30 kişinin
favori dizisi oldu
Şubat Soğuğu; Bu Bahar Ülkesinin hikayesidir... Bir tarafta, eriyip giden kışla beraber elindekileri kaybetmek istemeyen acımasız bir adam; bir tarafta, ülkesine bahar çiçekleri serpmek için çırpınan kararlı bir yürek; ve tam ortada, Şubat Soğuğuna ailesini kurban vermiş intikam peşinde bir komiser yardımcısı...
Komiser yardımcısı Tarık, 11 yaşınd...
Şubat Soğuğu; Bu Bahar Ülkesinin hikayesidir... Bir tarafta, eriyip giden kışla beraber elindekileri kaybetmek istemeyen acımasız bir adam; bir tarafta, ülkesine bahar çiçekleri serpmek için çırpınan kararlı bir yürek; ve tam ortada, Şubat Soğuğuna ailesini kurban vermiş intikam peşinde bir komiser yardımcısı...
Komiser yardımcısı Tarık, 11 yaşındayken, bütün ailesi gözlerinin önünde kurşuna dizilmiş... Sebebi, gazeteci olan babasının Cemiyet diye bilinen bir menfaat grubunu deşifre etmesi... O gece kıl payı ölümden dönen Tarık, ailesinin intikamını almak için yemin eder... Bu cinayeti işleyen adamı sadece arkadan görmüş olsa da, onu nerede arayacağını çok iyi bilmektedir...
Aradan 14 yıl geçer
Tarık, Organize Suçlarda komiser yardımcısı olur ve kimsenin uğraşmaya cesaret edemediği Cemiyetle ilgili önemli sonuçlara ulaşır. Bu yüzden tehdit edilir, sevdiklerini kaybeder, en yakınındakilerin ihanetine uğrar; ama yine de vazgeçmez... 11 yaşında hayatına giren o adamın ve Cemiyetin sonunu getirmeden de vazgeçmeyecektir...
Aradan geçen 14 yıl Tarıkın aradığı adam, yani M.Aziz, Cemiyetin başkanlığına gelmiştir... Görevi ise, bazı sermaye, medya, bürokrasi mensupları ve karanlık güçlerle işbirliği yaparak, kurdukları bu kirli yapının devamını sağlamak ve kendisi gibi olanların gizli iktidarını korumak...
M.Aziz ve Cemiyetin karşısındaki en önemli tehdit ise, bu ülke için idealleri olan, yurtseverlik paydasında buluşan bütün kişi, kurum ve gruplardır. Bir gün düşman olarak gördükleri kişi, kültürel hassasiyetleriyle öne çıkan biridir; bir başka gün ise kirli işlerin farkında olan vatansever bir sosyal demokrat... Konjonktür neye ve kime saldırmayı gerektiriyorsa, kim bu karanlık yapının şifresini çözmek üzereyse, düşman odur... İzlenecek yol ise, ya tehdit ederek, kişilik ve özgürlük haklarına saldırarak, iftira atarak sindirmek ya da düşmanı ortadan kaldırmaktır!
Bu yolda M.Azizin düşman olarak seçtiği isimlerden biri de Tahir Mutlu olur. Fedakar bir tarih öğretmeni ve ülke çapında tanınan bir kitap yazarı olan Tahir Mutlu, son derece saygın, adı hiçbir kirli işe bulaşmamış, insanların değer verdiği bir isimdir.. Söz konusu karanlık yapının işine gelmeyen fikirleri açık yüreklilikle dile getiren, gazetelerde yazı yazan Tahir Beyin hatırı sayılır derecede okuru ve seveni vardır
M.Aziz, gerçek anlamda bir kanaat önderi olan bu cesur adamın uğraşmaya değecek, vurunca ses getirecek biri olduğunu zaten çok iyi bilmektedir...
Çünkü Tahir Mutlu, M.Azizin okul yıllarından sıra arkadaşıdır...
Bir gün M.Aziz, bizzat devreye girer ve Tahir Mutluya can alıcı bir teklif götürür: Kendileriyle işbirliği yapıp, diğer vatanseverler aleyhine çalışma teklifi! Ve o gün anlaşılır ki, bu iki eski dost, yan yana değil, karşı karşıya mücadele edeceklerdir...
O günden sonra kirli ve derin bir süreç başlar... Tahir Beyi sindirmeye çalışırlar, Şantajlar, soruşturmalar, hapisler ve cinayetlerle dolu bu zorlu süreçte Tahir Mutlu her şeye rağmen dimdik ayakta duracaktır...
Bu mücadele sırasında, eskiden beri tanışan Tahir Beyle Tarıkın yolları elbette sık sık kesişecektir... Çünkü bu iki gözü kara adam, aynı kirli cepheye karşı savaş vermektedir; arkalarında onları destekleyen milyonlarca vatanseverle beraber...