Toz isimli tiyatro oyunuyla yaklaşık 3 yıldır tiyatroseverlerden tam not alan Zerrin Tekindor, 264 temsil ile önemli bir rakama da ulaştı. Murat Mahmutyazıcıoğlu‘nun yazdığı, Hira Tekindor‘un yönettiği oyunda geçtiğimiz günlerde alışılmadık bir olay yaşandı.
Usta sanatçının oyunu sırasında bir kadının ön sırada uzun bir zaman çekim yapması olayların başlangıcı oldu. Zerrin Tekindor oyunu durdurup kadını uyarırken salonda bu durumdan rahatsız olan seyircilerin bulunduğu daha sonra açığa çıktı. Durumu Toz oyununun resmî sosyal medya hesabından yorumlayan kadına Zerrin Tekindor‘dan cevap geldi.
Oyundaki olayla ilgili Zerrin Tekindor’a yüklenen kadın şu yorumda bulundu:
“Oyun sırasında 3. sıradaki hanımefendinin fotoğraf çektiğini söyleyerek oyunu durdurup karşılıklı diyaloga girdi kendisi. Hanımefendi ise çekmediğini söyledi. ‘Görüyorum çekiyorsunuz’ diye konuşmasını sürdürdü. Bu nasıl seyirciye saygı anlamıyorum. Bunlar asla yaşanmayacak şeyler değil.
Üstelik zil sesi olur, flaşlar patlar, telefon çalar; bunlar tabii ki olmamalı. Fakat o kadar gereksiz bir diyalogtu ki aynı şey benim başıma gelse kendisine başarılar dileyip salonu terk eder, o oyunu asla izlemezdim tabii ki çekmediysem. O gerginlik diğer seyirciler bizlere de oldukça geçti. Çok sevdiğim, hayranı olduğum bir sanatçının seyirciyle bu diyaloğu hiç hoş değil.“
‘Yaptığımız İşi Bu Kadar Üst Bir Yere Koyarken…’
Zerrin Tekindor ise gelen yoruma uzunca bir cevap yazarken şu ifadelere yer verdi:
“Tek başına oynanan, son derece konsantrasyon gerektiren bir oyunda, oyuncunun tam görebileceği noktaya oturup oradan çekim yapılmasını siz normal görüyorsanız tiyatroya gidildiğinde ne yapılması gerektiğinin en önemli ve ilk kuralını bilmiyorsunuz demektir. Oradan kayıt yapıldığını görmemiş olsaydım durduk yere oyunu niçin durdurayım? Ayrıca hanımefendi ‘Video çekmiyorum’ demedi, ‘Telefonun parlaklığı kapalı’ dedi.
Her oyunda telefonu, alarmı çalan da oluyor, saati öten de oluyor, konuşan da oluyor. Oyunun başındaki anonsta söylenmesine rağmen fotoğraf veya video çeken de oluyor. Ben hiç kesmeden bütün bunlara rağmen devam ediyorum elbette. Ama gözümün önünde, en orta yerde video çekilirken, ben de oradan çekildiğimi görerek oynamaya çalıştığım zaman, oyunum yeterince kuvvetli olmayacaktır. Bu hisle oynamak çok zor ve diğer seyircilere en iyi performansımı sergilemek istediğim için de oyunu kesmek durumunda kaldım. Diğer seyircilere olan saygımdan yaptım yani. Sizin de buradan video çeken seyircinin savunmasını yapmanız gerçekten inanılır gibi değil. Üstelik oyuncuymuşsunuz.
Siz seyirci olarak sağınızda solunuzda kayıt yapan birini görürseniz benden önce davranıp nazikçe bu seyirciyi uyarıp engellemeniz lazım. Seyirciye bakarak oynanan bir oyunda gözümün önünde cep telefonları kalkarsa ben o oyunu yine keseceğim. O günkü seyirci de hemen telefonunu kaldırmak yerine ‘Ama parlaklığı kapalı’ diye cevap veriyor. Sizce bu normal mi?
Dünyanın her yerinde oyuncular böyle bir saygısızlık yapıldığında oyunu kesebilirler. Ben orada kayıt altına alınarak oynamak zorunda değilim. ‘Zerrin Hanım iyi ki kestiniz, ne kadar doğru yaptınız’ diyen yüz kişinin içinde işte sizin gibi de bir tane çıkıyor böyle, yapacak bir şey yok.
Oturduğunuz yerden ne kolay bunları söylemek; tek başına sahne üstünde iyi bir performans sergilemeye çalışan birine anlayış göstereceğiniz yerde bunu mu yazıyorsunuz gerçekten…
Tiyatro, seyirciyle oyuncu arasında bir işbirliği, beraber nefes alarak yapılan bir nevi ritüel. Ben yaptığımız işi bu kadar üst bir yere koyarken sizin bunu sıradan bir eski zaman kumpanyası izliyormuşçasına, ‘Böyle şeyler olabilir’ noktasında bakmanız ise gerçekten çok acıklı.”