Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesi ve Devlet Konservatuarı Şan Bölümü mezunudur. İki yıl sözleşmeli olarak çalıştığı Devlet Opera ve Balesinden, doktor olarak tayininin çıktığı Şanlıurfada mecburi hizmetini yerine getirmek üzere ayrıldı. İstanbula döndüğünde Haydarpaşa Numune Hastanesinde Genel Cerrah olarak göreve başlayan Göçer, kendine müzikte yeni bir hedef belirlemişti: Türk Müziğini aldığı klasik eğitim ile birleştirip, dünyaya tanıtmak. Bu hedefi doğrultusunda çalışmalarına ve Genel Cerrahlığa bugün de devam etmektedir. Dünya Opera repertuarından günümüz şarkılarına, Napolitanlardan Şansonlara, Rembetikolara; Türk Sanat Müziğinin seçkin eserlerinden, Halk Müziğimizin örneklerine, Hafif Batı Müziğinin nostaljik parçalarından günümüz müziğine kadar farklı müzik türlerini seyircisiyle buluşturan sıradışı bir müzisyen. Ferhat Göçerin kurduğu ve Türkiyenin tek şahsa özel senfoni orkestrası olan Metropol Senfoni Orkestrası ile seyirci rekorları kıran konserler veren sanatçının ilk albümü 2005 yılının Ekim ayında yayınlandı ve listelerin zirvesinde yer aldığı bir satış grafiği çizdi. Anadolu ezgilerini evrensel senfonik dünya müziği ile kaynaştırarak; farklı ve keskin tarzların, duygusal çatışmalarının bütünlüğünü ortaya çıkarmak Göçerin başlıca hedefi. Ferhat Göçer, Anadolu Aryaları adlı projesi ile İstanbul'dan, Diyarbakır'a, Gaziantepten İzmire, Ankara'ya uzanan konserler gerçekleştirdi. Bu yaklaşımı Anadoluda olgunlaştırdıktan sonra, dünyaya sunmayı planlıyor. Türk Müziğinin dünyaya açılmasında öncü role sahip olmak isteyen Ferhat Göçer; Ömer Faruk Tekbilek, Gino Castelli, Alessandro Safina, Patrizio Buene ve Emma Shaplin ile verdiği konserler ile farklı ülkelerin müziklerine uzanan köprüler kurdu. Ferhat Göçerin diğer projeleri arasında, unutulmaz film müziklerini, filmlerden oluşturulan klipler eşliğinde seslendirdiği Beyaz Perde Ezgileri önemli yer tutuyor.