Yeşilçam, yol arkadaşını uğurladı!

Akatlar Kültür Merkezi’nin salonu... Sahnede bir Ekrem Bora fotoğrafı... Siyah beyaz, yakışıklı mı yakışıklı... Önde Fenerbahçe bayrağına sarılı bir tabut. Tabutun başında genç bir adam. Gözü yaş içinde, üzerinde Ekrem Bora’nın kıyafetleri, tabutun başından hiç ayrılmayan bu genç adam Ekrem Bora ile aynı adı taşıyan torunu Ekrem Kayıhan’dı.

Dedesiyle vedalaşmaya gelenler ilk onu gördüler. Gördükleri bu saygı ve hüzün dolu kareye bakarken acıları bir kat daha arttı. Herkes için zordu ama belli ki o genç delikanlı için biraz daha fazlasıydı.

Hıncahınç dolu salona sığmayan, sokağa taşan bir katılımla gerçekleşen anma töreni, oyuncu Berna Laçin’in sunumuyla başladı ve Cengiz Özkarabekir’in hazırladığı belgesel gösterimiyle devam etti. Belgeselin ardından Ekrem Bora’nın yakın arkadaşı Hülya Koçyiğit kürsüye çıktı. Koçyiğit, “Hastanede yüzümüzde maske vardı, sarılıp doya doya öpemedim ama 50 yıldır senin o sıcak baba gibi, abi gibi kucaklayan, saran dostluğunu yaşadım. Türk sineması var oldukça seni eserlerinle hatırlayacak, biz de dostluğunla hatırlayacağız” diye konuştu.

‘Seni çok özleyeceğiz’

Elindeki çiçeği Ekrem Bora’nın tabutunun üzerine bırakan Türkan Şoray da “Bu öyle bir acı ki, kelimelerle tarif edilebilecek gibi değil. Sinemamız gerçekten büyük bir değerini kaybetti. Bizler de çok iyi bir dost ve yakın yol arkadaşımızı” dedi. Fatma Girik tabutun başına geldiğinde gözyaşlarını tutamadı; kadim dostuna birkaç kez adıyla hitap ettikten sonra, güçlükle kurdu cümlesini: “Seni çok özleyeceğiz...”

Jönlerin gençliklerine gönderme yaptıktan sonra “Türk sinemasının bütün beyaz saçlıları burada” diyen İzzet Günay “Ekrem’i seyirciler çok sevdi ama ben onu daha çok sevdim” derken sesi titriyordu. Senarist Safa Önal ise “Yiğit bir adamdı. Hiç sıradan olmadı. Türk sinemasının tatlı sert yüzüydü” sözlerini kullandı Bora için.

2005 yılında Ekrem Bora ile birlikte “Gümüş” dizisinde rol alan Kıvanç Tatlıtuğ da ondan çok şey öğrendiğinin altını çizerken, Bora’yı tanımaktan dolayı onur duyduğunu ifade etti.

Törenin son konuşmasını ise Ekrem Bora’nın küçük kızı Yasemin Bora yaptı. Babasıyla olan anılarını anlatan Bora’nın gözyaşlarına karışan cümle bütün duygularını anlatıyordu aslında: “İyi ki onun kızıyım”.

Törenin ardından Ekrem Bora’nın cenazesi, alkışlarla cenaze namazının kılınacağı Zincirlikuyu Camii’ne götürüldü. Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Eşref Kolçak, Salih Güney, Metin Serezli, Çolpan İlhan, Ediz Hun ve Orhan Gencebay ile çok sayıda sinema sanatçısının, Yeşilçam emektarının yer aldığı cenaze törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da katıldı.

Günay, “Yaklaşık 60 yıldan bu yana Türkiye sinemasında adı bilinen ve pek çok ödül alan, sinema sektörüne büyük hizmetler veren değerli bir sanatçıydı. Hepimiz onu bugün rahmetle uğurluyoruz” dedi.

Ekrem Bora’nın naaşı, Zincirlikuyu Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.