Gani Müjde bu kez 'Babam Sınıfta Kaldı' ile güldürecek!

1994'te 'Kaygısızlar' dizisini kaleme alarak senaristliğe adım atan Gani Müjde, Türk televizyon ekranına damgasını vuran...

‘Baskül Ailesi’, ‘Ruhsar’, ‘Yarım Elma’, ‘Hayat Bilgisi’, ‘Selena’, ‘Yahşi Cazibe’, ‘Harem’ ve ‘Pis Yedili’ gibi birçok projeye imza attı.

Müjde, bu kez Halit Akçatepe, Cem Davran, Defne Samyeli ve Mesut Yar’ı ‘Babam Sınıfta Kaldı’ dizisiyle bir araya getiriyor.

İşte Müjde'nin açıklamaları

Neden sadece komedi dizilerine yöneldiniz?

Ben, insanları mutlu etmek üzerine tasarlandığımı düşünüyorum. Benim fabrika ayarlarım böyle. Dram bana göre değil, izlemeyi de sevmem zaten. Yıllar önce bir kere dram yapmayı denedim hiç hoşuma gitmedi. Onu da çok güzel yaparım ama yaptığımda topluma ihanet ediyormuşum gibi geliyor. Çünkü toplumu yeteri kadar ağlatan ağlatıyor. Bu toplumu güldürecek insanlara ihtiyaç var. Bizim derdimiz güldürmek, eğlendirmek olmalı. Televizyonlara da ben biraz eğlence gözüyle bakıyorum.

Komedi dizisi yazmak zorlamıyor mu?

Zorlandığım oluyor. Çünkü gülünen her şey ülkeye; yöreye, siyasete, eğitim durumuna göre değişiyor. Çok homojen bir kitle değil. Çok değişik kültürler, değişik eğitim grupları aynı anda televizyon izliyor ve aynı anda bunlar ölçülüyor. Bütün bunları yakalamak isterken, ipin ucu kaçıyor. Hiçbirini yakalamayıp kafama göre takılmak istersen de diziyi kaldırıyorlar. O yüzden ömrüm bu dengeyi tutturmakla geçiyor. Biz batıdaki meslektaşlarımız kadar özgür değiliz. Algı ve mizaha bakış açısı konusunda sorunlar var. Toplumun genelindeki mizah duygusu, espri anlayışı zorlaştı.

Ekranda gördüğünüz projelerden “Keşke bunu yapsaydım” dediğiniz var mı?

Türkiye’de böyle bir şey olmuyor. Çünkü burada ya çok marjinalleşiyor ki, zaten televizyon için o kadar marjinalini yapmak istemem ya da çok normalleşiyor, normalini de yapmak istemem. Türkiye’deki mizah normalle marjinal arası bir yerde durmalı . İşte onu arıyorum yıllardır. Ama ‘Osmanlı Cumhuriyeti’ gibi bir filmi başkası çekseydi üzülürdüm. İçeriği, çekim teknikleri ve anlatım diliyle çok iyi bir projeydi. Bu konuda sadece kendi projeme üzülürdüm. Çok beğendiğim işler de var ama “Bunu ben yapsaydım” dediğim bir şey olmadı.

‘Hayat Bilgisi’ dizisiyle gençlik dizilerinin önünü açtınız. Bu işin sırrı sizce nedir?

Aslında gençlik hep benim aklımda vardı ama farkında olmadığım bir hedefti. ‘Hayat Bilgisi’ni çektiğimizde okulun önünde binlerce insanı gördüğüm zaman anladım ki gençlik çok ciddiye alınacak bir iş. O yüzden de bu tarafa yöneldim. ‘Pis Yedili’yle de, diziyi deli gibi takip eden bir kitle yakaladım. Bununla da yetinmedim, ‘Babam Sınıfta Kaldı’ya döndüm. O da önümüzdeki günlerde yayınlanacak ve çok büyük fan kitlesi oluşturacak. Bunun formülü çok basit, aşkla mizahı bir arada yapabilmek. Yıllardır komediyi iyi yapan bir ekibiz. Aşkı da iyi yazıyoruz. O yüzden ikisini birleştirince ortaya iyi işler çıkıyor.

“OYUNCULAR TAHAMÜLLÜ OLMALI”

Bugüne kadar yazdığınız dizilerden en iyi yazdığım hikaye dediğiniz hangisi?

‘Yahşi Cazibe’nin ilk 25 bölümünün matematiğine hayranımdır. Çok iyi yazıp kurguladığımızı düşünüyorum. ‘Yahşi Cazibe’ daracık bir odada beş kişiyle 80 bölüm sürmüş bir dizi. Yahşi Cazibe’yi matematiği gereği çok ayrı yere koyduğumu söyleyebilirim.
[reklam]
Aslıhan Gürbüz’le görüşüyor musunuz?

Projeden sonra hiç görüşmedik. Çünkü kendisi projeyi bitirmek istediği için bitirdi. Ben projelerin böyle bitirilmesinden yana değilim, böyle bir joker kullanılmasına karşıyım. O yüzden de küçük kırgınlıklarımız olmuştur. Ortam olmadığı için görüşemedik. Hiçbir dizi 20 sene sürmüyor, en fazla üç sene ömrü olan diziler yapılıyor. Oyuncuların da biraz tahammüllü olmalarından yanayım.

KONTRA YILDIZ YARATIYOR

Sizin dizilerinizle beraber yeni yıldızlar doğruyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Bu yıldız ışığı nasıl ortaya çıkıyor?

Kimsede olmayan çok ilginç seçmeler yapıyorum. Mesela bir hafta “Herkes iki dakikalık stand-up hazırlasın gelsin” diyorum. Sonraki hafta için seçtiklerime “Yine gelin birer fıkra anlatın” diyorum. İki hafta sonundaysa şiir okutuyorum. Yani onları şaşırta şaşırta iyi malzemeyi seçmeye çalışıyorum. Burada belki şansım da iyi gitti. ‘Hayat Bilgisi’nden bu yana seçimlerim hep doğru çıktı. Bir de ben kontra yıldız yaratıyorum. Ayşegül Aldinç (Pis Yedili-Esma Sultan) şarkı söyleyen bir yıldız, kimse onu komediyle yan yana getiremezdi.

‘Babam Sınıfta Kaldı’ dizisinde rol alacak Defne Samyeli için de bir kontra yıldız mı yaratacaksınız?

Bu proje için kontra yıldız Defne Samyeli ve Mesut Yar... Bu diziyle onların farklı yönlerini göreceğiz. Elbette Türkiye’de çok iyi oyuncular var ama bu tür şeyler bana daha çok haz veriyor. Ayşegül Aldinç’i bir oyuncu hamuruyla beraber ortaya koymak bana haz verdi.

Mesut Yar ve Defne Samyeli’yle çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?

‘Kahpe Bizans’tan beri Mesut’a sözüm vardı. “Beni ne zaman star yapacaksın?” diye soruyordu. “Sana bir sözüm vardı, o sözü bugün yerine getireceğim, gelir misin?” dedim. Projeyi zaten önceden anlatmıştım. Defne’yi de uzun süredir izliyordum hatta ‘Harem’ dizisinde prenses rolü için çağırmıştım. Başta tereddüt ettik, ‘Gamze (Karaman) mi olsun Defne mi?’ diye... Ama Defne’nin daha ciddi ve ağır kişiliği o role uygun olmayacaktı. Ama bu dizide dekan karakteri sanki Defne için yazılmış gibi... Defne başarılı, akıllı bir kadın, ele aldığı her şeyi iyi yapan biri. İnanıyorum ki bu işi de çok güzel yapacak.

‘Ruhsar’ ve ‘Kahpe Bizans’tan sonra yeniden Cem Davran’la çalışacaksınız...

Cem Davran seyircinin özlediği bir isim... O bana çok uğurlu gelir. Onun çıkış projelerini hep birlikte yaptık. Bu dizide de üst kadro çok hoşuma gitti. Cem Davran, Mesut Yar ve Defne Samyeli çok iyi bir kadro. Gençlere gelince, aralarında seçip iki senedir beklettiklerim var. Çok yetenekliler hemen adapte olup o kadar eğlenerek işlerini yapıyorlar ki, o yüzden çok mutlu ve umutluyum.

‘Babam Sınıfta Kaldı’ dizisi nasıl ortaya çıktı?

İlk fikri yeğenim ortaya attı. Bir arkadaşımız da bir okula dönüş projesini geliştiriyordu. Bu iki projeyi birleştirdim, ortaya fıstık gibi bir proje çıktı. Eğlenceli bir okul hikâyesinin yanında küllenmiş aşkların yeniden ortaya çıkması. Öğrenci evlerinin, sabahlara kadar oturmaların, gitarların, şarkıların olduğu bir dizi. Birçok insanın kendi hayatından izler bulabileceği çok renkli ve güzel bir proje. Umarım karşılığını bulur.

Reyting hedefiniz nedir?

Buradaki beklentimiz ilk 10’da olması, sonra ilk 5 ve en sonda 1’inci olması. Böyle bir kademe koydum kendi kendime, inşallah bu yaz sonunda bunu başarırız.