih etmez.

Songül niye tercih ediyor?

Songül’ün çocuğu var ve ona bakması gerekiyor. Bu arada uyuşturucu bağımlısı oluyor. Önce uyuşturucu karşılığında birlikte oluyor insanlarla, sonra bu paraya dönüşüyor. Ardından aşık oluyor. Aşık olduğu adam da Reşat (Ertan Saban) ve sonra anlıyoruz ki Songül’ün bakmak için çırpındığı çocuk da Reşat’tan. Söylememiş ona. Zaten Reşat da evli barklı. Songül, ders alınması gereken bir hayatın kahramanı. Bu rolle seyirciyi rahatsız edeceğim. Çünkü hayat kadını rolü bu dizideki kadar sert gösterilmez ve birkaç bölümde geçiştirilir. Ama bizim amacımız gerçeği en çarpıcı şekilde verebilmek. Songül, kaçırılıyor, sapıkların eline düşüyor, dövülüyor... Her bölümde çarpıcı ve rahatsız edici sahnelerimiz olacak. Dizideki her karakter sert ve çarpıcı zaten.

Çevren, yakınların bu rolü kabul edince şaşırdı mı, seni eleştiren ya da akıl vermeye kalkan oldu mu?

Yakın çevrem ve menajerim Önem Günal, beni bildikleri için tebrik ettiler, desteklediler. Ancak bazı televizyon seyircilerinden “Sen bizim evimizin kızıydın, neden bu rolü kabul ettin?” diye tepkiler geldi. Onlara da, oyuncu olduğumu ve farklı karakterleri oynayarak kendimi geliştirebileceğimi söyledim, ikna ettim. Öyle bir dünya da var çünkü. Gerçekçi bir şekilde sunmak lazım.

Bir dönem çekilen siyah-beyaz Türk filmlerinde, pavyonda çalışan kadınlar namus abidesi gibi gösterilirdi.

Evet, eline erkek eli değmemiş kadınlar olurdu. Tabii mantık dışıdır bu. Ben dediğim gibi gerçeği oynamak ve yansıtmak istiyorum. 10 yıldır oyunculuk yapıyorum. Artık beni tanıyanlar, bu mesleği ne kadar çok sevdiğimi biliyorlardır.

Evet, oyunculuk Ekin Türkmen’de bir tutku, bir sevda galiba...

Aynen öyle, oyunculuk en büyük sevdam!..

Songül karakterine nasıl bir hazırlık yaptın, bu konularda kimler yardımcı oldu?

Gözlemden ziyade, üstünde çok düşündüm. Genelde hayat kadını rolleri hep karikatürize edilir. Ağzında sakızıyla ve argo kelimelerle konuşan kişiler olarak yansıtılır. Öyleleri de vardır ama hepsi öyle değildir. Songül, işe çıktığında dekolte giyiniyor. Onun dışında normal görüntü veriyor. Yönetmenim ve senaristim rolüme konsantre olmamda yardımcı oluyorlar.

Peki Songül karakterinin nesi ya da neleri zorluyor Ekin Türkmen’i?

En son kokain sahnesinde çok zorlandım. Kullandığım, kokain yerine pudra şekeriydi. Elbette burnuma pudra şekerini çekmedim. Bir kamera hilesiyle çekmiş gibi gösterildim. Genelde rakı içilir, şarap içilir ve o tür ortamlarda nasıl davranıldığı bellidir. Ancak uyuşturucu kullanmayı nasıl yansıtırsın? Bu beni çok zorladı.

Uyuşturucu problemi olan arkadaşın oldu mu hiç?

Ben sigaraya bile karşıyım. İnançlıyım ve insanın bedenine zarar vermemesi gerektiğine inanırım.

Dizinin adı ‘Karakol’... Ekin Türkmen’in yolu hiç karakola ?düştü mü bugüne kadar?

Evet, yolum karakola düştü. İzmir’deyken gündüz diskolarına giderdim. Dans ederdik, eğlenirdik lisedeki arkadaşlarımla. Yaşımız tutmazdı ve alkollü bir mekan olduğu için oraya girmemiz yasaktı. Arada bir polis baskını olurdu. Biz arka kapıdan kaçardık. Bir gün kaçamadık. Alsancak’ta meşhur Kantar Karakolu’na götürdüler bizi. Herkesin ailesine haber verildi, benim de babamı aradılar.

Komiser Hulusi Kentmen miydi!

(Gülüyor) Yok, çok sert bir komiserdi. “Sizi şimdi nezarete atabilirim” deyince, bazı arkadaşlar ağlamaya başladı. Heyecanla olacakları izliyordum. Oyunculuğun en önemli özelliği meraktır. Bende her zaman o merak duygusu olmuştur.

Baban gelince ne oldu?

Babam çok üzgün ve hayal kırıklığına uğramış olarak geldi. Bana çok kızdı. Ben dans etmeyi çok seviyordum. Hatta o dönemde Galatasaray basketbol takımının dansçlığını bile yapmıştım. Başka da karakolluk olduğumu hatırlamıyorum.

Aşağıdaki bağlantıdan Diziler instagram hesabını takibe alarak güncel dizi haberlerini instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

@diziler

üyeler ne diyor?

resim yok
:-) :) :o) :c) :^) :-D :-( :-9 ;-) :-P :-p :-Þ :-b :-O :-/ :-X :-# :'( B-) 8-) :-\ ;*( :-* :] :> =] =) 8) :} :D 8D XD xD =D :( :< :[ :{ =( ;) ;] ;D :P :p =P =p :b :O 8O :/ =/ :S :# :X B) O:)
Kapat

bizi takip edin