Netflix dizisi The Woman in the House Across the Street yayında! Nasıl bir dizi?

Her kurbanın bir hikâyesi, her cinayetin bir tanığı, her komşunun bir penceresi ve her hikâyenin br kurbanı vardır...

Kristen Bell'li kara mizah dolu suç gerilim dizisi "The Woman in the House Across the Street from the Girl in the Window" Netflix'te yayınlandı.

28 Ocak 2022 Cuma tarihinde yayınlanan dizinin 1. sezonu toplam 8 bölümden oluşuyor. Sezonun bölüm süreleri 22 ila 30 dakika arasında değişiyor.

"THE WOMAN IN THE HOUSE ACROSS THE STREET..." NASIL BİR DİZİ?

Peki, dizinin konusu ne? İzleyiciyi nasıl bir serüven bekliyor?

The Woman in the House Across the Street from the Girl in the Window kısaca; şaraba, haplara ve güvece düşkün, hayal gücü geniş bir kadın olan Anna'nın, yakışıklı komşusunu takıntı hâline getirmesi ve bir cinayete tanık olmasıyla gelişen olayları konu edinirken; "ama gördükleri gerçek midir?" sorusunun cevabını arıyor.

Kalbi kırık bir haldeki Anna'nın (Kristen Bell) günleri son derece monoton geçmektedir. Anna hemen her gün elinde şarabıyla pencereden seyrettiği hayatın kendisini teğet geçerek akıp gitmesini izler. Ancak sokağın karşısına yakışıklı bir komşu (Tom Riley) ve sevimli kızı taşındığında Anna için bir umut ışığı görünür.

Ta ki kanlı bir cinayete tanık olana kadar! Ama gördükleri gerçek midir?

22-01/29/the-woman-in-the-house-izle.jpeg

Sezonun açılış bölümünde; kırık tabaklar ve üzücü hatıralarla kederlenen Anna teselliyi şarapta arayarak camdan dışarıyı izler. Ancak karşı evdeki yakışıklı adam onun dikkatini çeker.

Bell ve Will Ferrell'ın yapımcı olarak imzasını attıkları dizinin oyuncu kadrosunda başrollerdeki Kristen Bell (Anna), Michael Ealy (Douglas), Tom Riley (Neil) üçlüsüne Samsara Yett (Emma), Mary Holland (Sloane), Cameron Britton (Buell), Christina Anthony (Dedektif Lane), Shelley Hennig (Lisa), Benjamin Levy Aguilar (Rex) ve Brenda Koo (Carol) eşlik etmekte.

The Woman in the House Across the Street from the Girl in the Window'un tüm bölümlerinin senaryosunu Rachel Ramras & Hugh Davidson & Larry Dorf ortaklaşa kaleme alırken; yönetmen koltuğunda ise Michael Lehmann oturdu.