İki çocuk büyütüyor

Zamanının çoğunu ‘Tövbeler Tövbesi’ dizisinin setinde geçiren Tuba Ünsal, hamilelikle ilgili yazdığı kitabı ve yeni sinema projesiyle bu yaz hayli yoğun günler geçireceğe benziyor. Kızı Sare’yi bir an olsun yanından ayırmayan Ünsal, “Anne olmak hayatımdaki dengeleri değiştirmesin diye uğraşıyorum” diyor

 

* ‘Tövbeler Tövbesi’yle yeniden ekrana döndünüz. Çiçeği burnunda bir anne olarak, projeye başlarken tereddüt yaşadınız mı? 

Hamilelik döneminde ve sonrasında bir sürü teklif aldım. Hakikaten bir şey yapmak istemiyordum. Ama ‘Tövbeler Tövbesi’sinin senaryosunu bı fikrimi değiştirdi. Gerçekten çok sıcak, eski Türk filmleri tadında bir proje. Sare çok güzel bir ortamda,  50 tane onu seven insanın arasında, kucaktan kucağa sevgi yumağı şeklinde büyüyor.

 

* Kızınız Sare’yi düzenli sete götürüyor musunuz?

Sadece sete değil, her yere götürüyorum. Geçen haftalarda İtalya’da çekimim vardı, oraya da götürdüm. 

 

* Bebekle hareket etmek zor olmuyor mu?

Yoo, biz gayet keyifliyiz. Sıkıntı yaşamıyorum. İkimizde hiçbir şeyden eksik kalmadan yaşantımıza devam ediyoruz.

 

* Oynadığınız Pelin’in depresif bir kız olması karaktere alışma sürecinde sizi nasıl etkiledi?

Bu kadar uzun ara verdikten sonra Pelin gibi zor bir karakteri oynamak biraz korkutucu geldi. Oyunculuğumla ilgili hayatımda hiç almadığım kadar güzel tepkiler alıyorum. En güzel ödül bu benim için. 

 

* Kendinizi izlediğinizde oyunculuğunuzu nasıl buluyorsunuz?

Büyüdükçe, oyunculuğum da gelişiyor. Yeni tecrübeler, yarattığım karakterlere renk katıyor. Önümde güzel projeler var. Bir sinema filmine başlayacağım ve orada yine çok sevdiğim bir karakteri canlandıracağım.

 

* Los Angeles süreci size neler kattı?

Yedi sene önce ilk kez bir workshop için gitmiştim. Sonra bu gidip gelmeler devam etti. Bugüne kadar çeşitli kurslara katıldım, okullara gittim. Tabii ki bu gidiş gelişler bana çok şey kattı. Alaylı olmanın şöyle bir avantajı var; kendinizi geliştirmeye aç bir insansanız, dünyanın her yeri sizin için bir konservatuar.

 

“Hayatımı kimse için   sınırlandırmıyorum”

* Evlilik hayatına, anne olmaya alışabildiniz mi? 

Alıştım tabii. İlk zamanlar zordu. Çünkü kendinizden çok değer verdiğiniz bir varlık var. Ve onu pamuklar içinde tutmaya çalışıyorsunuz. Ama bir yandan da hayatınızla, kendinizle ilgili bütün ezberleri bozuyorsunuz. Anne olmak hayatımdaki dengeleri değiştirmesin diye uğraşıyorum.

 

* Magazinin içinde bulunmamaya daha özen gösterir oldunuz...

Aslında her zaman magazinden uzaktım. Sadece özgürlüklerine çok düşkün ve hayatını kısıtlamayan bir kız çocuğuydum. O yüzden de biraz insanların gözünün önünde büyüdüm. Belirli bir olgunluğa geldiğinizde de bunun zarar verdiğini görüyorsunuz. 

 

* Annelik olgunlaştırdı mı sizi?

İçimdeki çocuk duruyor hâlâ. Anne olsam da, yedi çocuk doğursam da değişmez. Onu en az Sare kadar koruyup, pamuklara sarıyorum. Ben yılın annesi olmayacağım. O çocuk halimi de kaybetmeye hiç niyetim yok. Sare büyüdüğü zaman benden daha olgun bir kız olabilir. 

 

* Doğum sonrası, fazla kilolarınızı vermekte zorlandınız mı?

Normalde yemesine içmesine dikkat eden biri değilim. Kendi kendine gitti kilolar. Çünkü birincisi; tempolu çalışıyorum. İkincisi, emzirmek kesinlikle kilo vermek için en güzel ve doğal yöntem. 

 

* Hamilelik döneminizi anlatan kitabınız ne zaman çıkıyor? 

Önümüzdeki ay raflarda olacak. Hamilelik dönemimde hakikaten çok komik ve enteresan olaylar yaşadığım için o süreci anlattım.  

Okuduğum hamilelikle ilgili kitaplar bizi mükemmel bir robotmuşuz gibi anlatıyor. Kitabım, benim gibi, hamile kalan genç kızların bu durumla nasıl başa çıkacaklarını anlatıyor. Benim gibi kızlardan kastım; hayatı yaşamayı, gezmeyi, tozmayı seven kızlar. 

 

“DAHA iYi ANNE OLMAYA ÇALIŞIYORUM”

* Dizi çekimleri dışında zamanınız nasıl geçiyor? 

Film izlemeye, kitap okumaya çalışıyorum. Duruş bozukluğuyla ilgili pilates yapıyorum. Zamanımı Sare’ye daha iyi anne olmak için harcıyorum.  

 

* Motor tutkunuzun olduğunu biliyoruz...

10 yıldır motora biniyorum. Hamilelik dönemimde ara verdim. Motosiklet kullanmayı seviyorum. Özellikle İstanbul trafiğinde çok işimizi görüyor. Ama biz trafikte birbirine saygılı insanlar değiliz. O yüzden bazen canım sıkılıyor.

 

* Bilgi Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü’ndeki eğitiminize devam ediyor musunuz? 

Geçen yaz Lozan Üniversitesi’nin yaz okulundan dersler aldım. O dersleri de Bilgi’de saydırdım. Okulla ilgili en son bağım oydu. Alttan birkaç dersim var, onları vermem gerekiyor.  

 

TUBA ÜNSAL’IN FAVORiLERi

Ne okuyor?: İsmet Berkan, ‘Asker Bize İktidarı Verir mi?’ ve Patti Smith ‘Çoluk Çocuk’. Favori kitabıysa Don Thompson’dan ‘Sanat Mezat’. Birkaç kitabı bir arada okuduğunu söylüyor. 

Ne dinliyor?: Hamileliği döneminde Sia’nın albümüne takmış. Şimdi arabada, evde yine onu dinlediğini söylüyor. Bir de Bob Dylan...  

En son izlediği film?: ‘Hayatım Yalan’

En son gittiği oyun?: ‘Festen/Kutlama’